Cafeye girdiğimizde cam kenarındaki masalardan birine oturduk. Emre'yle konuşmak çok eğlenceliydi. Garson siparişleri almaya gelince ikimizde hamburger ve kola istedik. Yaklaşık 10 dakika sonra hamburgerler gelmişti ve hemen yedik. İki kız bize doğru yaklaşmaya başladı ve hemen Emre'nin yanına oturdular. Emre kızlarla tanıştıktan sonra sohbet etmeye başladılar. Emre kızlara beni tanıttı ve hep birlikte eğlenmeye başladık.

Biraz zaman geçtikten sonra yorgun olduğumu hissettim ve koltuğuma yaslanarak dışarıyı seyretmeye başladım. Oturduğumuz cafe deniz kenarında olduğu için denizi seyretmeye başladım. Sanırım beni sakinleştiren tek şey denizdi. Birinin koluma dokunması ürkmeme sebep oldu ve bir anda titredim. Sağ tafarıma baktığımda yakışıklı bi çocuğun yanımda oturduğunu görmemle geri çekilmem bir oldu.

"Korkuttuysam özür dilerim sadece merhaba demek istemiştim" dedi adını bilmediğim çocuk. "Önemli değil dalmışım" deyip tebessüm ettim. Yüzünde çok masum bi ifade vardı.

"Ben Aras ve sen..."

"Eda"

"Memnun oldum güzel bayan" dedi adının Aras olduğunu öğrendiğim çocuk. Çok güzel bakıyordu, çok samimi bir gülüş vardı yüzünde. Gözleri kahverenginin en güzel tonunda, saçlarıyla aynı tondaydı. Çok güzel bi gülüşü vardı. Büyüleyen cinsten.

Bir süre sohbet ettikten sonra aynı mahallede oturduğumuzu öğrendim aynı yaştayız ve tesadüf ki aynı okuldayız. Benim kanım bu çocuğa baya ısınırken, daha önce hiçbir erkek cinsinin yanına bile yaklaşmadığım için garip gelmişti onunla bu kadar samimi olmak.

Bir ara Emre'ye baktığımsa baya eğlendiğini gördüm. İstanbul'a alışması çok güzeldi. Tam o sırada bana baktı ve kocaman sırıttı. Saate baktığımda akşam üstü olduğunu fark ettim. Aras'a saatin geç olduğunu söyleyerek kibarca onu yanımdan kovdum. Gitmeden önce "Bir şey sorabilir miyim?" dedi.

"Tabii." dedim.

"Numaranı verir misin? Bidaha ki karşılaşma için" dedi. Güldüm ve telefonunu alarak numaramı kaydettim. Ardından ayağa kalktım ve "Emre hadi gidiyoooz." dedim. Emre küçğk kedi gibi suratıma bakarken yürümeye başladım. "Bu yğz ifademe kanmayan tek canlı sensin. Nasıl başarıyosun anlatsana" gibi şeyler mırıldanmaya başladı. Hesabı ödeyip yanıma gelince arabaya bindik. Giderken radyodan hareketli bi müzik açıp eğlenmeye başladık. 20 dakika sonra evin ordaydık. Emre arabayı park ettikten sonra arabadan inip eve yürümeye başladık. Kapıyı annem açtı ve annemi öpüp benim odama çıktık.

"Emree"

"Efendim kuzen."

"Sana bir teklifim var ama baya iddalı bi teklif."

"Naymiş bakalım" dedi kahkaha atarak.

"Annemlerle konuşup ayrı eve çıkalım mıı? Olmazsa birkaç arkadaş daha alırız. Lütfeeeeeeen" diye yalvarmaya başladım. "Aslında bu çok iyi bi fikir ama dayım ne der bilmiyorum" dedi.

Haklıydı. Babam belki izin vermeyebilirdi ama yanımda Emre olduğu için ona güvenirler ve izin verirler. "O zaman inip konuşalım" dedim. "Tamam konuşalım ama dayım izin vermezse ısrar etmek sana kalmış" dedi. "Yapalım şu işi" dedim gülerek. Bu sözümle gözlerini devirdi ve odadan çıktı, bende peşinden gittim.

Babamın yanına gelince ben sağına, Emre soluna oturdu. Babam bir an şaşırsada gülümseyerek bize sarıldı. Bir süre sonra "Dayıcığım" diyerek konuya ilk adımı Emre attı. "Efendim" dedi babam.

"Biz seninle bir konu hakkında görüşmek istiyoruz" dedi.

Babam bize sarılmaya devam ederken gülümseyerek, "Söyleyin bakalım ne istiyorsunuz" dedi. İlk önce Emre'yle birbirimizi noluyo lan bakışı atsakta bozuntuya vermedik.

"Biz Eda'yla ayrı eve çıkmak istiyoruz. Hem artık büyüdük, üniversiteye başlayacağız ve haftaya okullarda başlıyor. Lütfen dayıcığım izin ver." dedi. Bu konuşma etkili olucak gibiye benziyordu. Babam Emre'ye çok güvendiği için büyük ihtimalle kabul edecekti.

Babam biraz düşünür gibi yaptıktan sonra gülerek bize baktı. Sonra gülmeye başladı. "Böyle bir şey isteyeceğiniz aklımdan geçmişti. Ama düşündüğümden de erken davrandınız. Bakın çocuklar, yada gençler mi demeliyim" dedi ve gülerek devam etti. "Benim size güvenim sonsuz eğer böyle bir şey düşünüyorsanız kendi başınızın çaresine bakabilmeniz gerekir. Mesela üniversiteye başladığınızda ihtiyaçlarınız olacak onun için çalışmanız gerekir. Eğer siz bunca şeye göğüs gerebilecekseniz..." deyip durdu ve derin bi nefes alıp devam etti. "...siz zaten kendi başınıza yaşabilirsiniz o yüzden izin verdim." dedi.

Biz Emre'yle birbirimize bu kadar mıydı bakışı atarken birden çığlık atarak dans etmeye başladık. Koşarak odalarımıza çıktık. Pijamalarımı giyerek yatağa girdim. Çok mutluydum. Babamın bu kadar kolay izin vermesinin sebebi kesinlikle Emre'ydi. "Çok seviyorum bu çocuüu" diye mırıldandım ve uyumaya başladım. Sanırım artık herşey daha farklı olabilirdi.

***

Evet arkadaşlar ilk bölümü bitirdim. Belki biraz kısa olmuş olabilir ama lütfen ne düşündüğünüzü yazın. Cidden buna çok ihtiyacım var. Diğer bölümler kesinlikle daha uzun olacak. Yazım yanlışları varsa tekrardan özür dilerim.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jan 03, 2016 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Okuldaki PopiWhere stories live. Discover now