Bugün yeni bir güne uyanmanın mutluluğuyla yataktan doğruldum aslında düşünmeden edemiyorum bazı insanlar varki ölmek için çabalayan hayat onlara sanki koca bir yük koymuş gibi,ama bazılarıda var hayatta kalmak için hertürlü yolu deniyo yani herkes farklı bense yeni bir günde olmak için mutluyum
Ayağa kalkıp banyoya doğru ilerledim evim küçüktü banyoda zaten bir tek odamda var çekmeceli aynamdan kıyafetlerimi alıp banyoya girdim
Kısa bir duşun ardından sonra kendimi daha dinç hissediyodum bordo bir gömlek giyip pileli eteğimin altına soktum Saçlarımı iş yerinde rahat edebilmek için yukardan at kuyruğu yapıp makyaj aynamın önüne doğru ilerledim
Bordo bir ruj. Fena olmaz diyerek dudaklarıma iyice yaydım rimeli de sürüp aynanın önünden kalkıp sandeletlerimi ayağıma geçirdim
Ne olur olmaz diye deri ceketimi alıp evden çıktım .Hava güneşliydi bu içimi biraz olsa rahatlatsada yağmurlu havayı çok seven biriyim yağmurda yanlızlığı değil içimdeki insanı düşünmeyi daha çok sevenlerdenim biliyorum çok farklı bir karakterim
Otobüs durağının önüne geldiğimde beklemeye koyuldum cebimdeki telefonun çalmasıyla düşüncelerimden ayrılıp telefonu cevapladım
"Efendim annelerin bir tanesi "
"Esil ne zaman aramayı düşünüyodun beni "
"Ya anne işlerimden arayamıyorum bir türlü "
"Bu konuyu sonra konuşucaz baban seni merak ediyor bu akşam eve gel "
"Ya anne bilemiyorum "
"Esil !"
"Tamam anne "
"Tamam 8.30 da evde ol kapatıyorum tatlım "
"Tamam öptüm "
Diyerek telefonumu kapatıp önümüze yaklaşan otobüse bindim arka sıraya doğru ilerleyip ayakta dikilmeye başladım evet otobüste boş yer yoktu çok fazla düşünmeyip yolu izlemeye koyuldum
***
Bi 15 dakikalık yolculuktan sonra şirketin kapısından içeri girmeyi başarmıştım
Hemen kapının oradaki kantinden kahvemi alıp Alinin ofisine doğru ilerlemeye başladım
Asansörün önünde durduğumda bilin bakalım çağırdım asansörün içinden kim çıktı .KOYU KAHVELER
Serhat kılıç . Asansörün kapağı tekrardan tam kapanacaktı elimle durdurdum tabi tam o sırada parmaklarım sıkışacaktı ki Serhat elini kapağa doğru uzanıp durdurmasıyla kurtulmuştum ben ona hayranlıkla bakarken ağzından çıkan tek söz
" Beceriksiz "
Demesiydi asansöre binip düğmeye bastığımda bakışlarının üzerimde olduğuna emindim önüme dönerek hareket etmesini bekledim ama hareket etmeyince biran korkuya kapılıp düğmelerin hepsine basmaya başladım ben basar basmaz asansör kafayı yemiş gibi aşğı yukarı sarsakça çıkmaya başladı
Belime dokunan elle ne yapacağımı bilmeyerek ona doğru döndüm gözlerinden öfkeyi dışarı doğru fırlatacakmış gibi bana yaklaşıp bağırmaya başladı
"Aptal ne diye bütün düğmelere bastın !!"
Ben daha söylediklerini yeni idrak edebilmiştim ki cevap vermeme fırsat bırakmadan konuşmaya başladı ,pardon bağırmaya
"Ne olucak şimdi , çok bilmiş asansör kafayı yedi senin gibi"
"B - ben bi bilmiyorum "
Hah çok güzel kekeledim zaten daha fazla dayanamayarak telefonumdan Aliyi bulup aramaya çalıştım ama servis dışı diyordu korkum hat sayfaya ulaşırken karşımdaki bu küçük alanda bana beni öldürecekmiş gibi bakan adama bakmamak için kafamı yere eğdim
***
3 saat geçmişti ama hala gelen yoktu daha fazla kapıya vurmamak için ayağa kalkmıştım ki omzumdan beni bastırarak olduğum yere tekrar oturdum ona doğru dönüp konuşmaya başladım
"Ne var , belki duyan olur"
"Kim duyacak lan , kaldık zaten burda bide başımı ütüleme !!"
"Ta tamam "
Olduğum yerde bacaklarımı uzatıp beklemeye başladım Serhat iri ve kahve gözleriyle parlak bacaklarımı süzdüğünü fark eder etmez ayağa kalktım ve elimde unuttuğum kahvemi yudumlamak için ağzıma götürdüm ki duyduğum sesle duraksadım
"O elindekini bana ver !"
"Ama o benim ka-"
Diyemeden elimdeki kahve bardağına sarıldı kahve bardağını kendime çekerken asansör birden sarsılmaya başladı korkulu gözlerle ne olduğunu anlamaya çalışırken Birden duran asansörün etkisiyle ikimizde yere serildik elimdeki kahve bardağı Serhatın beyaz gömleğine dökülmüştü
Endişe içinde ne yapacağımı bilemeden asansörün kapısı açıldı bakışlarımı korkarak açılan kapıya çevirdiğimde kapının dışında duran ali ve babası Haldun amcanın şaşkın gözleri üzerimizdeydi çünkü açılan asansörün içinde Serhat üzerinde serilmiş duruyordum
Şaşkınlığı üzerinden atar atmaz Serhat beni üstünden atarak ayağa kalkıp üzerini düzeltti ben ona nefretle bakarken özür dahi dilemeden asansörden çıkıp gitti ...
Arkadaşlar yorumlarınıza ve votelerinize ihtiyacım var ilk iki bölümü hızla yayınlasamda cumartesi günleri yayınlıycam sadece bir bölüm ayrıca kitabımın adını değiştiriyorummmm :)
Ofis aşkı sizleri bekler :)))).
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gölgemdeki Aşk
RomanceEsil karşısındaki kendisine duygusuzca bakan adama baktı nasıl bu kadar umursamaz olabiliyordu bir türlü anlayamıyordu böyle giderse anlayamıycaktı da Öne doğru sarsakça adım atıp önünde durdu saatler önce akan rimelini umursamadan gözlerine baktı...