Bir gün öyle bir kadınla karşılaşırsa Timuçin, onu babası gibi asla yüzüstü bırakmayacaktı. Bu onun hayatının sonu olacağı anlamına gelse bile.

"Timuçin..."

Birden dondu  Kuzgun. Tam güvenlik kapısının önünde dikildi kaldı ve başını çevirip bu tanıdık sesin geldiği yöne baktı. Bakır kedi mi gelmişti?

Neden?

Eren, ıslanmış ve nefes nefese kalmış panik dolu gözlerle kendisini izliyordu. Soğuktan yüzü solmuş ve dudakları kızarmıştı. Ne yapacağına karar vermek ister gibi bakıyordu kendisine.

"S, Senin ne işin var burada velet?"
Nefesini düzene sokmaya çalışırken dikildi ve gözlerini biran olsun kaçırmadı kuzgundan. Yavaşça yaklaşarak:

"Gidemezsin Timuçin." Dedi.

"Hah." Derken isterik bir gülümseme geçirdi yüzüne ve birden kaşlarını çattı. "Bu ne küstahlık. Nereye gideceğimi sana soracak değilim ya. Kaybol." Derken  başını çevirdi.

Eren öfkelenmemek için iki yanında da yumruklarını sıktı.

"Gidemezsin Timuçin. Şimdi değil." Dediğinde, kaşlarını çatarak Eren'in yüzüne baktı Kuzgun onunda kaşlarını çatmış kendisini ciddi gözlerle izlediğini gördü.

"Kaybol..." Derken uşağı hızla Eren'e atılacağı sırada eliyle onu durdurdu Timuçin.

"Buna kim karar veriyor velet?" Dedi.

"Ben." Diyerek bir adım daha attı ona Eren. "Kaan'ı bulmadan gidemezsin."

Tekrar kaşlarını çattı Timuçin ve tek kaşını kaldırıp:

"Kaan'ın ne ilgisi var?" Dedi.

"O..." Sözünü tamamlayamadan bir anons daha duyuldu. Artık gitmesi gerekiyordu.

"Efendim. Gitmeniz gerekiyor." Diye uyardı uşak. Güvenlikten gireceği sırada panikledi Eren.

"Dur. Dur Timuçin. Kaan'ı bulman gerek. O da Alper de yok. O, o biz gittiğimizde Alper'ide yanında götürdü muhtemelen. Onu bulman gerek."

Güvenlikten geçtiğinde gülümsedi Timuçin. Ve başını çevirip Eren'e baktı.

"Ne yani. Beni yolumdan, sarı civ civi bulmak için mi çevirmeye geldin? Bu nasıl bir aptallık Eren? İllede onları bulmak istiyorsan belkide Ayaz'a söylemelisin. O bu işin üstesinden gelemez mi?" Deyip başını çevirdi.

"Timuçin." Diye seslendiğinde onu duymadı Timuçin. "Kuzgun." Derken Eren'in sesi çatladı. "Gitme." Derken sağ eliyle yüzünün yarısını örttüğünde perçemlerinin arasından göz yaşları göründü. " Kim bilir ne haldedir? Ailesi perişan. Alper'i o gece kulübe çağırmasaydım. Eğer gelmeseydi. Benim yüzümden, Kaan'ı kışkırttığım için. Onu sen tanıyorsun, ne yapar, nereye gider sen biliyorsun. Gitmek mi istiyorsun. Git sonra. Ama şimdi değil."

Başını yan çevirmiş, Eren'in kendisine bakmayan aciz halini izlerken gözlerini kıstı Timuçin.

"Sayanora kedicik." Deyip başını çevirmiş giderken kızarmış gözlerini kocaman açarak arkasından baktı Eren.

"Timuçin. Gitme." Deyip onu izledi. Ardından gitme dediği ikinci insandı Timuçin. Ve ikincisi de gitmişti. Nefes alamadığını hissetti Eren. Neden sürekli gitme dedikleri gidiyordu? Neden kal dedikleri gidiyordu? Neden yalnızca Ayaz onu bekliyordu?

Ölümcül Saplantı (+18)Where stories live. Discover now