İlk öpücüğüm...

267 23 177
                                    

Not: Ben Azeri olduğumdan dolayı,bazı hatalarım ola bilir. Lütfen affediniz. :)

*Basit başlayan bu bölüm hikayenin basit ve sıradan olduğu anlamına gelmez. Lütfen tüm bölümleri okuyun. Hikaye derin ve ağırdır*

1.

Ben kendi hikayemi yazarken yazılmış bir hikayede yok olmuş biriymişim meğer..

Dün kızlarla okuldan çıkıyorduk ki,telefonumu odada unuttuğumu fark ettim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

...Dün kızlarla okuldan çıkıyorduk ki,telefonumu odada unuttuğumu fark ettim. Kızlara beni beklememelerini söyledim, babam almaya gelecekti zaten. Aramam gerekiyordu onu, zaten gerektiyi için de telefonumun olmadığını fark ettim. Son ders Biyolojiydi. Odaya geri döndüm, kapıyı açtım, kendi kendime konuşuyordum, çok salağım falan diye. Odaya girdiğimde ne gördüm biliyor musun? Can odadaydı...

  - Ne? Canmı? Napıyordu ki, orda?????

  +  Dur bir dakika Elif, soru sorma. Anlatacağım...

Evet, kapıyı açtığımda Can kafasını kaldırdı, bana baktı ve yine kafasını kitaplara doğru koydu, gözlerini kapattı. Ben 'afedersin, telefonumu unutmuşum, alıp çıkacağım' dedim. Sesi bile çıkmadı.
 
- Uyumuş muydu???
 
+ Elif yaaaa. Anlatıyorum. Bir izin ver.
 
- Tamam Hande, anlat, sustum.
 
+ Telefonumu aramaya başladım, oturduğum yere bakdım ilk, ordaydı. Aldım, yeni mesaj falan varmı diye bakındım telefonuma. Babam 3 kere aramış ve bir mesaj atmışdı  "acil işim çıktı kızım, gelemeyeceğim" diye. Ben de oflamaya başladım,  'bu kadar yolu nasıl gideceğim, offf ya kızlara da beni beklemeyin dedim. Ahh be baba, yapıcak işmi bu'. Sonra odadan çıktım, ama aklım Can'da kaldı. Evet çok saçma, Can kendine kapanık biri. Hiç kimseyle konuşmaz, arkadaşı 'hiç' diyecek kadar yok. Derslerinde de iyi, ama bir derdi var. Bunu da biliyoruz,bir kızı seviyor evet. Ama kız kim bilen yok. Kızla olan konuda gizemli..

- Senin Can'a karşı ilgini de biliyoruz :D

+ Sus Elif, anlatıcaklarımı dinle...

Okulun kapısından çıkacaktım ki, aklımın onda kaldığını farkettim, kendime soru sordum, acaba Can neden orda ve neden öyle diye. Zor karardı, onu orda bırakıp gitmem gerek, sonuçta o kimseyle ilgilenmez ve gidip anlatmak ister misin desem bile yüzüme de bakmaz, kalkıp gider. Böyle  olması çok sinir bozucu. Ama her şeye rağmen şansımı denemek istedim. Geri döndüm, fakat dönmemeliydim. Yalnış yaptığımı nerden bile bilirdim ki.

Odaya girdiğimde Can hala ordaydı, hala değişmemişti yeri. Ve bu kez odaya girdiğimde kafasını kaldırmadı bile, doğru ya,  farketmiyor onun için gelenin kim olduğu. Yanına yaklaştım, oturdum boş sandalyeye ve ona doğru bakarak "Can, iyi misin?" dedim. Sessizce duruyordu. Bunu yapması sorun değildi, çünki zaten hep böyleydi. "Anlaşıldı, bir şey konuşmak istemiyorsun, zaten istemezsin de. Neden böylesin biliyorum, bir kız yüzünden. Yaşadığının aşk acısı olduğunu mu düşünüyorsun?" dedim. Ama hala sessizdi. "Tamam, aldattı mı seni? Yoksa sevdin sevmedi mi? Bırakıp gitmiş de olabilir...Bilmiyorum, her ne yapmışsa canını çok acıtmış anlaşılan, ama sen de kendi canını böyle yakarak ne yapmak istiyorsun, onu anlamıyorum, zaten her şey hayatta böyle, baksana ne kadar insanlar var aldatılan, terk edilen ya da hiç sevilmeyen. Sen yalnız değilsin ama güçsüz de değilsin. Kendini toparla ama bir zahmet dilinin olduğunu da ispatla. Böyle deliler gibi kendi kendime konuşmam hiç hoş değil" diyerek ayağa kalktım. Ve elimle omzuna dokundum.

Üç KalpHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin