Çaylağın üstünü örttükten sonra bizim alana girdiğimde diğerleri mışıl mışıl uyurken Ömer, Buse ve Step ayakta beni bekliyordu. Asların alanı çöplük de ki en lüks alandı. Herkesin kendine özel yatağı dolabı ve masası bulunuyordu. Tabi masası dolu olan tek kişi Zühtü'ydü. Onun alanı herkesinkinden fazla alan kaplarken bizim göreve çıkmadan önce yanımıza alacaklarımız ve görev organizasyonu onun alanında gerçekleştirilirdi. Ve özel alana sadece Step ve ben sahiptik. Özel alan dediysem duvarları olan bir oda olduğunu düşünmeyin sakın. Sadece bizim yatağımızın ve dolaplarımızın çevresi perdeyle diğerlerinden ayrılmıştı. Bu benim mahremiyete önem vermemden dolayı çıkmıştı. Step'e kalsa gayet gereksiz bir önlemdi. Ama ben rahat edemiyordum.

Step "açıklama" dediğinde düşüncelerimden sıyrılıp ona döndüm. Sabahı bekleme hayallerim suya düşmüştü.

Ömer "Step sabah konuşalım şimdi hepimiz yorgunuz diğerlerini uyandırmayalım" dediğinde hay yaşa be Ömer dememek için zor tuttum kendimi.

Step bana baktıktan sonra kafasıyla onaylayarak arkasını dönüp duşların olduğu bölüme geçti. Onunla yüzleşmek istemediğim için peşinden gitmezken o gelmeden uyumak için yatağa geçtim. Ömer ile Buse'ye sessizce "iyi geceler" derken onlarda bana sessizce cevap verip yataklarına geçmişlerdi. Üstümdekileri hızla çıkarıp yatağa geçtiğimde yarın sabah olacaklar aklıma gelince gözlerimi sımsıkı kapatıp inşallah benim yüzümden başka birinin canı yanmaz diye dua ettim.

Yatak arkamda hareketlendiğinde daha yeni uykuya dalmak üzereydim. Step'in nemli vücudu sırtıma değdiğinde kıpırdamamak için büyük çaba gösterdim. Uyanık olduğumu bilsin istemiyordum. Ağır kolu belimi kavrayıp beni daha çok kendine çekerken ılık nefesi ensemdeydi. "Sabah seni kurtarabilmem için tek bir gerekçe söyle bana" diye fısıldadığında sessiz kaldım. Söyleyecek bir gerekçem yoktu. Yapamamıştım babamın ne kadar pislik bir adam olduğunu bildiğim halde yapamamıştım. "Uyumadığını biliyorum Nil bana tek bir neden söyle."

Sessizliğim ona cevap olurken kolu belimi daha çok sıkarak sardı beni. Daha fazla üstelemeyeceğini bildiğimden sabaha 3 saat kala artık uyumam gerekiyordu. Büyük ihtimal herkes uyandığında sorguya çekilecektim.

Saçlarımdan birinin asılıp yataktan sürümesiyle gözlerimi açmıştım. Sabah uyanmak için gerçekten çok etkili bir yöntemdi. Gözlerim acıyla açılırken kendime gelir gelmez ayaklarımın üstüne kalkmış saçıma yapışana arkaya doğru tekme atarak kendimden uzaklaştırmıştım. Arkama dönünce Jane'i görmemle üstüne atlayıp altıma almam bir oldu. Pis orospu hiçbir fırsatı kaçırmıyordu. Biri beni kucaklayıp Jane'in üstünden aldığında hala hırsımı alamamıştım. "Bırak beni" diye hırladığımda arkamdan Ömer "sakin ol şimdi sırası değil" dedi. Hamza da Jane'i uzaklaştırmaya çalışırken Jane onun arkasından bana sinsice sırıtıyordu.

Ömer beni demir bir sandalyeye oturttuğunda elleri göğsünde bağlı Step ile karşı karşıya geldim. Kollarındaki pazılar şişmiş bana ölümcül bakışlar atarken lider kimliğine bürünmüştü. Karşımdaki şuan sevgilim değildi. Biliyorum ki az sonra Step'in asıl kimliğiyle karşılaşacaktım. Daha önce diğerleri hata yaptığında onu birkaç kez bu şekilde görmüştüm ama şimdi bu sandalye de olmak olayı çok daha ilginç hale getiriyordu.

En azından giyinmeme izin verseydiniz diye düşünürken diğerleri etrafımda yuvarlak olmuş Jane'in sıska vücudu Step'in yanında yer aldığında sinirlerim gerilmişti. Sanki çirkin bir vücudu varmış gibi yorumlamama bakmayın o tamamen kıskançlıktandı. Aslında mankenlere taş çıkartan vücudu ve 1.80 boyu vardı. Esmer teni parlak ve dikkat çekerken yüzü de bebeksiydi. Ama yine de siz onu sıska vücut olarak bilin. Ben gelmeden önce Step ile işi pişirdiği için ondan nefret ediyordum. Tabi hala sevgilimin peşinde olması da bunu körüklüyordu. Sinsi gülüşü suratındayken "ee ne ceza veriyoruz" dedi. İlk defa hata yapmamdan faydalanmazsa olmazdı tabi.

ÇÖPLÜK (KİTAP OLDU)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin