Karaoğlu - Kabadayı Serisi (2)

6.Bölüm ''Seni Özledim Anne...''

Merhaba...:) Nasılsınız sevdiceklerim...:) Öpüyorum o bal yüreklerinizden:)

Sizden bir ricam var lütfen oylayın...rica ediyorum...Emek verilmiş ve kütüphanenizde olan bir hikayeyi okuyorsanız sevmediğiniz için değil sanırım sonuçta okunma sayısı ve oylanma sayısı çok komik rakamlarda...

Bakın ben size yüreğimle yazıyorum... O bana ne fısıldıyorsa onu yazıyorum ama görüyorum ki ısrarla oylanmıyor... Bu çok kırıcı..

Medyaya eklediğim şarkıyla dinlemenizi tavsiye ediyorum... Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum... Siz Karaoğlu'nu okurken ben Poyrazoğlu'nu yazmaya başlayacağım...Çarşambaya ekleyeceğim inşallah onu da..:))

Keyifli okumalar..:)))

6.Bölüm ''Seni Özledim Anne...''

''Gittin Mi Büyük Gideceksin!!!

Ayrılık Bile Gurur Duyacak Seninle...''

Can Yücel

Bahçeye giden yol hiç bu kadar uzak olmamıştı.

Birine giden yollar hiç bu kadar can yakmamıştı benim için...

Aklımda deli görüntüler, koşarken ayağım kayıp ellerimin üstüne düştüm. Canım yandı ama kalbimden daha çok değildi can acısı...

Korumaların önünde,Hatice teyzemi görünce dizlerime ellerimi dayayıp nefeslendim. Omzuma vuran Kadir'e dönüp baktım.

''Bak iyi korkma artık...'' 

Gözleri başka şeyler söylese de hala bana dayanmak için sebebin var dercesine bakan adama ne diyecektim ki? Kendime çeki düzen verip yanlarına gittim.

''Salih ne oluyor?'' 

Salih'in bakışları beni bulduğunda durumun hiç de iyi olmadığını anlamıştım...Hatice teyzenin yanına yaklaştığımda üstü başı kan içinde,gözleri donuk,elinde bıçak öylece duruyordu.

Yanında diz çöktüm. Gözleri beni buldu ama donuk...gözleri beni buldu ama yitik...

''Teyzem...ben kara oğlun...bana bak gözünü seveyim...bana bak...''

Önce göz bebekleri titreşti...sonra yaşlar akmaya başladı...Gözlerinden akan yaşlar benim ciğerlerime doluyor nefessiz kalıyordum.

''Lütfen kendine gel... hem bak daha seninle Selma sultanı görmeye gideceğiz...'' 

Gözleri beni buldu.Başını iki yana sallamaya başladı. Başımı Salih'e kaldırıp baktım.Kadir, ceketini çıkarıp Hatice teyzenin omuzlarına sardı. Onu omuzlarından tutup kaldırırken elindeki bıçak yere düştü. Salih alacakken onu durdurup diğer korumadan poşet istedim.

Gülüm ve Derya'da yanımıza geldiğinde Kadir onları ve Hatice teyzeyi de alıp içeriye girdiler. Salih'in başının işaretiyle ona yaklaştım.

''Abi...kocasını bıçaklamış...adamı mutfaktan buraya kadar sürüklemiş...''

''Adam nerede?'' 

Başıyla işaret ettiği yere doğru ilerledim. Anında gözlerimi kapattım. Kaç kez saplamıştı o bıçağı vücuduna... Adam kandan görünmüyordu.