13. Bölüm

698 63 15
                                    

29 Ekim Ağrı

Garnizon Hareket Noktası/Saat 08.45 Civarı...


"Çetin sonunda başlıyor."

"İnşallah bir sorun çıkmadan da biter Sayın Valim, hava çok kötü. Bu yıl sanki bu çocuklara özel hava şartları. Zamanından önce bu kadar yağması, Allah sonunu hayretsin. Allah'tan Celali Efendi onlarla gitmeyi kabul etti. Birde o yanlarında olmasa bu havada aklımda onlarla beraber dağa tırmanışa geçecekti."

"Aklına sahip ol evlat. O bize daha çok lazım."

"Sayın Valim kara baksanıza soluk almadan yağıyor. Yetmez gibi birde hava yumuşadı sabahtan beri karla karışık yağmur halini aldı."

"Sen karı boş ver, tabiat koşulları halledilir."

"Başka ne var ki.'' dedi meraklı gözlerle valiye dönerek.

"Akşam İstanbul'dan bir telefon aldım. Mirza..."

"Yoksa..."

"Valla şimdilik sadece Hakan Sait'in tahminleri, sezdikleri, duydukları... Yani aslı olsa istihbarat alırdık çoktan."

"Tamam, bize dikkatli olmamız için bilgi geçildi ama buralara geleceğini hiç düşünmedim."

"Neden? Ben hep buraya geleceğini düşündüm."

"Nasıl yani? Sayın Valim bir şeyler var, lütfen bana da anlatın."

"Yani gideceği başka yer yok, onu burada bekleyen bir şey var. Ancak gelip alırsa rahatlar."

"Nedir o?"

"İntikam Çetin, intikam... İntikam soğuk yenen bir yemektir, oda tadına varmak için sakin davranıyor."

"Hiçbir şey anlamıyorum. Mirza'nın kiminle ne alıp veremediği olabilir ki?"

"Benimle evlat, benimle..." derken Çetin şaşkın Vali Şeref'e baktı.

"Sayın valim ne oldu nasıl oldu bilmiyorum ama sizin gitmeniz sakıncalı değil mi?"

Şeref babacan bir ifadeyle "Çetin hayatım boyunca hiçbir şeyden kaçmadım, kaçmam. Ne Mirza korkutur beni ne de bu dağ. Yaşanacak ne varsa günü gelir yaşanır. Hakan Sait'in duyumlarına güvenirim. O yüzden olmuşlar, olabilecekler değil yapacaklarımız üzerine konuşalım. Grupta öyle kişiler var ki Mirza varlıklarını asla öğrenmemeli. O yüzden güvenlik önemlerini arttırın ve gençlerin kimliklerini sıkı tutun. Mutlaka bir grup jandarma eri ve bir çavuş gurupla yürüsün."

"Siz hiç merak etmeyin Sayın Valim. Atilla'da sizinle gelsin. Korumalarınız var ama Atilla'da yanınızda olursa benim içim daha rahat olur."

"Peki, Çetin için rahat olacaksa kabulüm. Hadi artık sen de törene geç kalma. Bu ülke inşallah nice Cumhuriyet Bayramları görecek. Bak benimde kısmetim bu yıl Ağrı Dağı'nda kutlamakmış bayramı." dedi gülümseyerek. Ama dışa vurduğu bu gülümseme sadece içinde sakladığı endişelerini ertelemeye çalışmaktı.


29 Ekim Ağrı

Garnizon Hareket Noktası/Devam Eden Zamanda...

Tuğra "Aklım karma karışık oldu dayı. Bu anlattıkların inanılır gibi değil. Benden daha ne sakladığınızı çok merak eder oldum doğrusu." dedi sitemkâr bir ses tonuyla. Otobüsün biraz ilerisinde durmuş sinirli adımlarla olduğu yerde dönüyordu.

"Tuğra bunları bizde yeni öğrendik. Neden senden bir şey saklayalım."

"Baksana dayı o zamanlar olayın sabotaj olduğundan şüphe edilmiş. Ama ben bunu bile yeni öğreniyorum."

Ölüme Ya da Yaşama : HEPYEKحيث تعيش القصص. اكتشف الآن