5-Dünya Odası

614 58 36
                                    

Bölüm 5

İnsanın hayatı, insanın hayalidir...

James, gece boyu hiç uyumadı. Gözünün önünden gitmeyen çarpıcı gerçekler, bir kafes gibi ruhunu kuşatmış ve onun rüya denilen hayal âlemine geçişine izin vermemişti. James adeta, gerçek dünyada mahsur kalmıştı.

Saat 06:00'da enerji tasarrufunun tekrar minimum seviyeye çekilerek ortak yaşam alanlarının aydınlatılmaya başlanması ile James'te bedenini cansız bir objeymişçesine attığı yataktan çıkardı. Beden denilen ten ile kaplı kabuğunun içini, hiç bu kadar boş hissetmemişti.

Yüzünü, idrar ve terden dönüştürüldüğünü bildiği, oldukça cılız bir şekilde akan su ile yıkadıktan sonra, yaşam odasının kapısını araladı. Ve kapısının önüne jelâtinlenmiş olarak konulan kahvaltısını alarak tekrar içeri girdi.

Bu yeşil renkteki jölemsi yemek, büyük umutlarda yaşayan herkesin sabah kahvaltısında yediği, protein açısından zengin bir besindi. Partinin saygı duyulan üyelerinin yaşadığı geminin refah seviyesi yüksek bölgesinde besinler, herkesin kapısının önüne jelâtinlenerek bırakılırken, banliyö bölgesindeki halk ise yemeklerin dağıtıldığı ortak bir alandan besinlerini kendileri giderek almalılardı.

Büyük umutlarda insanlara yaşamaları için gerekli besin teminini sağlamak partinin göreviydi. Kaynaklar o denli kıttı ki bu alanda serbest bir piyasanın oluşmasının imkânı yoktu.

İnsanlığın uzayda sürüklendiği binlerce yıl içerisinde, neredeyse tüm gemilerde hayvansal gıdaların tamamı, bitkisel gıdaların ise büyük bir kısmı tükenmişti. Son büyük hayvan ve bitki rezervi ise, 10. gemide bulunmaktaydı. Uzun süre önce hayvansal ve bitkisel gıdaların kaçınılmaz tükenişinin büyük bir hızla yaklaştığını öngören parti, 10. gemideki insan nüfusunu diğer gemilere eşit olarak paylaştırarak, son hayvan ve bitkileri ıslah etmiş ve 10. gemide çoğalmalarını sağlamıştı. Böylece 10. gemi, günümüzde diğer tüm gemilerin gıda ihtiyacını karşılar bir konum elde etmişti. Yani insanlığın besin ihtiyacını 10. gemi karşılamaktaydı.

Dünyadan yadigar bir parça barındırması dolayısı ile de, 60 yaşını geçen yurttaşlar, 10. gemiye gönderilerek ödüllendiriliyor, ve böylece parti onlara, insanlığa yaptıkları katkılardan dolayı, vefa borcunu ödüyordu.

Bunun dışında her gemide eser miktarda da olsa, kalan son toprak sahipleri, tarımsal üretim yapıyor, ve yetiştirdikleri bu besinleri başta senatörler ve parti üyeleri olmak üzere insanlara rüşvet amaçlı, ve yahut karaborsada satarak yüksek menfaatler elde ediyorlardı.

James jelâtini açarak içindeki jölemsi bir yapıda olan ve yer yer kahverengi parçacıklar barındıran yeşil renkteki gıda maddesini masasındaki içi boş bir kâseye boşalttı. Düşünceli gözlerini diktiği karanlık uzay boşluğuna bakarak, yavaşça kahvaltısını yaparken, kapısı bir kez daha çaldı.

Tık tık tık

Ve James'in gene, gelen kişinin kim olabileceği yönünde hiçbir tahmini yoktu. Saat, bir misafir ağırlamak için çok erkendi. Kaşığını kasenin içerisine bıraktıktan sonra kapıya yöneldi ve gelen kişiyi daha fazla bekletmemek adına kapısını açtı. Tıpkı dün akşamki gibi, karşısında gene bir çift mavi göz vardı. Ancak bu kez bu gözlerin sahibi, kardeşi Henry'iydi.

James istemsizce tuttuğu nefesini bırakınca Henry;

-Ne o, yoksa beni gördüğüne sevinmedin mi? Diyerek ona çıkıştı. James ise durumu basit bir yüz ifadesi ile geçiştirdikten sonra onu içeriye buyur etti.

-Bu saatte hayrola Henry, rüyada beni mi gördün?

Henry birden yüzünü ekşitti. 'Şakası bile korkunç, her neyse, bak sana ne getirdim.' Dedikten sonra cebinden bir havuç çıkardı ve James'e doğru uzatarak:

Olay Ufku-Yeniden DoğuşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin