1. BÖLÜM

51 4 4
                                    

Arkadaşlar daha yeni yazmaya başladım. Okuduktan sonra yorum yaparsanız çok mutlu olurum. Eğer yazım yanlışlarım varsa şimdiden özür dilerim.

İyi okumalar..

***

Uykumun en güzel yerinde birinin üstüme atlamasıyla neye uğradığımı şaşırdım. Beynim olanları anlamaya çalışırken gözlerim yeni yeni açılmaya başlamıştı. Karşımda Emre'yi görünce kısa süreli şok yaşadım ve çığlık atmaya başladım. Hemen üstüne atladım ve güreşmeye başlamamız saniyelerimizi aldı.

Emre kuzenim ama İzmir'de yaşadığı için çok görüşemiyoruz. Arada kaçamak yapıp İstanbul'a geldiği zamanlarda deli gibi eğleniyoruz.

Böyle söylediğime bakmayın. Aslında hiç arkadaşım yok. Sanırım bunun sebebi içime kapanık biri olmam. Çok deli dolu biriyim ama kimseye güvenmediğim için arkadaşlıkta kurmuyorum. 1 sene önce İzmir'den, İstanbul'a taşındık. Ve 2 hafta öncede başka bir semte taşındık. Hala alışamadım diyebilirim.

"Eda"

Emre'nin sesiyle düşüncelerim ayrıldım ve yüzüne bakmaya başladım. Yüzünde farklı bi ifade vardı. Sanki üzgünmüş gibi... "Efendim" dedim ama başını önüne eğdiğinde cevap vermesini beklemeden devam ettim.

"Neyin var Emre?"

"Sana kötü bi haberim var"

O an içime bi korku girdi. Emre'yi ilk defa böyle gördüğüm için açıkçası bu tavrı beni korkuttu. Ben yüzüne korkmuş bir ifadeyle bakarken birden kahkaha atmaya başladı. Ben "noluyor lan içine kim kaçtı kafayı mı yedin?" gibi ifadelerle ona bakarken o hala kahkaha atmaya devam etti. Sonunda açıklama yapma gereği duyduğundan gülmeyi bıraktı.

"İstanbul'a taşınıyorum" dedi mutlu bir ifadeyle. Bunu duyunca çok sevindim ve çığlık atarak dans etmeye başladım. Emre ilk önce ne yaptığımı anlamasa da sonradan bana katıldı. Emre'yle aynı yaştayız ve ikimizde bu sene üniversiteye başlıyoruz büyük ihtimalle onun için gelmeye karar verdi.

"Peki, tek mi geliyorsun?" diye sordum heyecanla.

"Aslında annemler de gelicekti ama onlarda ki İzmir aşkını ikimizde biliyoruz. Ben ne dersem diyim gelmediler. Ah İzmir aşıkları.."

"Bu çok güzel bir haber. Çok eğleneceğiz Emree."

"Hadi o zaman hazırlanda dışarı çıkalım." dedi.

"Tamam hemen geliyorum." dedim ve odama doğru koşmaya başladım yukarı çıkarken az kalsın merdivenlerden düşüyordum.

Odama çıktığımda ne giysem diye düşünürken aklıma yaz olduğu geldi ve şort giymeye karar verdim. Kot şort ve üstünede beyaz üstü yazılı büstiyer giydim. Ayaklarıma kahverengi botlarımı geçirdim. Makyaj yapmayı pek sevmediğimden tercih etmiyorum. Yüzüme biraz renk katmak için dudak parlatıcısı sürdüm. Saçlarımı hafif maşa yaptım. Botlarımla uyumlu olan kahverengi çantama gerekli bir şeyler koyduktan sonra aşağı indim.

Emre'nin yanına gittiğimde onun ne giydiğine göz gezdirdim. Hardal sarısı dizinde biten şort ve siyah beyaz çizgili t-shirt giymişti. Altına ise kot rengi sporlarını gitmişti. Kabul etmek gerekirse çok güzel bi tarzı vardı.

"Ben geldiiiim" diye bağırdım. Emre beni görünce kapıya doğru yürümeye başladı. Birlikte evden çıktık ve Emre'nin siyah spor arabasına bindik. Buraları çok bilmediğimizden gözümüze kestirdiğimiz bir cafeye girmeye karar verdik. Emre arabasını park etti ve birlikte cafeye doğru yürümeye başladık. Cafenin tabelasında kocaman 'AY IŞIĞI CAFE' yazıyordu. İçimden bi ses burası yeni mekan diye bağırıyordu.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jan 03, 2016 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Okuldaki PopiWhere stories live. Discover now