EB|2 |DÜZENLENDİ|

12.7K 539 147
                                    

Media; geçen bölüm bahsettiğim zümrüt yüzük

"Bana güzel bir ev bakar mısın ? Ankara'ya döneceğim."

|||

Yeni evimin sessiz duvarları arasında koltuğun kenarına oturmuş Ankara'nın puslu görüntüsünü seyrediyordum. Elimde ki kahve fincandan bir yudum daha alıp son bir haftayı düşünmeye başladım. Aldığım kararın doğru mu yanlış mı olduğunu sorgulamadan aniden Ankara'ya dönüş yapmış ve eski işime başlama kararı almıştım. Eski hayatımın, gerçek yaşamımın burada olduğunu hatırlamış ve anında adapte olmuştum. Çocuklar için aynı şekilde ilerlediğimizi söyleyemezdim. Onlar korkuyordu; bilinmezlikten, farklı insanlardan, büyük ailelerden, sessizlikten, yeni insanlardan. Onların adapte olması zordu, çok zor. Arhan, Ece için eski evimize dönmek isterken; Arya'yı yeni düzen korkusu sarmıştı. Benim güzel kızım birşeylere zor alışır, kolay vazgeçerdi. Mesela en sevdiği oyuncağını elinden alsak 2 gün sonra unuturdu ama yenisini benimseyemezdi de... Arhan ise tam tersiydi kolay alışıp, zor vazgeçerdi. Ece okullarına geleli 1 ay dahi olmamışken onu o kadar benimsemiş ki her gece uyumadan önce belki pişman olur, beni özler Ece'de buraya gelir diyerek kendini umutlandırıyordu.

Taşındıktan 3 gün ya geçmişti ya geçmemişti Arhan ağlamaya başladı Ece'yi özledim, sesini duymak istiyorum diye. Biricik oğlumun haline dayanamayıp öğretmeninden Ece'nin annesinin numarasını aldım, anne yüreği işte. Ayla hanımı arayıp söylediğimde memnuniyetle kızına vermişti. Arhan'la 10 dakikaya yakın konuştuktan sonra telefonumu bana uzatıp odasına girip ağlamaya başlamıştı. O ağladıkça Arya ağlıyor ikisini gördükçe ben ağlıyordum. Çok değil bundan 6-7 yıl önce sen 2 çocuk için hüngür hüngür ağlayacaksın deseler bir tarafımla dahi gülmezdim o derece uzak bir kavramdı. Ben ki o kibir abidesi; kolu kopsa acımadı ki diyip geçen ukala prenses iki tane yavrusu için nefessiz ağlıyordu. Arhan biraz daha ağladıktan sonra benim odama gidip yatağıma yatmıştık. Sessiz geçen dakikalar sonrası "anne" demişti "iki aşıklı biybiyinden kolayca vazgecebiliyo mu? Ece bana dedi ki sen gittin ben Ali'yle aşıklı oldum. Atık seni sevmicem sende beni sevme. Sen gittin ama Ali gitmicekmişdedi. Sen kötüşün ağama beni bi daha dedi. Ama ben onu arabalarımı paylaşacak kadar sevdim ki. Hem ben gitmekte iştemedim sadece babamı göğmek istedim. Ben aşıklı mı kaybettim. Ben kötü müyüm anne niye beni bıyaktı ki?"

"Bak oğlum..." dedim derin bir nefes alıp "bazen bazı şeyler için gitmemiz gerekir. Bu seni kötü biri yapmaz. Hem sen Ece'yi herkesten çok sevdin değil mi?" Arhan usulca kafasını sallayınca sözlerime devam ettim. "Peki oğlum onu bu kadar sevdiysen senin bir suçun yoktur o seni yeterince sevmemiş hem, hem bence kötü olan o bak hemen başkasını bulmuş." Diyerek kaşlarımı çatmıştım.

"Hayıy anne! Ece kötü deyil öyle deme ona. O cok güzel ben onu şeviyom. Bi daha benim aşıklıma kötü deysen sana küşerim."

Dudaklarımı büküp konuşmama devam ettim "Gelelim diğer soruna. Aşıklar birbirinden kolay vazgeçemezler ama hayatın önüne de geçemezler. İki insan birbirine aşık diye kavuşacaklar diye bir kural yok. Aşkın iki sonu vardır biri mutlu biter diğeri mutsuz. Ama mutsuz biterken bile öyle duygular barındırır ki içinde insan benim aşkım mutsuz demez, diyemez. Dili varmaz. Benim aşkım yarım bitti der." Derin bir nefes alıp gözlerimi cama sabitledim. "Her insan aşık olur ama her insan aşık olduğu insanla hayatına devam edemez. Çünkü biri birinden ya daha az seviyordur ya da hırsları daha fazladır. Az seviyorsa sorun yok, yani çok seven sorun etmez ama sorun hırssa sorun büyüktür oğlum neden biliyor musun?"

Mayışmış sesiyle "neden anne?" Diye sordu.

"Çünkü hırsla sevgi aynı yolda yürüyemez. Zamanla hırsın yerini nefret, kazanma arzusu alır. Bu duygular aşkı yoldan iter, yarım bırakırlar. Yani annecim diyeceğim o ki, iki insanın birbirine aşıklı olması yetmez bir ömür geçirmek için." Ses gelmeyince oğluma dönüp baktım kız kardeşine sarılmış uyuyordu. Ikisinin de saçlarından öpüp gözümü tekrar cama çevirmiştim. Bu hikayenin Ece'si bensem, Arhan'ı Uras'. Ben vazgeçen, o uğraşandı. Ben hırsla harmanlanan, o aşkla. Ama bu hikayenin sonunda kaybeden ben olmayacaktım. Çünkü burası gerçek hayat; kötü olan kazanır.

Eyvah Bebek! ♧KİTAP DEĞİŞİYOR| DÜZENLEMEDE♧Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin