40.BÖLÜM "FİNAL"

9.7K 638 234
                                    

Selimin ağzından...

Omzumda yakıcı bir sızı hissettiğimde Çağrı'nın bağırışını zar zor duydum. Yere yığıldığımda Kedi'nin sırıtarak ayağa kalktığını gördüm. Bana doğru attığı iki adımdan sonra oda yere yığıldı, zira az önce duyduğum 3 el ateş sesi Kedi'nin sırtında son bulmuştu. En son gördüğüm şey kanlar içindeki Kedi'nin cesediydi.

...

Burnuma hastane kokusu dolduğunda yüzümü buruşturup gözlerimi hafif araladım. Gözlerimi tam açtığımda karşımda gördüğüm kişinin tabikide bir melek olduğunu düşündüm.

"Öldüm de cennete mi düştüm."

"Tabi canım ne demezsin çok güzel bir müslüman oldun da cennete girdin.!"

Yarı kızgın, yarı şakayla konuşması beni daha da mutlu ederken arkasını dönüp gidiyordu.

"Nereye Gulem?"

"Uyandığına göre burdaki işim bitti demektir."

"Ne yani bi geçmiş olsun da mı demeyeceksin?"

"Tabiki de hayır. Hakettiğini mi düşünüyorsun?"

Bir kız daha ne kadar inat olabilir merak ediyorum doğrusu.

"Madem haketmediğimi düşünüyorsun neden başucumda uyanmamı bekledin?"

"Sence? "

"Beni sevdiğinden? Desem?"

Omzunun üstünden geriye öyle bir bakış attı ki biran beni sevmesini geçtim, öldürmemesi için duaya durdum.

"Eylül dikti tepene zorla."

Dedikten sonra çıkıp gitti. Eylül mü? Olamaz. Yatağımdan doğrulunca kurşun sıyırmış omzuma baktım, fena sayılmazdı. Hemen yataktan kalktım. Tam çıkıyordum ki hemşirenin biri içeriye daldı.

"Beyefendi siz napıyorsunuz? Hemen yerinize yatar mısınız.?!!"

"Bırakın hemşire hanım kardeşim dışarda."

Daha cazibemi kullanıp kaçmayı düşünüyordum ki kalçama yediğim iğne ile neye uğradığımı şaştım. İçeriye giren bir kaç hemşirenin telaşını hayal meyal hatırlıyorum...

.......

Eylül'ün ağzından...

Gulem'in inadından değilde hastanede ailemin başında durduğu için gelmediğini öğrendiğimde deliye döndüm.

"Hilal biz ne zamandır birbirimizden birşeyler saklar olduk?"

"Eylül yanlış anladın. Biz sen üzülme diye......"

"Ne demek üzülme. Babam ve annem onlar. Daha ne zaman söyleyecektiniz.? Daha ne kadar saklayacaktınız?"

Hastane koridorlarında babamın olduğu odayı ararken bir yandan da Hilal'e saydırıyordum.

"Anlamıyorsun Hilal onlar benim ailem."

"Haklısın Eylül ben aile nedir bilmediğim için seni anlamıyorum."

Sözleri bir bıçak gibi Kalbimi acıtırken olduğum yerde donup kaldım. Ben durunca oda durdu. Bomboş hastane koridorunda bir çift yaşlı göz, kendime saymama sebeb oluyordu. Nasıl konuşmalarıma dikkat etmiyorum ki? Neden sanki susup babamı aramakla yetinmiyorum? Niye konuşup duruyorsun Ah Eylül Ah.

"Hilal ben öyle demek istemedim."

"Bırak Eylül ya. Sabahtan beri demediğini bırakmadın."

KiMSiNWhere stories live. Discover now