iki

9.9K 479 376
                                    

"Anlamadığımı söylemiyorum, yalnızca, onu sevdiğini kavrayabilecek kadar zekiyim."

"Ronald Weasley, onu sevmiyorum." dedi Hermione bıkkın bir tavırla. "Ve eğer bu ısrarcı tavırlarına devam edersen suratını havaya uçuracağım!"

"Tamam," diyerek omuz silkti Ron. "Ama eğer onu sevecek olursan..."

"Ron!"

***

Hermione, hâlâ Draco'nun arkasından bakıyordu. Bunu fark ettiğinde eliyle alnına hızlıca vurdu. Derse geç kalmıştı ve bu daha önce yaptığı bir şey değildi. 

Koşarak Biçim Değiştirme sınıfına doğru ilerledi ve içeriye girdi. 

"Demek Bayan Granger sonunda sınıfa gelmeyi akıl etti." dedi McGonagall, oldukça sakin ve biraz şaşırmış bir tavırla. "Tam beş dakika geciktiniz, Gryffindor'dan beş puan, şimdi yerinize geçebilirsiniz."

"Profesör," dedi Hermione. Sesi ağlayacak gibi çıkıyordu. "Özür dilerim."

McGonagall ona sadece bir bakış atmakla yetindi. Hermione, başını eğerek yerine geçti. Derslerini hiçbir şeyin etkilememesine izin vermemeliydi. Ders bittiğinde, hep birlikte ortak salona doğru ilerlediler. Nedense hiç biri konuşmuyordu.

Sonunda Ron atıldı. "Bugün neden derse geç geldin?"

"Kütüphanedeydim, ödevlerim için araştırma yapıyordum ama kendimi kaptırmışım. Madam Pince beni sarsınca koşarak sınıfa geldim."

Bu sefer konuşan Harry oldu. "Bunun Malfoy'la bir alakası olmadığına emin misin?"

"Neden her şeyi Malfoy'a bağlıyorsunuz?" dedi kaşlarını çatarak. 

İkisinden de cevap gelmedi.

Hermione, çatık kaşlarla kızlar yatakhanesine ilerlerken, Harry ve Ron şaşkınlık içinde, Hermione'ye neler olduğunu tartışıyorlardı. 

-

"Crabbe, Goyle! Hemen buraya gelin!" diye böğürdü Malfoy. Bu yaptığı şeyin mantıklı olmadığını biliyordu fakat yine de yapmak zorundaydı.

Bu sesleri duymuş olacak ki, çağırılmadığı halde, Pansy'de ortak salona inmişti. Ellerini, Malfoy'un göğsünün üstünde birleştirerek dudağına bir öpücük kondurdu. Malfoy'un, bu ani öpücükle geri çekilmesi ve Pansy'i iteklemesi bir oldu.

"Bunu yapmaktan vazgeç demiştim sana!"

"Ama sevgililerin yaptığı şey budur, Draco." dedi Pans.y

"Sana hiçbir zaman sevgiliyiz demedim."

Pansy, sinirlendiğini açıkça belli ederek, Draco'nun yanından ayrıldı.

Draco, sessizlik içinde biraz daha bekledikten sonra bir kez daha böğürdü. "Crabbe! Goyle!" 

Merdivenden ağır ağır ayak sesleri gelmeye başladı. Crabbe ve Goyle muhtemelen hâlâ tam olarak uyanamamış ve bu yüzden bu kadar yavaş hareket ediyorlardı. 

"Oturun." diyerek, çaprazındaki koltukları işaret etti Draco.

Söylenenleri yaptılar ve yine ağır adımlarla koltuğa ilerleyerek oturdular.

"Sizden bir şey isteyeceğim, beni dinliyor musunuz?"

Kafalarını salladılar.

"Bulanık Granger hakkındaki her şeyi öğrenmenizi istiyorum, özellikle özel hayatı hakkında her şeyi. Anlaşıldı mı?"

"Anlaşıldı." diye aynı anda fısıldadılar.

"Şimdi gidebilirsiniz."

Crabbe ve Goyle yanından ayrıldığında, etrafına bakınıp hızlı adımlarla İhtiyaç Odası'na gitti. 

Giderken, kendi kendine mırıldandı. "Eğer beni sevseydi," dedi, "Mutlu olabilirdik."

Evet, istediği şey tam oradaydı. Kelid Aynası.


Because of YouHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin