02 • GECE KARASI

10.6K 491 41
                                    

Merhabalar....
Bölüm 2: Gece Karası
Bölüm Şarkı: Sezen Aksu - Yetinmeyi Bilir misin

Her kadın, babasının inşa ettiği evin içinde yaşardı. Kimisi o evin duvarlarına aile resimlerini asardı kimisi de içinde yangın çıkarırdı.

Babamın bizi içine hapis etmek için inşa ettiği küçük bir cehennemdi benim evim.

Benim evim babamın cehennemiydi.

Ben evimin duvarları kül kokardı, benim evimin duvarları her daim gece karasıydı. Benim evimi aydınlatan şey ampul değil ateşin kendisiydi.

"Sakın sesini çıkarma." Demişti, gözlerimin içine gece gibi bakan adam. Tıpkı babamın beni o cehennemde yakmaya çalışırken kulağıma bıraktığı fısıltılar gibi. Canın ne kadar yanarsa yansın sesini çıkarma. Çünkü sesin ne kadar çok çıkarsa o kadar çok canını yakarım. "Sakın."

Başımı yavaşça salladım, lakin içimdeki küçük kızın dudaklarında feryatlar kopuyordu. "Şimdi elimi çekeceğim. Bağırmaya kalkarsan sesini kesmek için dilini koparmak zorunda kalırım." Yine başımı salladım. Korktuğum için değildi sessizliğim, üzerimden çekilmesi ve uzaklaşması içindi. "Güzel." Dedi benden uzaklaşmadan bir saniye önce. Gözlerimin içine bağırmayacağımdan emin olana kadar baktıktan sonra elini yavaşça çekerek uzaklaştı. Sonra bir anda yeniden üzerime doğru bir adım daha attı. Korkarak gözlerimi yumduğumda bana bir şey yapacağını sandım ama o yalnızca beni yasladığı kapının kilidini çevirmişti. Geri çekildiği sırada yumduğum gözlerimi araladım ve çok yakınımda durduğu sırada gözlerinin içine baktım.

Yabancıydı. Köydeki birçok insanı tanıyordum. Birçoğunun hastalandığında geldikleri ilk yer burasıydı. Hastaneye gitmek arabası olmayanlar için çok zordu. Bu adamı daha önce görmediğime emindim. Başımı başka tarafa çevirip derin bir nefes aldım. Oda gözlerimi ondan çektiğim an geriye gitmiş ve güçsüz adımlarlar pencereye doğru yürümüştü. Gizlice pençeden dışarı kontrol ettikten sonra perdeleri çekti. "Doktor sensin değil mi?" diye sordu odanın içine yürürken. Kıyafetleri çamur içindeydi. Başımı evet anlamında salladığımda az önce Narin'in cansız bedenin olduğu kanlı sedyeye oturdu. "Yaralı mısın?" diye sordum yüzündeki acı dolu ifadeyi serbest bıraktığında. "Evet, sol omzundan içeri giren bir kurşun var. Çıkışı yok. Hala içeri de anlayacağın. Onu çıkarmanı istiyorum."

"Çıkartırım ama ilk önce kim olduğunu bilmem gerekiyor. Jandarmaya bildirmem gerekiyor." Üzerinde montu çıkarmadan önce kaskatı bir ifadeyle gözlerini kaldırdı. "Polise haber vermeye gerek yok." Dedi sert bir sesle. "Merak etme suçlu da değilim. Teröriste."

"Elinde silah taşıyan herkes suçludur." Dedim sedyeye bıraktığı silaha bırakarak. "Ama ben değilim doktor hanım."

"Kim olduğunu söylemende bir sakınca yoktur o zaman."

ZEMHERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin