23- SİNEM'İN SEVGİLİSİ

990 133 31
                                    

Hayırlı ramazanlar, keyifli okumalar. :) 💕

🌸 23. BÖLÜM 🌸

Baş komiserim ve Kuzey dibimizde bitince annemle tutuşacağım hararetli tartışmayı noktalamak zorunda kalmıştım. Bakışlarımı baş komiserime ve Kuzey'e çevirdiğimde zoraki bir gülümsemeyle onları selamladım.

Daha annemi halledememişken baş komiserimin "Güney bu güzel hanım da kim? Bizi tanıştırmayacak mısın?" sorusuyla irkildim.

Kısa bir an için baş komiserim ve annem arasında bakışlarım gitti geldi. İkisinin de birbirlerine heyecanlı bakışlarla acayip sinyaller gönderdiğini fark ettiğim an çığlık atmamak için kendimi zor tuttum.

Sakin kalmaya çalışarak dudaklarımı birbirine bastırdım. En sonunda da "Bu hanım, annem baş komiserim," demek zorunda kaldım.

Neticede ikisi de birbiriyle tanışmaya bu kadar hevesliyken fazla seçeneğim olduğu söylenemezdi.

Baş komiserim annemin elini tutup dudaklarına götürdü ve hafif bir öpücük kondururken "Çok memnun oldum, hanımefendi. Ben baş komiser Sami," dedi.

Annem de on sekizlik çıtırlar gibi kıkırdayıp "Ben de memnun oldum Sami bey. Mine," diye karşılık verince resmen midem ağzıma geldi.

Olamaz! Annem ve baş komiserim aleni bir biçimde flörtleşiyordu!

Eee yuh yani!

Sonuçta biri annem diğeri baş komiserimdi ve bu kabul edilir bir şey değildi!

Kesinlikle!

Asla!

Katiyyen!

Hemen yan tarafımda bastırılmak için uğraşılan bir kıkırtının kırıntılarını hissedince dikkatim dağıldı. Gözlerimi baş komiserimle annemden güçlükle ayırıp Kuzey'e çevirdim. Ona ters ters bakıp kaşlarımı çattım ve işine bakması için uyarımı yaptım.

Neticede bu benim sorunumdu ve onun burnunu sokmasını istemiyordum. Hele ki dalga geçmesini hiçbir şekilde kabul edilir bulmuyordum.

Umarım bu defa beni anlardı da üstüne vazife olmayan şeylere karışmazdı.

Odak noktamı değiştirip tekrar anneme ve baş komiserime döndüğümde baş komiserim, anneme ne kadar genç göründüğüne dair bir şeyler söylüyordu ve o da buna karşılık teşekkür edip kıkırdamaya devam ediyordu. Bu manzara hiç hoşuma gitmedi.

Annemin ve baş komiserimin hangi ara bu kadar kaynaştığını anlamamıştım. Sadece bir dakika kadar bakışlarımı onlardan ayırıp Kuzey'e odaklamıştım ve o kadar kısa bir arada bu kadar hızlı ilerleme gerçekten taktire şayandı.

Havaya hâkim olan iltifat yağmurunu mide bulantımın yanında şaşkın gözlerle izliyordum. Acilen bir şemsiyeye ihtiyacım vardı. Yoksa bu yağmurdan ben de etkilenecektim.

Annemin ve komiserimin cilveleşmelerine daha fazla katlanamayacaktım.

Bir anda "Anne hadi artık! Eve gitme zamanı geldi. Ben de işlerim bitince geleceğim," deyiverdim.

Ama bunun çok yanlış bir hamle olduğunu baş komiserim araya girince anladım.

Baş komiserim öne atılıp "Aaa hayatta olmaz. Hiçbir yere bırakmam. Güney sen git işlerini hallet biz de annenle benim odamda birer kahve içelim. Sonra senin işin bitince hep beraber yemeğe çıkarız," dediğinde bir an için donakaldım. Ama neyse ki çabuk toparlandım.

Bela Çiçeği (YENİ HİKAYE)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin