Boşluk

64 10 3
                                    

Ders çok sıkıcıydı ve sürekli Canı düşünüyordum. Hocanın söylediklerini umursamıyordum. İçimde bir korku,belki de Cana bir şey olmuştur diye. Belki de kendine bir şey yapmış. Çok kötüydü en son. Ve ya bir telaş. Ne olacak bundan sonra? Ben ne olucam,nasıl davranıcak bana. Bilmiyordum. İletişim de kuramam onunla. Böyle, burada elimden hiç bir şey gelmiyor ve hele üstüne üstlük de burda hocanın anlattığı edebiyyatı dinliyormuş gibiyim. Bir de ağlamak istiyorum. Midem fena bulanıyo ve kendimi hap kullanmışlar gibi hiss ediyorum. Bembeyaz yüzüm şu an. Kesinlikle söylüyorum.  Her kesin yüzüne bakarak neden burdayım ki, diye düşünüyordum. Hani derler ya,bir yere uyğunlaşmanız o yere ait olmanız anlamına gelmez. Bende de öyleydi. Burada olmamam gerektiğini  iyi biliyordum. Kalbimden bir ses dur çek git burdan diyordu. Ait olduğun yer seni bekliyor. Amma neresi o yer,bilemiyorum. Sanki bedenim sadece burada ve her hangi bir güç ruhumu oraya götürmeye geldi. Artık sınıfı bulanık görmeye başlıyordum. Keşke de bir göz kırpımında, aniden gitsem oraya. Canın olduğu yere.

Can işde, Can. Gözlerim doldu bir an. Ben çok kırılgan biriyim,belki de çok kötü bir huy bu, fakat ben bu huyumu çok seviyorum. Ve her kırıldığında kalbim,gözlerime gelir içimi acıtan ve beni kırıb döken cümleler,sözler. Ve gözlerim onları dışarıya atar, göz yaşlarımla. Bu yüzden çoğu zaman ağlarım ben. Sessizce,bi kenarlarda. Şurada,sınıf odasında, en arka yerlerden birinde oturmuş ağlıyorum ve hocamdan başka hiç kimse farketmez bunu. Gerçi fark etseler de endişe değil de,merak hatrına yaklaşırlar bana. İnsanlar zaten hep böyle.

Kafamı yasladım kollarıma ve gözlerimden akan yaşların,elime dökülmesine bakdım. Çok acizdim. Bir de bu kelimeyi kendime yediremiyodum. Sanki daha yapacağım şeyler kalmış da ben bulamıyorum. Bir az gözlerimi kapayıp hayal kurmaya çalışdım. İşte klasik şeyler. Tüm aşıklar gibi hayaller kuruyodum. Fakat şu anki hayalim farklıydı. Gözlerimi kapattığımda Canla beni görmem gerekiyodu,herhangi bir sahilde. Fakat ben kendimi Canın yanına koyamıyordum. Sadece Canı görüyodum. Rüyamıydı, hayalmiydi bilmiyorum. Ve ben Cana hiç acımadan tokat atıyodum. Ben isteyerek yapmıyodum, fakat bilmiyorum ki. Belki de içimde beni yeyip bitiren şeylerdi bunlar hepsi.
Ve korkunç bir şey oldu. Canın yüzü benim yüzüme dönüşmeye başladı. Resmen kendi yüzümü tokatlıyordum. Ve boğazımdan mideme doğru bir sıcaklık geçti. İçimi o kadar yakdı o kadar acıttı ki. Duman çökdü her tarafa. Ellerimi bile göremiyodum. Büyük gürültü duyuyodum. Bu bana bir şey hatırlatıyodu. Zildi bu.

Gürültülü zil sesi,beynime işledi. Sonra sınıfdakıların sesleri her yandan duyulmaya başladı. Bana doğru ayak sesleri geliyodu. Ve biri başımda durdu. Ellerini kafama koyub seslendi.

- Handem,iyimisin ? -

Elifdi bu. Sınıfta en iyi arkadaşımdı ve şuan burda olması hiç umrumda değildi.

-Hande,kalk kızım uyudun mu?

Tekrar bana dokundu Elif. Yine zil çaldı. Elleriyle saçımı çekiştirmeye başladı ve ben kafamı kaldırarak elini tutup çekdim. Kalkıp bi şey söylemeden çantamı ve montumu elime alıp dışarı çıkdım.

-Hande,nereye ? Kızım napıyosun ? -

Arkamca bağırmaya başladı. Hiç umrumda diyildin. Bana Can lazımdı. Direk dışarı çıkdım. Ya ağlamam gerekliydi ya da birileriyle konuşmam. Amma ben hep ağlamayı tercih ederdim. Okula yakın bir park vardi ve orda pek bu saatlerde kimse olmazdı. En iyi yerdi orasi. Düşünmeye ve ağlamaya. Hayatın bana sunduğu bu hali kendime anlatmaya ve çabalamaya. Kaç insanın başına gelir ki bu.
Artık Parka varmış ve bir ağacın altına yaslanarak etrafa bakınıyodum...

 Artık Parka varmış ve bir ağacın altına yaslanarak etrafa bakınıyodum

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Sonbahardi... Her yerde kuru yapraklar. Kuşların sesleri. Yağmur yağacakmiş gibi hava. Hafif esmesi ve masmavi gökyüzü. Etrafa bakiyodum şüursuzca. Bedenim burdaydı fakat ruhum yokdu. Karmaşaydı hepsi. Bilmiyorum. Düşüncelerim kelime gibi çıkmaya cesaret edemeyince gözlerimden yaş olarak akmaya karar verdiler. Hani bazen söyleyemediklerimizi ağlayıb söyleriz. İşde öyle. Ama sakince.. Parkda kimse yokdu. Belki bir az uzakta bir kadin, arkalarda 2 çoçuk. Bunlar da hiçkimseydi. Benim için Candan başka kimse yokdu dünyada. Her kes hiçkimseydi... Benim bir kimsem vardı - Can. Geri kalanlar hep Hiçkimse...

Artık güneş batmaya başlıyodu ve benim eve gitmem gerekiyodu. Belki bir kaç yılım böyle geçer benim. Sanki Can gelse ne deyişicekdi ki. Benim sakin hayatım vardı,şimdi iyice boktan olmaya başladı...
Tüm düşüncelerimle birlikde eve doğru yürüdüm..
Bir-birine gülümseyen sokaklar. Evine çabuk ulaşsın diye hızlı yürüyen insanlar. Ağaclar. Arabalar. Korno sesleri. Çoçuklar... Her kes vardı ve her kes birine ve ya bir kaçına aitti...
Eve vardım ve çok yorgundum. Annem beni sesliyo,neden geç kaldığımı soruyodu. Bir şeyler mızıldanıb mutfaka geçdim. Acaba anneme söylemeliymiydim mi ben mutlu deyilim. Ne derdi ki? İyi bir anne belki ama iyi bir arkadaş olamaz. Mutfaktan kurabiye ve çay alıb odama geçtim.

Muzik açtım ve kulaklıklarımı taktım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Muzik açtım ve kulaklıklarımı taktım. Sabaha kadar böyle kalacakdım galiba...
Yıldızlara bakarak Canı düşünüyodum. Adeta ben bir kızım ve bir erkek beni öpmüşse ve hatta bu erkek benim yıllardır hoşlandığım biriyse o da bana aşıktır demek ve ben onun benim ayaklarıma düşmesini beklemem gerek. Ayrıca izinsiz ben isdemeden öpülen ben olduğumdan okula gitmemeliydim bu gün,ama bunları Can yapıyo. Offf,kafam şişdi. Can erkeklerden ayrı,ayrıcalık tanıdım ona. Ama Can benim hakkımda ne düşünüyo?! Hiçbişey!!! Tabii ki de Canin hayatında biri var,belki de ayrılmışlar ama kesinlikle unutmamış. 0 zaman Can yaralı ve yarasını sarması gerek. Peki neden ben onun kullandığı biri oluyum ki?! Offf cok saçma,Cana karşı hisslerim dayanılmaz. Sanki Can içimde ve beni kendine çok çekiyo. Ama yaralı bir adam aşık olmaz. Ve Can bana ne olursa olsun aşık olmuyucak bunu hiss ediyorum. Ama onunla bir şeyler yaşayacağım kesin...

Üç KalpWhere stories live. Discover now