Bölüm 17 - Telefon Konuşması

18.6K 95 2
                                    

Medya : Ayşen

Afallamıştım, bu kız neden bana arkadaşlık isteği yollasın ki? Doğru dürüst konuşmuşluğum bile yok, en azından benim yok. Düşünülecek bir durum da yoktu, artık kızlarla alakalı hiçbir şey umurumda değildi. Arkadaşlık isteğini kabul etmedim ve kahvemi yudumlamaya başladım. 

Daha sonra annem aradı, işte hazırlandın mı falan diye sordu. Sakın bir şeyini  unutma klasik aile öğütleri. O sırada telefonumu arayan başka biri vardı, baktım numarayı tanımıyorum. 

"Anne ben seni sonra arayayım olur mu ?"

"Tamam annecim, bak tişörtlerini koymayı unutma tamam mı? Bak baban da selam söylüyor.."

"Annee tamaaam, hadi görüşürüz."

Annemle telefonu kapatana kadar diğer arama sonlanmıştı. Kimdi ki bu? Esra mı yine? Attım telefonu yatağa, bu arada da kahve soğumuştu. Lakin şu numara içimi kemirdi, kim diye merak ederken aldım elime telefonu. Arayacaktım ama telefonu elime almamla çalması bir oldu. Yine aynı numara...

Bu sefer açtım.

"Alo, kimsiniz?"

"Mert, merhaba ben Ayşen."

Artık hayatımda bu tarz şaşırtıcı şeylere alışmalıydım değil mi? Zaten olağan giden hiçbir şey yoktu ki. Herşey sürpriz, herşey şok edici. 

"Siz benim numaramı nereden buldunuz? Neden arıyorsunuz? Amacınız nedir beni sosyal ortamlarda eklemekle? Hayatıma giren bütün kızlar bir oldunuz beni çıldırtmaya mı karar verdiniz ?"

Bir kaç saniye sessizlik oldu. Sonra konuştu. 

"Kusura bakmayın, ben Mert isimli şahısı aradığımı sanıyordum, meğerse Hakan çıkmış telefonda. Kusura bakmayın bu kadar soruya maruz kalıp, terslenmeyi hak edecek ne yaptım bilmiyorum! Bir sorunum vardı ve sizinle paylaşmak istemiştim çünkü sorun sizinle alakalıydı, artık gerek kalmadı kendi işimi kendim görürüm, rahatsız ettiğim için kusura bakmayın!!!"

Telefonu yüzüme kapattı. Sinirlenmiştim, gerçekten beynimden dumanlar çıkacaktı. Sonra tekrar tekrar aradım, açılmadı. Belki onuncu falan arayışımda karşıdan ses geldi.

"Ne var?!!" 

"Şe-- şey, ben özür dilerim kusura bakmayın, sa- sadece ben bazı konularda hassasım, size karşı saygısızlık etmek istemedim, tekrar kusura bakmayın. Biraz sinirlerim de harap oldu ne yalan söyleyeyim. Şimdi bana benimle alakalı olan sorun nedir söyler misiniz? Belki elimden birşey gelir de yardımım dokunur." 

Yüzümün kızardığına yemin edebilirim, utanmıştım yani sonuçta kızın bir kabahati yoktu. Bana yazar bir hali de yoktu. Sadece onu buraya kadar getirmiştik ve biz onunla neredeyse hiç konuşmamıştık. Sonra cevap verdi. 

"Senin şu Hakan var ya hani arkadaşın, ona söyle peşimi bıraksın!"

"Neden, ne yaptı ki? Ayrıca ben üslubumu yumuşattım, lütfen bağırmayın."

"Sülük gibi yapıştı çünkü, kaç gündür telefonum susmuyor sürekli bir yerlerde takılmak, yakınlaşmak tanışmak falan artık adını sen koy bıktım artık ya, ben laf geçiremiyorum. Hayır evde abime söylesem çocuğa yazık olacak, gelir buraya mahveder, ben böyle olsun istemiyorum tamam mı ? Sen arkadaşısın madem, vazgeçir. Lütfen.."

"Aslına bakarsak, Hakan ile yeni tanıştım ben de. Yani onun üzerinde sözümün geçeceğini felan sanmıyorum. Abinizi de bu işe karıştırmak istemiyorsanız polise gitseydiniz. Şikayetçi olabilirdiniz."

Üniversite (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin