Sabah saat 10 civarıydı en yakın arkadaşım Eylül'le günlük yapmamız gereken 2 saatlik telefon konuşmamı bitirdim.çizgi romanlarımı okurken zil sesini duydum hemen aşağı koştum,Gelen postacıydı.Sonunda işte sonunda beklediğim mektup gelmişti.Mektubu alıp hemen odama koştum.Mektubu tedirginlikle açtım ve hemen bir sevinç çığlığı attım.
Annem ve babam hemen odama geldi:
-kızım ne oldu?
-kazanmışım baba kazanmışımmm
-kızım dur bi nefes al neyi kazandın?
-sonunda tıp fakültesini kazandım...
Benim hemen Eylül'ü aramak gerek
-tamam kızım sen konuş arkadaşınla ben aşağıdayım
-alo Eylül kazanmışım,Allahım hala inanamıyorum ben okul açılana kadar nasıl dayanıcam
-ay bende çok heyecanlıyım yağmur
-canım benim şimdi kapatmam gerek malum bu güzel haber kutlanmadan olmaz...
-tamam canım hadi görüşürüz öptüm
Düşüne biliyor musunuz Eylül ve ben aynı üniversitede ay çok heyecanlı eylül ve ben ilkokulu,ortaokulu ve liseyi beraber okumuştuk ve şimdi üniversite....
O gece heyecandan uyuyamadım sabah olunca hemen Eylül'lere gittim ve birkez daha sevinç çığlığı attık.Eylül'ün babası orhan amca ve sevinç teyze beni ve Eylül'bu tebrik ettiler.Sonra eylül'ün odasına gittik ve akşama kadar beraber hayaller kurduk.saat 8 gibi eve gittim. Babamlarla üniversite ile ilgili adam akıllı konuşurken Milli Eğitim Bakanlığı'ndan telefon geldi. Kayıt işlemlerimizi ne zaman yapacağımızı sordular malum 2gün sonra okul açılıyodu.ertesi günü eylül,ben,annem,sevinç teyze kayıt işlemlerini yaptırmak için fakülteye gittik.ben ve eylül kayıt işlemlerimizi yaparken annemle sevinç teyze kafeteryada oturuyorlardı.kayıt işlemlerimizi yaptıktan sonra annemlerin yanına giderken koridorda bir adamla çarpıştım.Elimdeki kahve birden adamın elindeki evraklara döküldü. Evet farkındayım biraz ukalalık yaptım ama sonuçta binlerce kez özür diledim ama nafile elindeki çizimler maffolmuştu. Adam bana kızmaya başladı:
-Ya napıyosun sen ben bu çizimler için ne kadar uğraştım haberin var mı?
-ya çok özür dilerim.
-bak hala özür diliyor,bundan sonra karşıma çıkma yeter
-Ya ama özür dilerim...senin için ne yapabilirim?
-karşıma çıkma yeter.
-Ya ama illaha bir şey yapabilirim.
-peki o zaman sen kaşındın çizimlerini bitirene kadar benimle evimde kalıcaksın...
-ne
-duydun işte yürü
Ben orda adamla tartışırken eylül'de bizi bir yandan izliyordu Resmen beni oynatıyordu.yağmur şunu getir,yağmur şunu götür,yağmur gazozum nerdee? En sonunda sinirlendim ve:
-yeter artık benim eve gitmem gerek
-ama daha çizimlerim bitmedi
-başlatma çizimlerinden aaaaa
-tamam ama bir şartım var
-neymiş o şartın?
-telefon numaranı ver
-iyi yaz bu arada sen benim adımı biliyorsun ama ben senin adını bilmiyorum
-ben"Fatih"...
(İşte hikayemizin başladığı yer yağmur'un aşık olucağı ve bundan birkaç zaman sonra kördüm olan bu aşkın ana karakteri yağmur'un fakültenin önünde çarpıştığı o adam fatih...Bir genç kızın günlüğü Hiç bıkmadan okuyacağınız gittikçe daha da sürükleyici bir hal alan bir hikaye bu)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR GENÇ KIZIN GÜNLÜĞÜ
Teen Fiction"Bazen herşey tam bitti dediğinizde başlar". Sizce bir kız ikiz kardeşinden öldüresiye nefret edebilir mi? Eğer gerçekten bir ruh hastasıysa edebilir tam olarak oda değil eğer içinde bir pisikopat varsa...
