...12. BÖLÜM...

291 31 4
                                    

Hepinize kocaman sevgilerimle... Fikir ve yorumlarınızı büyük merakla bekliyorum. Görselde Zümra'nın Alperen ile karşılaşması temsili :)



Harun hocanın ısrarı ile tekrar yatağıma geri döndüm. Annemin yoğun bakımda olduğunu, eğer sakinleşmezsem onu bana göstermeyeceğini söyledi. Ve tanıdığım Harun hoca bunu yapardı. Kendimi toparlamam gerektiğinin farkındaydım. Ama o kadar çok eksiklikler yaşıyordum ki. Bunları nasıl yerine koyabilir nasıl kendimi tamamlayabilirdim bilmiyorum. Sırtımı kapıya dönüp pikeyi üstüme çektim. Uyumak değil ama dinlenip sakileşmeye ihtiyacım vardı. Kapının açılma sesi ile gözlerimi kapattım. Şu anda görmek istemediğim kimsenin varlığına tahammül edemezdim. İçeriye dolan sakin adım sesleri ile elimde olmadan yönümü o tarafa çevirmeme sebep oldu. Karşımda ki kişiyi elbette görmeyi beklemiyordum. Barlas!

Bedenimi tamamen ondan tarafa çevirdim. Tuhaftı bomboştum şu anda. Bu beni şaşırttı. Belki kırgındım elimde olmadan hatta hakkım değilken. Yüzüne hiç bakmadım. Pike üstümde yatma pozisyonundaydım ama uyumuyordum. Sakin sesi odayı doldurdu.

'' Nasılsın?''

Sahi nasıldım? Bunu sorması gereken o kadar kişi varken neden o soruyordu. Nasıl olduğumu anlatsam anlayabilirmiydi? Eksik parçaları yerine koyabilirmiydi? Peki içimdeki onlarca cevapsız soruların cevabını verebilirmiydi?

Kendimle olan çelişkim dudaklarımdan çıkan sözlerler tescillendi adeta. Düşündüklerimden başka sözler döküldü dilimden.

''Burda olmak zorunda değilsin...''

'' Zorunda olduğum için değil, olmak istediğim için burdayım.''

Yine yapıyordu aynı şeyi, yine beni karmankarışık bir durumda bırakıyordu. Belki ben kendi kafamdan bir şeyler kuruyor, bunları adlandırmaya çalışıyordum. Peki Şafak'la konuştukları neydi ? Yok sayıyorum dediği neydi? Onun kendi çelişkileri içinde bende kayboluyordum. Ve bu belki bugün olmasını istediğin en son şeydi.

'' Duygusal anlamda doğru zamanda değilim, sözlerini yine yanlış anlayabilirim.''

Direk gözlerimin içine tereddütüs bir şekilde baktı, bunu çok nadir yapıyordu. Belki kendinden en emin olduğu zamanlardı bunlar. Tek kaşını kaldırdı net bir ses tonu ile ;

''Zümra lüfen...''

Bu sefer tamamlamasına izin vermedim. Bu sefer bende kalmasını istediğim o ufacık adını bilmediğim şeye dokunmasına izin vermedim. İhtiyacım vardı ona belki adı yoktu, belki geçip gidecek birşeydi, belki aslında hiç yoktu ama ihtiyacım vardı.

'' Camdan labirent gibisin, sana doğru bir çıkış var zannediyorum. Ama her çıkış sandığım beni daha çok çıkmaza sokuyor. Ben çaresiz değilim, korkma bununla baş edebilirim. Şimdi yalnız kalmak istiyorum lütfen.''

Sözlerimin bitişi ile boğazımda ki yumru ile sırtımı döndüm. Şu anda bu duygularla mücadele edebilecek kadar iyi hissetmiyordum kendimi. Anneme ihtiyacım vardı. Her zamankinden çok fazla hemde. Gözlerimden sessizce dökülen damlalarla uyuyakaldım. Uzun bir süre uyuduğumu sanmıyorum. İçimde ki boşluk hissi ile telaşlı bir şekilde aniden yataktan fırladım. Ani hareketim yüzünden başımın dönmesi ile sendeledim. Kolumdan birisinin kavraması ile dengemi sağladım. Başımı kaldırdığım zaman Barlas'ın gitmediğini gördüm. Ama bunu sorgulayacak zaman değildi annemi görmek istiyordum. İçimde ki tuhaf his sanki beni boğazlıyordu. Kolumu elinden çekerek kapıya yöneldim. Ozumdan tutarak kendisine döndürdü ne yaptığını algılamaya çalışırken, elinde ki hırkamı farkettim. Alıp omuzarıma atarak seri adımlarla odadan çıktım. Kapının önünde bu kez sadece Serhat vardı.

❄BUZ MELEK (Mevsiminde Aşklar Serisi)❄(ASKIDA)Where stories live. Discover now