♦Y.B4-Köprüdeki Sır♦

132 36 23
                                    

Öncelikle hepinizden özür dilerim arkadaşlar 2 haftadır bölüm yayınlayamıyorum bazı nedenlerden dolayı siteye daha bugün girebildim ve ilk fırsatta uzun bir bölüm yazmaya başladım  umarım bu bölümü beğenirsiniz hepinizi çok seviyorum iyi okumalar yorum atmayıda unutmayın düşünce ve görüşleriniz benim için çok önemli :) ♥



Başta hepimiz çok şaşırdık ama bunu fırsat bilip Drek hemen ağaca tırmandı çok korkmuştum bir an Drek gidecek diye ama şuan o iyi ve yanımızda Tanrı sürekli bizimle.
Ağaca tırmandıktan sonra iyice yukarıya kadar çıkıp bir kaç ağaç atladıktan sonra karşı ağaçlarda bir şey görünüyordu oha yoksa bu Cara'nın bahsettiği şeymi.

''Çocuklar karşı ağaçlardaki şeyleri sizde görüyormusunuz, onlarda neki öyle anlamadım.''
''Aynen Lora görüyoruz net görebilmemiz için yaklaşmamız lazım''
İyice yaklaştıktan sonra hepimiz şaşkınlıkla şu olanlara bakıyorduk resmen ağaçların üzerine yol inşa etmişler  ve bu çok harika bir şey.
''Çocuklar bu muhteşem değil mi baksanıza şunlara ya resmen yere inmeden yukarıdan herşeyi takip edebiliriz.''
''Aynen bunu her kim yapmışsa demekki bizden önce buraya birileri daha geldi yada eski atalarımız inşa etmiş olabilir ''
''Kimin yağtığını bilmiyorum ama bu bizim avantajımız resmen bence süper hadi çok konuşmayalım da keşfe çıkalım hem daha bir üyemiz eksik''
''Üye demişken biraz ilerliyelimde Cara'ya iyi olduğumuzu söyliyeyim.''
Biraz ilerledik resmen biz ilerledikçe bu yol dahada çok uzuyordu bunun sonunu çok merak ediyorum ve ayrıca kimin yaptığınıda en önemlisi o havadan gelen kılınç neyin nesiydi okadar çok soru varki kafamda bu yerde her durduğumuz saniye kadar yeni bir şey çıkıyor ortaya buraya gelmekle umarım hata yapmamış oluruz.Şu kılınç işini çocuklarla konuşmak istiyordum okadar çok merak ediyordum ki yani Cara olsa neden yanımıza gelmesin burda bizden başka birileri dahamı var of okadar çok şey var ki kafamda  delirmesem iyidir.
''Çocuklar biz bu köprü olayına filan daldık ama asıl meseleyi unuttuk''
''Asıl mesele derken Cara'yımı söz ediyorsun Lora.''
''Hayır tabi ki Drek'in hayatını kurtaran şu kılınç olayı hani havadan gelip aylakların kolunu kesen diyorum.''
''Oha çok aklısın resmen o aklımızdan çıkmış, sahi o nerden geldi.''
''Bilmiyorum ama galiba burda yalnız değiliz çocuklar bence burda bizden başka biri yada birileri daha var yoksa o kılınçı Cara yollasa yanımıza gelirdi yani o değil peki o değilse kim o halde cidden sabahtan belli bunu düşünmekten kafayı yiycem şimdi.''
''Tamam Lora sakin olur musun lütfen  bak buraya gelmemizi istedin geldik burda bir çok şey var önce burada neyin yaşadığını merak ediyorduk bulduk sonra onların nasıl ölüceğini merak ediyorduk onu da bulduk sonrada bu ağaçların üstünde ki yolu bulduk ya kızım herşeyin bir açıklaması var mı var tabiki lütfen önce bir sakinleş senin kafanda nekadar soru işareti varsa bizimkindede okadar soru işareti var ve bizim amacımız ne bu soru işaretlerine cevap bulmak bu kılınç meselesini de çözeceğiz merak etme eğer bizdfen başka birileri daha yaşıyorsa burda onuda bulacağımıza eminim o bizden daha tecrübelidir eğer o olmasaydı şuan ölü olucaktım yada bir grup aylak tarafından yenilecektim değilmi şimdi sizden istediğim tek şey mantıklı düşünüp ve ona göre hareket etmeniz, çıkar telsizi Cara'ya ulaşmaya çalış onla bir buluşalım şu kılınç meselesinide anlatırız.''
''Galiba haklısın Drek tamam hemen ulaşıcam Cara'ya.''

CARA♦ 
Yaklaşık 1 saatir bu merdivenlerin üzerinde yürüyorum ama sonu gelmiyor acaba bizimkiler naptı kurtulabildiler mi bu köprüyü bulabildilermi, Telsizden Lora'nın sesi geliyordu.
''Cara ordamısın ses ver''
''Lora oh Tanrım neden bukadar geç ulaştın bana kafayı yedim burda noldu iyimisiniz kurtulabildinizmi aylakların elinden.''
''Evet kurtulduk ayrıca çok ilginç şeyler oldu hemen buluşmamız lazım.''
''Tamam eğer ağaçların üzerinde ki köprüyü bulabildiyseniz devam ederek kuzey yöne doğru gelmeye başlayın eminim karşılaşacağız.''
''Tamam kendine iyi bak dikkatli ol.''
''Sizde.''
Lora'nın söylediği ilginç şey ne olabilirdi bilmiyorum ama bu yer gittikçe tehlikeli  olamaya başladı ya böyle bir yeri yıllardır nasıl saklıyabildiler anlamış değilim en önemlisi de burdaki o yaratıklar nasıl o hale geldiler onlar kim bu kasabadanmı cidden bu yerin okadar çok sırrı varki kafam allak bullak oldu resmen.
Biraz ilerledikten sonra karşıda bir karartı gördüm ne olduğunu görmek için ilerlemeye başladım yoksa o yaratıklar buralarada mı tırmandılar of Tanrım lanet olsun!
İlerledikçe kalbim hızla atmaya başladı sabit duruyordu tam seçemiyordum ne olduğunu uzaktaydı baya gittikçe yakınlaştım yakınlaştım ve tam yakınıda geldiğimde gözlerime inanamadım bu bir ağaç evdi nasıl olur ama acaba burası bu hale gelmeden önce kasabadaki çocuklar mı yapmıştı oyun oynamak için bunun öğrenmenin tek bir yolu vardı iyice yaklaşıp içine girmekti eskiyse zaten yıllar öncesinden kaldığı belli olur ama yok eğer içindeki malzemeler yeniyse yada o ormanda karşılaştığımız kulübe gibiyse demekki o aylaklar buralarada tırmana biliyorlardı. Dibine kadar geldiğimde önce biraz durdum bekledim içerde ne olduğunu bilmiyordum sonuçta kendimi tamamen hazır hissetikten sonra girmeliydim yada bizim çocuklarlamı girseydim bilemiyor ama onları beklersem geç olur karanlık çöker bulamayız burayı hem daha onları bulamadım bile en iyisi tek girmek daha sonra bir işaret bırakır bizimkilerle beraber gelirdim.
Kapıya iyice yaklaştıktan sonra içimden üçe kadar sayıp içeriye daldım dalmamla yere yıkılmam bir oldu kendimi toparlayıp kalktığımda ise şoka döndüm ama burası burası tıpkı ...

LORA♦
Cara'yı bulamak için kuzeye doğru ilerlemeye başladık hemen bu basamaklar biraz tehlikeliydi yani yan yana yürüyemezdik kırılabilirlerdi  bizde arka arkaya yürüyorduk, ama yinede Drek dikkatli olamamızı söyledi eski nede olsa bunlar, heran bir basamağı çatlak olabilir. Biz bunların üzerinde yürürken aşağısı git gide aylak yada o yaratıklardan çoğalıyordu galiba şu basamaklardan çıkan gıcırtı seslerine geliyorlardı evet bu aylakların bir özelliğide sese karşı duyarlı olmalarıdı yarasa gibi kör değiller ama bir yerde bir ses olsun anında tüm aylaklar orda beliriyordu. Arkadan bir bağırma sesi duydum ben biraz önde ilerliyordum hemen nolduğuna bakmak için çocukların yanına koştum oh olamaz.
''Orkun noldu sana Drek kurtar onu aşağısı aylak kaynıyor lütfen kurtar onu''
''Lora sakin ol tamam kurtarıcam, Orkun elimi tutmalısın bana güvenmelisin tamam mı.''
''Yapamam düşerim elini tutamam, Lanet olsun Tanrım nolur kurtar beni Drek lütfen''
''Tamam kurtarıcam ama dediğim gibi önce bana güvenmelisin tamam mı, sana bir şey anlatacağım hatırlıyormusun ilk okuldaydık  sen ben Cara ve Lora hep birlikte ailelerimizle piknik yapmak için bir dağlık alana çıkmıştık biz oynamak için uzaklaşmıştık uçurum kenarına kadar gelmiştik Lora nekadar tehlikeli desede biz dinlememiştik özelliklede sen okadar hoplayıp zıplamıştınki uçurumun en kenarına geldiğini farketmemiştin sonra birden ayağın kayıp düşmüştün bir ağaca tutunmuştum orda yine sana, bana güvenmeni söylemiştim hep beraber el ele tutuşarak seni kurtaracaktık sen yine korkmuştun yine yapamam düşerim demiştin sonunda ikna olup bana güvenmiştin kurtulmuştun ben senin güvenini hiç bir zaman boşa çıkarmadım ve siz benim ailemsiniz sizden birine zarar gelmesi için önce benim ölmem lazım anlaştınmı şimdi ver şu lanet elini ve kardeşine güven!''
''Drek çok korkuyorum en ufak bir hatamızda aşağıdakilere yem olurum sana herzaman güvendim ama sadece korkuyorum.''
''Tamam bak şimdi içinden ona kadar say ve sakinleş sonra ben üç dediğimde elini bana uzatacaksın anlaştıkmı.''
''Tamam.1,2,3,4,5,6,7,8,9,10. saydım.''
''Tamam şimdi üç dediğimde anlaştıkmı Lora sende bana yardım ediceksin Orku'nun diğer eli yaralanmış ondan destek alamaz sen beni çekiceksin tamam mı. şimdi 1,2,3. İşte yakaladım çek lora beni..Tamam oldu işte bak iyisin sana bir şey olmıcak dedim değilmi.''
''Orkun iyimisin çok korktum olum neden dikkat etmiyorsun gel buraya.''
''Tamam Lora oğlanı aylaklar öldürmedi ama sen birazdan boğarak öldüreceksin bırakta eline bakayım.''
''Peki tamam tamam.''
Orkun'un eli baya kanamıştı galiba düşerken eline tahta parçası saplandı çok korkmuştum ona bir şey olsaydı dayanamazdım buna bu gerizekalıların hepsi benim herşeyim ailem onlar benim ve ben bilerek bu aileyi bu lanet olası tehlikenin içine sürükledim, Tanrım onlara bir şey olmasın lütfen sen onları koru. Drek, Orkun'un elini iyice sardıktan sonra yola koyulmamızı söyledi birazdan akşam olucak ve yarın bizim burdaki son günümüz olucak eğer eve dönmessek ailelerimiz merak eder ve eminim benim annem buraya kadar aratır her yeri ondan beklerim bana ve Cara'ya asla zarar gelmesine dayanmaz ve elinden gelen herşeyide yapar benim biricek meleğim o benim herşeyim çok seviyorum onu. Biraz ilerledik ben orkunun nasıl olduğunu merak ettiğim için onun arkasında yürüdüm Drek de en önde yürüdü..
''Nasılsın kuzum iyimisin çok korkuttun beni pis kazanova seni.''
''İyim lan birşeyim yok işte korkma olum senin ömrünün yarısını bitirmeden gitmem ben merak etme fındık.''
''Tabi canım öyle olur zaten piz kazanova sen desene şuna ben daha çok gencim ne kızlar yiyip bitireceğim.''
''Bak onları unuttum olum savaşçı gibi burda takıldığımızdan belli cidden kızları filan unuttum olum eğer kazanovalığımı kaybedersem seni küçük fındık cidden ölümün benim elimden olur.''
''Aynen canım ondan görürsem söylerim man kafa.''
''Siz orda ne kaynatıyosunuz hızlı olun biraz şimdi karanlık çökecek Lora, Cara'yı bir daha ara ulaş ona nerdeymiş yakınlarda olmalı ''
''Tamam peki patron.''
Cara'yı aramak için telsizi açtım sesleniyordum ama cevap gelmiyordu merak ettim üçüncü seslenişimde galiba Cara'nın sesini duyar gibi oldum
''Cara ordamısın cevap versene kızım''
''Burdayım noldu geldiniz mi.''
''Kızım geldikde seni göremiyoruz nerdesin bi işaret felan çak bize.''
''Tamam bekleyin büyük fenerle ışığı tutucağım size ışığın olduğu yöne doğru gelin ve size büyük bir süprizim var.''
''Yok artık başka bir şey daha mı buldun hay sikeyim böyle işi bu yerde nekadar çok sır var böyle neyse tamam hadi öyle olsun bekliyoruz biz.''
''Çocuklar Cara bize işaret verecek bekleyin biraz, ışık gibi bir şey gören söylesin tamam mı.''
''Ben görüyorum galiba şu taraftan bir parıltı geliyor galiba Cara olmalı.''
''Tamam o yöne doğru gidelim yürüyün.''
Beklediğimiz işaret geldi Cara'dan acaba yine ne süpriziydi bu ne bulmuş olabilir bu kız biz burda başımızı belaya sokuyoruz kız orda durmadan yeni bir şeyler buluyor cidden bu kız hiç rahat durmayacak birgün elimden kayıp gidecek diye ödüm kopuyor resmen neyse işeretin geldiği yöne doğru ilerlemeye başladık. İyice yaklaştık ışık iyice belirgin oldu her yaklaştıkça ışıktan başka bir koca karartı daha görüyorduk bizim Cara nezamndan belli bukdar büyümüştü anlamadım yoksa başka bir şeymiydi bu oh Tanrım sen koru bizi. Oraya vardığımızda hepimiz ağzımız bir karış açık Caraya ve yanındaki ağaçeve bakıyorduk, önce ormandaki o kulübe şimdide bu ağaçev  ne ekşın ama değilmi.
''Hoşgeldiniz çocuklar sizi çok özledim.''
''Hoşbulduk çok özledim seni lan bir daha öyle salaklıklar yapma da kızım bu ağaçevi de neyin nesi nerden çıktı bu lan yoksa o kulübe gibi mi yoksa buda lan bir iğrençliği daha kaldıramam hani ağaçlara çıkamıyorlardı bunlar yüksek yerlere tırmanamıyorlardı.''
''Sakin ol bir Lora anlatıcam herşeyi önce bir içeriye girelim de ayrıca  içeride ne olduğunu asla tahmin edemezsiniz.''
''Ne var kızım cidden şu ormandaki kulübeden sonra ne görsem bana normal gelicek artık aman onun gibi olmasın lütfen Tanrım bu sefer güzel bir şey olsun.''
''Çok konuşma hadi içeriye girin.''
Cara bizi birden içeriye itti ve hepimiz gördüklerimiz karşısında şoka döndük  bu Tanrının bize bir armağanıydı galiba...

☠YASAK BÖLGE☠Where stories live. Discover now