44| Artık Bir Sayer'sin

10.3K 247 30
                                    

Bölüm yeni düzenlemeler ve eklemeler ile yenileni.

02.12.2018

♦~∆♦~∆♦~∆♦~∆♦~∆♦

"Hayır yani madem arada sahili yengeçler basabiliyor da.. Bu niye otelde kalan ben gibi bilgisi olmayan insancıklara söylenmiyor. Ciddi ciddi rezil oldum. Kısaca yine Zeynep Yılmaz'lığımı ortaya çıkardım!" diyorum yine eli deli söylenirken.

Kerem bir an duraksıyor. "Zeynep Yılmaz?"

Büyük pot kırdın kızım Zeynep .. Büyük pot ! "Yani sevgilim Zeynep Sayer'liğimi diyecektim ama 26 senenin vermiş olduğu alışkanlıkla Yılmaz dedim."

"Zeynep sende artık bir Sayer'sin.." diyor gayet ciddi bir tonda.

"Biliyorum hayatım.. Sadece ufak bir hata. Bir daha olmaz." Dudağına dudaklarımı değdirmem ile beni kendisine çekip uzun süreli öpüşmemizin ardından ayrılıyoruz.

"Olmasın.."

Kerem'e başımı olumlu anlamda gülümseyerek sallıyorum. Saat yeterince geç olduğundan dolayı uyumaya hazırlanmak için banyoya geçiyorum. Dişlerimi fırçalayıp, yüz temizleyici kremimle yüzümü yıkadıktan sonra tekrardan içeriye geçip şortlu ve kedi desenli pijamamı giyiyorum. Bende isterim seksi gecelikler giymek ama şimdi boşu boşuna azgın Kerem'i ve kendisinden daha azgın olan hormonlarını harekete geçirmeye gerek yok dimi ama ?

Kerem çoktan yatağa uzanmış olduğundan bende hemen yanına uzanıp, kolunun altında ki yerimi alıyorum.

Saçlarımın arasına öpücüğünü bırakıyor ve ben huzurla kendimi uykuya bırakıyorum.

-

Sabah gözlerimi açmadan yatağın yanını yokladığımda Kerem'in yatakta olmadığını fark ediyorum. Gözlerimi açıp yatağa oturur pozisyona geldikten sonra gerinip banyoya geçiyorum. Elimi yüzümü yıkadıktan Kerem halâ odada olmadığı için tam balayında olduğumuz için kapadığım telefonumu açıp mesaj atacağım sırada içeriye giriyor. "Güzelim uyanmışsın.. Günaydın."

"Günaydın hayatım da.. Sen neredeydin?"

"Kahvaltımızı odamıza getirmelerini söyledim güzelim.. Oradaydım."

Bir şey söylemeden yalnızca onaylar biçimde gülümsüyorum. Kahvaltıyı odaya getireceklerine göre üstümü değiştirmeme gerek yok diye düşünerek değiştirmiyorum. Kerem televizyon izlerken bende veranda kısmında kitabımı okumaya devam ediyorum.

Bugün burada ki son günümüz diyebiliriz çünkü bu gece de burada kalıp yarın sabah 6 uçağıyla Dubai'ye ve oradan da 7 uçağıyla İstanbul'a geri döneceğiz. Balayımızın üzülerek sonuna geliyoruz yani.. Bu da demek oluyor ki; İstanbul trafiği + kalabalığı + yoğun iş temposu = çıldırmış bir Zeynep SAYER.

Kapının çalmasıyla kahvaltımızın geldiğini anlayıp içeriye geçiyorum. Kerem kapıyı açmış görevlinin kahvaltıyı odaya koyup çıkmasını bekliyor. Kahvaltıyı koyduktan sonra teşekkür edip kapıyı kapatıyoruz. "Ohh çok lezettli görünüyorlar."

"E hadi gel kahvaltımızı edelim madem güzelim." Başımı olumlu anlamda sallayıp masaya geçiyorum.

Enfes kahvaltımızı ettikten sonra otelimizde bulunan spa ya gitmeye karar veriyoruz.

Hah tabi ki Kerem'e o bayan manken gibi kızlar yapmayacak.. Öyle sanıyorsanız yanılıyorsunuz.. Kerem'e erkek yapsın!

♦∆~♦∆~♦∆~♦∆~♦

Masaj sayesinde tüm vücudum gevşerken, bir gözümü hafif açıp Kerem'e bakıyorum ve haline sırıtıyorum.. Halinden hoşnutsuz olduğu çok belliydi ama ne yapıyım yani şimdi o da bu kadar yakışıklı olup kızların dikkatini çekmeseymiş cık cık cık...

Bir süre sonra masaj vs. bitince odamıza geçmek için koridorda yürüyoruz. "Ohh valla hayatım, nasıl rahatladım, nasıl gevşedim anlatamam." diyorum halimden hoşnut bir ifadeyle.

"Zeynep işin ucunda sevişmemiz söz konusu olmasaydı bende bu sözleri dile getirebilirdim ama maalesef ki getiremiyorum." Ayıptır söylemesi kendisini 1 ay salonda yatmakla tehdit ettim de..

"Valla hayatım bir ay bırak sevişmeyi, birlikte yatmamayı bile göze alabiliyorsan bak spa salonu orada.." Elimle geriyi gösterdikten sonra yürümeye devam ediyorum. Kerem'le aramızda mesafe açılırken hafif koşarak yanıma geliyor..

"Asla.." diyor elimi tutup odamıza ilerlerken.

Hah! Zaten o kabul etseydi de ben dayanamazdım ona sarılmadan uyumaya.. Neyse ki kabul etmedi.

Odamıza geldiğimizde burada ki son günümüz sayılan bugünü tamamen dolu geçirmek istediğimizden üzerimizi değiştirip yunuslarla doğal ortamda -okyanusta- yüzmeye gitmeye karar veriyoruz.

Hazırlandıktan sonra yüzmenin yapıldığı adaya gitmek için deniz uçağına biniyoruz. Adalar yakın olduğundan kısa süre de varıyoruz. "Ayy Kerem.. Ben daha önce hiç yunuslarla yüzmedim.."

"Ne güzel işte güzelim.. Birlikte bir ilki daha gerçekleştirmiş oluruz." diyor beni kendisine çekip saçlarımın arasından öperken.

Kerem'e gülümseyip eğitmenlerin yanına gidiyoruz.. Yunusları korkutmamak, zarar vermemek için yapmamız gerekenleri bize söyledikten sonra suya giriyoruz.. Eğitmenin yardımıyla yunusa tutunup suda ilerliyoruz.

O kadar pürüzsüz, güzel derisi var ki.. Durduğumuz zaman okşayıp, öpücüğümü bırakıyorum.

Kerem'e baktığımda yunusla birlikte hala yüzüyordu.. Bu canlılar gerçekten insanın tüm negatif enerjisini alıyorlardı.. Yaklaşık bir saat kadar muhteşem vakit geçirdikten sonra yanlarından tam ayrılacakken orada ki görevlilerden birisi gelip yunuslarla fotoğrafımızı çekiyor.. Teşekkür edip, fotoğrafımızı aldıktan sonra maalesef ki kendi adamıza geri dönmek üzere yola çıkıyoruz..

♦∆~♦∆~♦∆~♦∆~♦∆~♦

Dün geceden sonra kumsala gidip, tekrar yengeç istilasına uğramak istemediğimden her çifte özel olan havuza girmek için bikinimi giyiyorum. "Güzelim?"

"Efendim hayatım.."

"Hani bikini giymek yoktu.." diyor kıskanan bakışlarını üzerime yollarken.

"Ama hayatım.. Zaten sahile gitmeyeceğiz ki, kişiye özel verandamız da havuza gireceğim. Yani yine beni yalnızca sen göreceksin." diyorum koltukta yayılmış olan Kerem'in kucağına oturup dudağına ufacık bir buse kondururken..

"Diyorsun?"

Kerem'in kucağında bikinilerimle oturduğumdan kaynaklı olarak zorlandığını anlar anlamaz kucağından kalkıp konuşmaya devam ediyorum. "Evet hayatım."

Arkamda beni süzen bir Kerem SAYER bıraktıktan sonra veranda da ki havuza giriyorum.

Huzurla güneşin batışını havuzda izlerken Kerem mayosuyla birlikte yanıma geliyor. "Kerem.. Havuza girmek istemiyorsun diye düşünmüştüm."

"Yanlış düşünmüşsün.." diyor yüzünde ki çarpık gülüşüyle.

Yanıma gelip oturduğunda beni kolunun altına alıp zamanın biraz geçmesiyle beni kucağına çıkartıyor.Elleri yavaş yavaş sırtımda aşağı yukarı gezinmeye devam ederken sağ elini bikinimin boynumda olan askısını başımdan çıkartıyor. "Kerem.. Burada mı?" diye soruyorum şaşkınlığımı gizleyemeyen gözlerimi iyice pörtleterek.

"Evet güzelim.. Burada!"

İŞ ARKADAŞIM (Tamamlandı)Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz