Bölüm 1: Kaçış

434 20 14
                                    

Deli gibi yumruklanan kapıyı oflayarak açtım ve içeri dalan kişiye baktım.

"Ne bok arıyorsun burada?"

"Kapıyı kapat. Takip ediliyorum." Nefes nefese kalan Giray'ın dediğini yapıp kapıyı kapattım.

"Anlat yoksa kovarım." Kapının tekrar yumruklanmasıyla açtım.

"Merhaba! Buraya yeşil gözlü siyah saçlı bir çocuk geldi mi acaba ?"

"Benden başka kimse yok yanlış yerde arıyorsunuz."

"Peki rahatsız ettik kusura bakmayın."

"Önemli degil." Rahatlayarak koltuğa oturan salağın yanına çöktüm.

"Anlatacak mısın ne haltlar yediğini?"

"Daydream'da takılırken 4 mafya kılıklı adam oturdu masama. Bunların başı çizdiğim resime bakıp beni de çiz beni de çiz diye tutturdu. Çizmeyeceğimi söyleyince de kafama silah dayadı. Tamam dedim ve çizdim güzel bir eşek. Adam portresini bekliyor ama ne çizdiğimden haberi yok. Bitti diyerek verdim eşek resmini mafya babasının eline. Sonrası malum işte adamları takıldı peşime, silahın şarjörü bitti ufaktan tüydüm, apartmanı görünce direk evdesindir diye daldım." Canına susamıştı gerçekten.

"Keşke vurulsaydın. Dünya bir piçten kurtulurdu."

"Kuyruk acın var senin belli. Çekime gitmeme mi kızdın?" Bu kadar zeki olması gerçek anlamda sınırlarımı zorluyordu, piç.

"Çekime gitmene ne diyeyim lan. Dergilere basmışlar boy boy boxerlı fotoğraflarını pezevenk."

"Dilin fazla uzamış senin dikkat ettim de. Keselim mi dilini. Üstelik o fotoğrafları dergiye değil portföye koyacaklarını söylemişlerdi."

"Okul başkanı Giray Göktaş modelliğe de çomak sokmuş diyor herkes. Gelip gelip bizi sıkıştırıyorlar. Yarın müdür gebertsin de seni gör elinin körünü." Kıskançlıktan adeta kuduruyordum ki boşta kalan eliyle bileğimi okşadı. Elektrik mi çarpıyordu ne oluyordu lan böyle bana. Tövbe tövbe...

"Çomak sokmadan olmaz, biliyorsun beni. Duramam." Bilmiş tavırları sigarasını götüne sokma isteğimi artırıyordu ve bundan zerre kadar haberi yoktu umursamaz şerefsiz Giray'ın.

Eli hala bileğimde iken yüzünü yüzüme yaklaştırdı. Allahım öldür artık şu gerizellayı nolur, diye dua ediyordum içimden. Yukarıdaki duamı kabul etmeyi bırak, üstüne bir de tokat patlatmıştı. Dudakları boynumda geziyordu ve sigara dumanı tenime işliyordu.

"G - Giray"

"Hoşuma gidiyorsun, okyanus."

"Saat geç oldu uyumam gerek." Ne yaratıcı bir yalan diye geçirdim içimden.

"Yalanını sikeyim senin."

Uzaklaştığında koltuktan adeta fırlayarak odama geçtim. Soru soran gözlerle bana ve yatağa baktığında gel cevabını vermek zorunda kaldım. Üzerindekileri çıkarıp örtünün altına girdi. Ter içinde kalmıştım iki dakika içinde.

"İyi geceler Giray."

"Ses çıkarma ve uyu, okyanus."










Okyanus ve OrmanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin