KALBİMDEKİ AY TUTULMASI♟PUSULA2 ✘ (Ara Verildi )

9.BÖLÜM: 'MAZİNİN YEMİNİ'

Multimedyadaki şarkı: ARASH-BROKEN ANGEL

*** 

"Benim cennetim." Dudaklarımı yumuşakça hapsetmiş, o an gözlerim yüreğimde kopan fırtınalara karşı koymak istercesine kendini karanlığın koynuna bırakmıştı.

Bu adam bilmiyordu; Avuçlarında incitmekten korkarcasına tuttuğu yüzüm değil, ismiyle yankılanan kalbimdi. Kordan bir mühür olmuş dudaklarını her defasında daha güçlü dudaklarıma bastırırken bilmediği ise, ruhumun; her darbesinde bu adamın ayaklarının dibinde biraz daha diz çöktüğüydü. Ve bu kadınla ilgili tek doğrusu kollarındaki Cennet sadece ona aitti. Onun cenneti.

***

Dudaklarını yavaşça çektiği an gözlerine bakmadan birden ayağa fırlamıştım. Hafifçe yan dururken elbisemin askılarını omuzlarıma doğru çekmiş ama bırakmadan giysi odasına dönerek mırıldanmıştım.

"Ben üstüme daha düzgün birşeyler giyeyim." Dedikten hemen sonra ileri doğru bir adım atmıştım ki, muzip bir tınıda verdiği cevapla ayaklarım benden habersiz duraksamıştı olduğu yerde.

"Bencede. Senin açından daha güvenli olacaktır." Yavaşça arkamı dönmüştüm ama alayla yukarı kıvrılmış olan dudağını gördüğümde buna pişman olmuştum. Gıcıkk!

"Bencede." Ardından gözlerimi kısarak ona baktığımda gülümsemesi yüzüne yayılmış kahvelerini delercesine gözlerimin derinlerine sabitlemişti.

"Bencede Sindirella." Bakışlarında tehlikeli gölgeler dans ediyor, parıltısı tenimde yankılanıyordu sanki.

"Daha çok bencede."

Bir adım ileri atıp keskin bir tonda soluduğumda yavaşça ağzı aralanmıştı sadece bembeyaz dişlerinin bir kısmı görünecek kadar. Kafasını serseri bir ifadeyle iki yana salladıktan sonra keskin bakışları aniden irislerime odaklandı.

"Sindirella seninle gerçekten sabaha kadar bencede oynu oynamak isterdim; hemde inanamayacağın kadar çok. Ama yönetmem gereken bir şirket ve gün boyunca tüm enerjimi tüketen bir kadın için hemen uyuyup enerji depolamaya ihtiyacım var. Bu yüzden üzerini değiş yada değişme ama hemen yanıma uzan. "

Ellerimi belime atıp, haklısın uyumak için bana ihtiyacın var dercesine gözlerine baktığımda bakışları muzipçe parlamaya devam ediyordu. Benimle uğraş sonrada yanıma uzan. Laz damarımı attırmadan durma zaten. İnadına gitmeyen ne olsun. Kötü adam.

"Ya uzanmazsam."

Kaşlarımı hadi bakalım dercesine yukarı kaldırmıştım. Rahat bir ifadeyle arkaya doğru hafifçe gerindikten sonra ellerini yatağa yaslamış ardından bakışlarını alttan yukarı doğru üzerimde gezdirmişti yavaşça; gizleme gereği bile duymuyordu. Ne zaman birşeyi gizledi ki diyen iç sesimi duvara vurmak istiyordum. Hep bana ihanet edip, Batın'ın tarafını tutuyor sanki onun iç sesi.

"O zaman üzerine hiç birşey giyemezsin. Göze alıyorsan uzan.ma."

Bakışlarını geçtim, sözleriyle beni alenen tehdit ediyordu. Son heceyi bastırarak eklediğinde gözlerine karanlığın sardığı baştan çıkarıcı hareler misafir olmuştu. Kendinden emin gülüşü yüzüne yayılıyordu gittikçe. Hızla yan duruşumu bozup tamamen ona doğru dönmüştüm.

"Yaa! " diye kendime hakim olamayarak cılız bir tını çıkardığımda elini yavaşça dudağının üzerine kapatmıştı hemen ve ben bunun ne demek olduğunu çok iyi biliyordum. Beni kızdırmamak için güldüğünü saklamaya çalışıyordu. Bende yiyorum ya.