Sevda Ateşi ( töre )

Bölüm 2

Hekimoğlu konağı azadın sesiyle yankılanırken Şirvan konağında ise düğün telaşı devam etmektedir. zilan ağabeyinin elbiseleri ile uğraşırken dilan'sa mutfakta koşturur. Cemalse hazırlıklarını tamamlamış ev haklını bekler kaderini almak için. Akşam olduğunda konak düğün dernek kurmuş halaylar çekerken evin iki kızı göz hapsine alınmıştır. Kavi ve azad zilandan gözünü alamazken miranda dilandan gözünü alamaz. Boran bir yandan kardeşi gibi sevdiği hazar'la konuşur bir yandan zilan'ın yanından ayrılmayan karısı berifnden gözünü ayıramaz. Miran fırsat bulup dilanın yanına gider. sessiz bir köşede konuşmak ister onunla ama bunu gören kavi arkasından gider dilanla miranın. Zilan dilanın mirana olan aşkını bildiğinden sesini çıkarmaz tam tersi kardeşine yardım eder. Kavinin sesiyle irkilir.

" ne o kız kardeşine yardım mı ediyorsun. " zilanın yanına sokulmaya çalışır.

" kavi.. ne işin var senin burada. Kimseye yardım falan ettiğim yok.

" zilan.. yapma böyle yalan söyleme göz göre göre kardeşini yamıyorsun o miran denen herife. Nerde onlar.. " arka taraftan gelen sesleri duyar kavi ve belindeki silaha saldırır. Dilanın ve miranın gülen seslerini duyar celil kavinin elindeki silahı görmesiyle yanlarına koşar adım gider. bu gece konak ateş çemberine düşmüş gibidir. Kaç kişinin canı yanacaktır bilinmez gelen silah sesiyle düğün alayı durmuş davul zurna susmuş herkes olduğu yerde put gibi dururken dilanın feryadı kopar Şirvan konağında..miran yerde yatan canından can olan ağabeyi celile bakar. eğilir hemen yanına başını dizlerine alır. Son nefesini vermek üzeredir celil. Kardeşi mirana bakar." sevdanın peşinden git miran.. sevdanı bırakma.. " kaç yüreğe ateş düştü şimdi kaç yürek dağlandı. Bir hiç uğruna kavi miranın canına kast etmiş ama abisi önüne atlayarak son nefesini vermiştir Şirvan konağında. Bedar ve dilaver azizoğlunun yürekleri evlat acısıyla dağlanır. Bedar canı çıkasıya bağırıp ağıt yakarken Mahmut hazar ve miran yüreğindeki kardeş acısının tarifsiz bir şekilde izlemektedir öylece. Daha bir hafta önce midyatta kan davasını boran ve berfin bitirmişken böyle bir şeyin yaşanması nelere mal olacaktır gün gibi aşikardır.

" yeter hatun yeter benimde yüreğim yanıyor yeter dağlama artık yüreğimi." Dilaver ağa karısı bedar hatuna sitem etsede onunda yüreği ateşe bulanmış yüreği dağlanmıştır. Hiç bir şey kar etmez evlat acısını dindirmeye. Hazar ağabeyinin ölümüyle şoka giren miranla uğraşır hala, gözlerinin önünde can veren ağabeyleri son nefesinde bile sevdana sahip çık demiştir. Nasıl sahip çıkacaktırki, Şirvan konağında dilanın sevdalısının yaşadığı konakta can vermiştir canı bildiği ağabeylerini. Hazar bu yaşına kadar intikam kin nefret bilmezken şimdi Şirvanlara nefret kusuyordur. Celil olmasa bu miran olacaktır o gece kavi birinden birine kıymayı kafaya koymuştur çünkü.

Şirvan konağında ise başka ateş düşmüştür yüreğe. Kan davası olursa taş üstüne taş kalmaz herkes tek tek can verecek onu düşünüyordur hasan ağa. Tam 20 gündür kara kara düşünen iki aile ve aşiret sonunda çözüm bulurlar. Kana kan cana can olacaktır. Dilaver başka kan istemsede dökülecek oğlunun kanına kan alacaktır. Ama can değildir istediği.

" kararın bumu yakup ağa " dilaver ağa aşiretin en büyüyüğü sözünün geçtiği tüm midyatın sözünün üstüne söz edilmeyen yakup ağanın kararını duyduğunda başta şok olsada en doğru kararın bu olduğunu bilir. Başka çare yoktur çünkü. Hasan ağa ise dizlerine vurur içine ateş düşmüştür. Yiyeni kavinin yaptığı hatayı evladı ödeyecektir hemde ömür boyu. " budur dilaver bu. Ha olmaz dersen kan akacak. Kavinin döktüğü kan'a kan istiyecek azizoğlu, sonrası malum bir senden bir onlardan hangisi de bana ağa hangisi. " hasan ve dilaver birbirine bakar. dilaver hasanın iki kızınıda kendi kızı gibi sever zaten böyle bir şey olmasada iki kızıda evinde gelini olarak görmek ister ama böyle bu şekilde değildir. Oğlu miran hasanın kızı dilana deli gibi vurgundur zaten tüm bunlar bu yüzden olmuştur. Miranın aşkı yüzünden ama önünde hazar varken mirana bunu diyemez. Mecbur zilanı hazara istiyecek kanın durmasını sağlayacaktır." Nedersin hasan ağa hangi kızını verirsin hazara."hasan elindeki tesbihi öyle bir çevirir ki kırıp dökecek gibidir. Hangi evladını böyle bir şeye kurban vereceğini düşünür. Dilan ve zilan iki kız kardeş Şirvan konağının ikiz kızıdır. İkiside birbirinden güzel ve narindir. İkisininde yaşı aynıdır hangi birini ateşe atsam diye nasıl düşünür bir baba içi yanar tutuşur. Dilaver hasana baktığında içindeki acıya merhem olmak iser. Onun bir suçu yoktur çünkü. Yıllar süren bir dostluğu vardır hasan şirvanla. Daha geçlik yıllarında kızlarına talip olduğunu her fırsatta söylemiştir. Ama böyle değil. Bir can alıp vermekle değildir. Yüzüne baktığında acı içinde kıvrandığını canından can koptuğunu görür yılların eskitemediği dostunun yüzünde.