Aşk'a Uçan Kanatlar

13. Bölüm

İlahi Bakış açılı geçiş bölümü.

Burak'ın erken uyanıp işinin başına geçtiği Serkansa hiçbir şeyden habersiz uyumaya devam ettiği bir gün yaşanıyordu Çiğli Ana Jet Üssünde. Burak arkadaşının uyuması için sessizce odadan çıkıp işinin başına gitmek üzere kahvaltıya geçmişti. Kahvaltıdan sonra içtima,içtimadan sonra brifing ve sonrasında uçuşlar...Bu süreçte Serkan uyumaktan başka hiçbir iş yapamıyordu. Öğlen olmuştu Serkan gözünü açtığında. Bir süre odada gözlerini gezdirip beyninin tamamen açılmasını beklemişti ardından yerinden yavaşça doğruldu. "İzin günümde bile gözlerimi filoda açıyorum ya. Gerçekten meslek aşkıyla yanıp tutuşuyorum hale bak."diye söylenirken uyumaktan uyumuş tüm kaslarını harekete geçirmek için kedi gibi gerildi. Buraya geleli henüz iki gün olmuştu ve buradaki diğer bir en arkadaşının onun geldiğinden haberi yoktu.

Serkan hızlı bir şekilde kendine çeki düzen vererek,filoya uygun sivil kıyafetlerini giyerek odadan çıktı. O odaya yıllar sonra böyle gelmeyi o da beklemiyordu. Buradan ayrılırken oda arkadaşı Burakla bir gece,son gecelerinin olduğunu bilerek uyumuşlardı ama yıllar sonra aslında o gecenin son gece olmadığını görmüşlerdi.

Elif'in yanına gidecek arkadaşıyla hasret giderecekti gidermesine de her şeyi böylesine şeffaflıkla bildiği halde nasıl kıza renk vermeden konuşabilirdi? Elif bilse her şeyi illa ki üzülürdü çünkü Burak'ın aksine o kız hâlâ ona karşı duygusal bir bağ kurmaya devam ediyordu. Serkan,arkadaşlarının özel hayatına değinmeden sadece arkadaşıyla hasret gidermeye yönelik konuşmaya karar verdi.

Elif Üsteğmen yeni gelmiş olduğu uçuşundan sonra öğle yemeğine gitmek üzereydi. Yemeğe gitmeden önce masasında düzenlemesi gereken birkaç evrakı düzenleyerek geride iş bırakmadan çıkmak için bir süre daha komutanlık odasındaki masasında mesai yapıyordu. Bir an önce bitirmek için uğraştığı o evrakların arasına gömmüştü başını. O sırada Serkan gelerek onun o hali görmüş ve gülümseyerek arkadaşına bakmıştı. Ardına kadar açık olan kapıya elini kaldırıp küçük dokunuşlarla vurdu.

Elif,başını kaldırmadan "Çok acil değilse yemekten sonra."diyerek gelen kişinin astlarından birisi olduğunu düşünerek bir geçiştirme cevabı verdi. Serkan gülümseyerek içeriye adım attı ve "Çok acil Üsteğmenim seni görmezsem ölecekmişim..."diye cevap verdi. Elif,duymuş olduğu bu tanıdık ve inanılmaz özlediği sesle başını bir hışımla kaldırdı masasından ve Serkana baktı. Serkan karşısında kocaman gülümseyerek duruyorken Elif daha fazla sakinliğini koruyamadı gördüğü bu adam karşısında.

Elif,elleriyle ağzını kapatırken şaşkınlıkla ve dolmuş gözlerle Serkana bakıyordu. Bir seneyi geçmişti en iyi dostunu görmeyeli. Serkan,kollarını açmış bir şekilde Elif'in şoku üzerinden atıp ona sarılmasını bekliyordu. Elif daha fazla dayanamamış ve "Ya inanmıyorum sana Serkan ya..."diye söylenerek arkadaşına sıkı sıkı sarıldı. Serkanın kemiklerini birbirine geçiren o sarılmadan sonra arkadaşından ayrıldı. Gerçekten ağlıyordu,kendini tutamıyordu. Gözünden süzülen bir iki damla yaşı elinin tersiyle ittirip Serkana baktı.

Elif'in bu hasret dolu göz yaşlarını görünce Serkan kendini tutamamış ve "Bir de bayıl istersen Feriha." diyerek olaya bambaşka bir ruhsuzlukla yaklaşmıştı. Elif hiçbir şey demeden Serkan'ın koluna hafifçe vurdu. Üzerindeki şoku atlatması ve Serkanın gerçekten geldiğine ikna olduktan sonra arkadaşını ağırlamak için deli olmuştu. Hatta o kadar deli olmuştu ki ilerleyen saatlerde Burak ile Serkanın onun evinde kalma konusunda tartışmaya bile girmişti.

Serkan bunca işin gücün arasında Elif'i alıkoymak değil sadece arkadaşını görüp hasret gidermek istiyordu fakat kız işinin başında olduğu için bu biraz zor olmuştu. Öğle yemeğini birlikte yemişlerdi,yemeği birlikte yemelerinden dolayı Gökçenin dün akşam doğum gününe gelmiş ve Serkanı orada görüp onunla tanışmış olan diğer öğrenciler bunları görmüş ve olayı anlamaya çalışmışlardı.