Bölüm 4

195 14 13
                                    



Ertesi sabah kucağımda Ezel ile oturduğum koltukta çayımı yudumlarken bir yandan da üzerinde daracık ip askılı siyah deri bir elbiseyle ayağında dizinin üzerine kadar uzanan çizmelerinin ince ve sivri topuklarını yere vurarak sağa sola koşuşturup heyecanla dün gece Mehmet'i nasıl korkudan altına işettiğini anlatan Tajin'i dinliyordum.

Pamuklu pijamalarımın içinde, hala dağınık saçlarımla otururken gülümsedim. Mehmet'in dün gece yaşadıkları hoşuma gitmişti.

"Sonra," dedi Tajin ve heyecanla tekli koltuğun arkasına geçti. "böyle bir koltuk vardı onun arkasına eğildim ve bekledim. Birkaç dakika sessizce durdum ki her şey bitti sansın. Birazcık rahatlayınca koltuğu devirip pençelerimle üzerine koştum." Dedikten sonra kahkahalarla gülmeye başladı. "İşte o zaman altına işemeye başladı. Arada gidip ona birkaç avuç hamamböceği ve yılan göstereceğim."

Ezel'i kaldırıp başından öptüm ve koltukta yanıma koyarak ayaklandım.

"Bu kadar yeterli. Daha fazla uğraşmaya gerek yok." Dedim Ezel'in üzerimde kalan tüylerini hafifçe silkerken. "Teşekkür ederim."

Salık, kömür kadar kara saçlarını omuzunun üzerinden savurarak biraz önce arkasına eğildiği mürdüm tekli koltuğa oturdu. "Rica ederim. Benim için bir zevkti."

"Kahvaltı?" dediğimde gülümsedi.

"Ne yapacaksın?"

İkimizin de yiyebileceği pek seçenek yoktu.

"Menemen?" dediğimde kafasını salladı.

"Yumurta kabuğu da ister misin?" diye seslendiğimde mutfağa giderken, arkamdan bağırarak cevapladı;

"Olur."

Ben bol soğanlı menemen yerken Tajin'de soğan kabukları ve yumurta kabuklarını kemiriyordu. Elime aldığım kağıtları evirip çeviriyordum. Yeni gelen maillerden bir iş çıkabilirdi.

"Nasıl olsa paramız var. Kasma kendini bu kadar." Dediğinde Tajin, kafamı kağıtlardan ayırmadan cevap verdim.

"Evet paramız var ama şimdilik. Ne zaman ne olur bilinmez biz yine de iş olanağımız varken bunları değerlendirelim."

Ofladı ama karşı çıkmadı. O da, ben de eski fakirliğimize dönmek istemiyorduk.

"Bir şeyler var mı peki?" dediğinde bir kağıdı çevirip ona doğru ittim.

"Adamın biri hayalet gördüğünü mü düşünüyor." Dedi bir parça soğan kabuğu çiğnerken.

"Evet ben de şaşırdım."

Kağıdı okumaya devam ederken sessizdi.

Kadir isimli adamın biri evinde hiç tanımadığı bir kadının hayaletini gördüğünü söylüyordu. Hayaleti sürekli her gece yatağının ayak ucunda ona bakarak ağlarken gördüğünü dile getirmişti. Erkekler, hayalet gördüklerine inanma konusunda kadınlardan daha zor ikna olurlardı. Olduklarında bile genellikle kendileri yardım istemez, eşleri ya da anneleri bize ulaşırdı. Tajin'de buna şaşırmıştı.

"Bir kontrol edelim mi?" dediğinde onayladım.

"Kahvaltıdan sonra arayacağım."



Fazla uzun gelen pantolonumun paçalarını kıvırıp spor ayakkabılarımı ayağıma giydiğimde Tajin, önden inmişti.

Basamakları hızla inerken sırt çantam, başımın arkasında alelacele yaptığım at kuyruğum ile birlikte zıplayıp tekrar iniyordu. Apartman kapısından çıkmak üzereyken önüme atlayan çocuğa çarpmamak için sendeledim. Çocuk da beni görünce korkmuş olacak ki titreyerek geri kaçtı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 15, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Anormal ParanormalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin