SAFİR | 5.BÖLÜM

En başından başla
                                    

"Öngördüm." dedi sabit bir sesle.

Doğru tahmin etmiştim. Lacivert her şeyi baştan planlamıştı. Tüm bu olanlara hala inanamıyordum. Ömrü boyunca bana bağlılık yemini etmişti. Aramızda konuşulan hiçbir şey olmamasına karşılık. Bu hem çol fazla hem de damarlarımdaki kanın akışını değiştirecek kadar heyecan vericiydi.

"Neden?" diye söyledim fısıltıyla.

"Nedenini söyledim zaten Deirdre" dedi ve dizimi son defa okşayarak ayağa kalktı.

Şaşkın bakışlarıma aldırmadan boxerı ile bir kilometre uzak gibi görünen banyoya ilerledi.

Aniden durup bana dönünce hazırlık yakalandım.

"Banyoya giriyorum, seni de yanıma çağırmalı mıyım?" dedi çok olağan bir şeyden bahseder gibi.

Cevap olarak gözlerimin delicesine açıldığını görünce gülümsedi.

"Rahatla, sadece şaka yapıyorum."

Bir an ikimizde donup kaldık.

Lacivert şaka yapmazdı.

Kaşları hafifçe çatıldı, ifadesizliğinden kurtuldu ve sırtını bana dönerek seri adımlarla gözden kayboldu.

Lacivert şaka yapmıştı.

Lacivert'ten sonra banyoyu kullanarak bir süre duşun altında kaldım. Banyodan çok mini bir müzeye benzeyen ortam inanılır gibi değildi. Tüm evyelerin ve muslukların altından yapıldığından şüpheleniyordum.

Eski tarzda bir tokmağa benzeyen duş musluğunu çevirerek suyu kapattım. Banyoda devasa bir küvet yer alsa da, buzlu camlara sahip olan duşu kullanmayı tercih etmiştim. Yumuşacık bornoza iyice sarındıktan sonra yavaş adımlarla banyodan çıktım. Lacivert dünkü takımından farklı olarak gri ile mavi arasında kalan klas bir takım elbise giymişti. Kravat takmamıştı ve yakasında bir iki düğme açıktı. İlahi görüntüsünden gözlerimi alamıyordum ancak kendimle savaşarak havluya sardığım saçlarımı serbest bıraktım. Valizlerin nerede olduğunu düşünürken, giyeceğim her şeyin altın varaklı bir elbise askısına asılı olduğunu gördüm. Dün giydiğim elbiseye göre daha iddialı parçalar olduğunu görünce şaşırdım.

Askıda Lacivert'in takımının birkaç ton açığı üzerime oturan bir elbise ve makul bir topuklu ayakkabı kombini vardı.

Lacivert'in dikkatle beni izlediğini biliyordum ancak ikimiz de bir yorumda bulunmadık. Beni seyretmeye devam ettiğini görünce sesli bir nefes bıraktım.

"Giyineceğim James" dedim ancak odadan çıkmayacağını tahmin ettiğim için banyoya yöneldim.

"Giyinebilirsin." dedi ama tavrında rahatlıktan eser yok gibiydi. Her zamanki sabit ses tonunu duymayı beklediğimi itiraf etmeliydim.

Tek kaşımı kaldırıp ona imayla bakınca başını salladı ve dışarı çıktı.

Arkasından uzunca bir süre baktıktan sonra giyinmeye başladım. Makyaj malzemeleri, saç şekillendiriciler ve gerekli diğer ayrıntılar ben banyodayken ayarlanmış ve kullanıma hazır hale bırakılmış gibiydi. Hayretle etrafıma bakarken kapı tıklandı. James olduğunu düşünmüştüm ancak kapı aralığından bakan peçeli bir yüz görünce kaşlarımı kaldırarak odaya girmesini işaret ettim. Hizmetli olduğunu tahmin ettiğim genç kız peçesini açarak gülümsedi. Sanırım beni hazırlamaya gelmişti.

Çok geçmeden hazır olduğumda aynaya baktım. Düne kıyasla biraz daha feminen ancak aynı oranda şık ve asil bir görüntüm vardı. Üzerimdeki elbisenin kaliteli kumaşı dizlerimin altına kadar dar iniyordu. Kolları dirseklerime kadar uzundu ve yakasında derin sayılmayacak hafif bir dekoltesi vardı. Saçlarım dümdüz hale getirilerek sıkı bir at kuyruğu yapılmıştı.

Lacivert  - Safir - AmberHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin