"Demek ki neymiş.. Her ne kadar yalnız kalmak istesek de kızımız olmadan yapamıyormuşuz.." 

"Kesinlikle sevgilim.." başımı, onaylar şekilde sallıyorum. "Ama çok sevdim ben burasını havalar biraz güzelleşsin de kızımızla birlikte de gelelim." diyorum üstüme adam akıllı bir şeyler giyerken.

"Geliriz tabi.."

♥♥♥

"Hiii annesinin balıı... Kokuna kurban olduğum." diyorum Alya'yı kucağıma alıp sıkıca sarılırken.

"Anne teşekkür ederiz size de.. Huysuzluk yaptı mı gece?" Ah ah vefalı evlat yahu kocam, görüyorsunuz. 

"Yok oğlum.. Dedesiyle baya oynadılar sonra da yoruldu herhalde baya, gece hiç uyanmadan uyudu." diyor gülümseyerek bize bakarken.

Alya'yı ve eşyalarını aldıktan sonra eve gelip Alya'yı duşa sokuyorum.. Hava zaten serin olduğu için çabuk çabuk banyosunu yaptırdıktan sonra üzerine polar, tavşan kostümlü tulumunu giydirip saçlarının da kuruduğundan emin olduktan sonra kısa ve az olduklarından üst kısımlarından iki tane şelale yapıyorum.

Çocuk senin tipini yerim ya !

"Güzeliiim"

Aşağıdan gelen Kerem'in sesiyle Alya'yı kucağıma alıp aşağıya iniyorum. "Amanııın! Kızım bak, teyzelerinle eniştelerin gelmiş. Bir de Çıçarito'muz!" diyorum gülümseyerek hepsine sarılırken.

"Ah teyzesi ısırsın şu tavçanı.." Melis kucağımdan Alya'yı alırken Yağmur da Çınar Alp'i pusetine yatırıp Can'ın yanına geri oturuyor.

"Aman da aman sizi çifte kumrular.. Nasıl geçti geceniz?" diyor Can kurnaz kurnaz gülerken.

"Caan.." Yağmur, bacağına hafif bir çimdik atıp mahcup şekilde gülümsüyor. "Ayıp hayatım."

"Nesi ayıp Yağmur.. Yapmadıkları ya da sizin yapmadığınız şey mi sanki?" diyor bir anda Aksel de gülmeye başlayarak.

Melis şaşkınlıkla eşine dönüyor. "Aksel.. Sen de mi?"

Aksel, maalesef, dercesine bakışlarını Melis'e yöneltip gülmeye devam ederken aynı anda Kerem Can'a ben Aksel'e yanımızda ki yastıları fırlatıyoruz.

Allah'ım ne kadar da uyumlu bir çiftiz böyle..

"E hadi nikah tazelememizi kutlayalım madem.." diyor Kerem oturduğu yerden kalkıp şampanya ve kadehleri getirerek.

"Ooo.." Can muzur şekilde ıslık çalıp devam ediyor. "Şampanya diyorsun, uyar valla bize.."

Hepimiz ayaklanmışken Kerem şampanya şişesini sallayıp bir anda açtıktan sonra kadehlere doldurmaya başlıyor..

Kerem'in koyduğu kadehleri sırayla bizimkileri uzatırken en son Melis'e uzattığım da başını iki yana sallayıp gülümsüyor. "A..aa niye içmiyorsun kuzum?"

Melis bir süre yüzüme baktıktan sonra gülümseyerek Aksel'e dönüyor.

M-Ben hamileyim !

"Bir dakika.. Bir dakika!" Aksel anlık bir şoka girerek boş boş etrafa bakındıktan sonra netleştirmek için yineliyor. "Melis bitanem sen ciddi misin?" Melis hafifçe başını salladığında, bağırarak gülmeye başlıyor. "Ciddisin.. Allaaaah baba oluyorum!"

Aksel Melis'i kucağını alıp döndürmeye başlarken bende Kerem'in beline sarılıp mutluluklarını seyrediyorum..

Ve ben yine teyze oluyorum !

Sesini sevdiği bir adam için nesini feda etmez ki bir kadın.

ona bir şiir okuduysanız,

yahut bir şarkı mırıldandıysanız umulmadık bi akşamın en serin saatlerinde,

ellerini tuttuysanız,

ya da dokunduysa yazdıklarınız

onun avuçlarına

sarıldıysanız üşümüş gibi yaptığı değil, sahiden üşüdüğü bir anda,

ve ısıttıysanız üşüyen yanlarını,

hohladıysanız belki avuçlarına,

güzel güldüyseniz,

karanlıkta bile parlamışsa gözleriniz,

"tek gidemezsin, ben bırakacağım kapıya kadar!" demişseniz,

kapıya geldiğinizde gitmenizi işaret ederek baktığında "e hadi gir içeri, öyle gideceğim" sahnesini yaşatmışsanız ona,

kıskanmışsanız en yakınınızdan dahi,

öpmüşseniz saçlarından,

kollarınızın arasındayken yeryüzündeki her şeye kafa tutabilecekmiş gibi güvende hissettirmişseniz onu,

azıcık üşütse bile tüm samimiyetinizle telaşlanıp "kalk hastaneye gidiyoruz" demişseniz,

sarılırken film tadında birden kucağınıza alıp döndürmüşseniz onu,

vapura binmişseniz onunla,

rüzgara aldırmamışsanız,

beraber gülüp beraber ağlamışsanız,

kızdığınızda dahi gitmemişseniz ondan,

kirpiklerinden öpmüşseniz bazen,

burnunu boynunuzda ısıtmasına müsaade etmişseniz ya da,

film değil de mesela, çizgifilm seyretmişseniz beraber,

ara sıra bebekmiş gibi davranmışsanız,

çekirdeğini bile ayıklamışsanız şefkatle,

bazen de annenizmiş gibi sığınmışsanız o kadına,

o kadının sizin uğrunuza feda etmeyeceği tek şey evladı olabilir ancak.

o evlat ancak,

sizden doğabilir.

bilmem anlatabildim mi? -Alıntı

İŞ ARKADAŞIM (Tamamlandı)Where stories live. Discover now