Sabah gözlerimi saçımdaki elle açtım oha çüşş Serkan'ın ne işi var burda ya yatağımın bir ucuna oturmuş hayvan sırıtarak bana bakıyordu yataktan biraz doğrulup ondan uzaklaştım "senin ne işin var burda çık hemen odamdan " biraz daha sırıtıp "Canla sevgili misiniz ?" Dedi tam cevabımı verecekken Canla, Nazlı'nın konuşmasını duydum Can, Nazlı'ya beni sordu Nazlı'da odasındadır herhalde diye birşeyler geveledi elim ayağım birbirine dolandı Can, Serkan'ı burda görürse Serkan'ı ve beni deşerdi evet gerçek sevgili değiliz ama o rolüne cook sadık yani ben öyle düşünüyorum bakışlarım serkan'a kayınca çok rahat olduğunu gördüm hadi ama ben burda ölürken o çok rahat "Serkan kalk " bana anlamayan gözlerle baktı "yatağın altına gir" tek kaşını kaldırıp "ya ıstediğini yapmazsam " bende rahatmış gibi görünmeye çalışarak "valla sen bilirsin biri gelirse direk ağlar beni taciz etti derim " bunu derken gözlerim dolmuştu Serkan beni böyle görünce ya acıdı yada korktuğu için yatağın altına girdi odanın kapısı bir hışımla açılınca irkildim "kızım sabahtan beri sana sesleniyorum duymuyomusun? " o kadar streste gel sen duy salak tabi bunu demedim hala kendimi seviyorum " niye seslendin ki birşey mi istiyceksin " biraz durup yüzümü inceledi " hayır sadece Serkan gelmiş gerçi ben göremedim ama neyse ne işte Serkan gelmiş he sakın Serkan'ın ya-sözünü bölen şey benim dudaklarım oldu eğer susturmasaydım Serkan'ın yanında bana Adam gibi davran sevgili gibi fln giyecekti Can benden böyle birşey beklemiyor olacakki dondu kaldı yatağımın altından tık sesi gelince Serkan'ın çıkmaya çalıştığını anladım Can'dan hemen ayrılıp birşey demesine izin bile vermeden kolundan tutup odadan dışarı çıkarttım bana donuk bir ifadeyle bakıyordu sonra birden piç bir gülümseme ile bana bakmaya başladı ona sadece gözümü abartı bir şekilde devirip mutfağa ilerledim annem burda olmadıgı için Nazlı ve abim kahvaltı için birşeyler hazırlıyolardı çok tatlı durdukları için ses çıkarmamaya özen göstererek salona ilerledim kendimi rahat koltuklara bıraktım ve hala kedili pijama takımı ve kedili patiklerim vardı yanımdaki koltukta hareketlenme hissedince bakışlarım o yöne kaydı Serkan bacaklarımla kesişirken oturuşumu düzelttim Nazlı salona girince aklıma gelen ilk soruyu yönelttim " Nazlı Can nerde?"hayır ben merak ettiğimden sormuyorum sadece Serkan'la aynı ortamda kalmak beni geriyo "abim ekmek almaya gitti ne kadar zor olsada" gibi şeyler geveledi.
Can'da gelince hep beraber sofraya oturduk sofra leziz gözüküyordu ve benim çok acıktığımda eklenirse hepsini ben yerim ben öküz gibi yemeğe dalmışken artık ne kadar dalmışsam bana seslenmişler ama duymamışım aman diyip yemeğimi yemeye devam ettim doyduğumu hissedince başımı tabağımdan kaldırdım kaldırmaz olaydın herkes gözünü açmış bana bakıyordu. Hadi ama niye abartıyorlar alttarafı 8 siyah zeytin 2 tane haşlanmış yumurta 3 büyük dilim peynir 5 dilim domates ,Nutella nın yarısını he birde elma suyu yani bu kadar abartmaya hiç gerek yok onları takmayıp ayağı kalktım odama koşar adımlarla ilerleyip kapıyı kilitledim dolabimi açıp içinden dar kot pantolon üzerine baskılı kenarlardan derin yırtmacı olan beyaz bir tişört giyinip odadan çıktım hahaha bulaşıkları da Nazlı'ya kitlemiştim mutfaktan geçerken Nazlı'ya baktım söylene söylene tezgahı siliyordu onun bu haline sırıtıp yoluma devam ettim abim, Can, Serkan maç izliyolardı. Normalde bende izlerim ama şimdi onları sinir etmem lazım ibnelik kumandayı alıp havalı havalı değiştirmeden önce dua edip rastgele bir kanal açtım işte budur Güneş'in kızları çıktı savaş çok tatlı ya şuan üç çift göz bana sinirle bakıyordu onlara bakıp tebessüm ettim. Nazlı'da yanıma oturup Güneş'in kızlarını izlemeye başladı ama Can hiç rahat dururmu "Eylül maçı aç " dedi kükrercesine bende aynı şekilde "hayır" dedim meydan okurcasına bakmaya başladım mal abim yine bir boka karışmasa ölür "tamam madem anlaşamıyoruz film izleyelim " ben size dedim abim çok zeki diye, herkes tamam dedi ben komedi aldım Can korku birde onun için kavga ettik abim oylama yapalım falan dedi bizde onayladık "komedi filmi diyen " birtek ben ve Nazlı kaldırdık " korku giyenler" Can ,abim , Serkan onlara gözümü devirdim bu fikri veren kim abim diyorum salak mal özürlü diye ben patlamış mısır patlatıp büyük kaselere doldurdum iki büyük kaseyide alıp salona geçtim nazlıyla abim bir koltukta Can ve Serkan bir koltukta e banada tekli koltuk düşüyo tekli koltuğa otururken Can seslendi "gel yanıma otur " kalkıp ikisinin arasına oturdum mecburi olarak Sinemaya gittiğimizde de korku izlemiştik ya bu bizim kaderimiz heralde ben şimdiden gerilmiştim filmin adında meymelet yok içimdeki şeytan nedir ya neyse diyip koltukta bağdaş kurdum "Serkan arkandaki yastığı alabilirmiyim?" Serkan bana bakıp sırıttı yastığı arkasından verıp bana uzattı onun yüzüne daha fazla tahammül edemediğim için yüzüne bakmadan yastığı aldım kucağıma koyup üzerine Mısır'ı koydum avuç avuç Mısır'ları yerken kadın birden bağırınca yerimde sıçradım Mısır'lar biraz dökülsede önemsemedim korkmuştum ne yapıyım, Can küçük bır kahkaha atıp beni kendine çekti bende korktuğum için sesimi çıkartmadan ona sokuldum filimi kalp krizi geçirmeden bitirdik ama hala etkisindeydim o neydi ya saat daha yeni 4:30 oluyordu ve biz daha yemek yapmadık yapmayada üşeniyorum o yüzden süper zekamla ortaya bir fikir sundum " yemeği dışarda yiyelim ordan sahile geçer birşeyler yaparız" diyip yavru köpek bakışlarımdan birini attım hepsi onaylayınca Nazlı'yla üzerimizi değiştirmek için odaya çıktık spor giyinmeye karar kılarak dolabımı açtım içinden siyah yırtık pantolon üzerine yarım beyaz siyah cool yazan tişört onun üzerine kırmızı kareli uzun ve geniş gömleğimi giyindim altına siyah beyaz spor ayakkabılarımıda giyinip saçlarımı yukarıdan at kuyruğu yapıp gözlerimi ortaya çıkartmak için göz kalemi rimel ve parlatıcı sürüp odamdan çıktım Nazlı da odasından çıkıyordu oda spor giyinmişti beni fark edince gülümsedim oda aynı sıcaklıkla karşılık verdi birlikte salona girince Cann "hele şükür " dedi abim " hayır anlamıyorum niye bu kadar bekletiyorsunuz alt tarafı elbise değiştireceksiniz inşallah benim karımda bu kadar uzun hazırlanmaz " ben boşuna mal demiyorum abime Nazlı sinirle kaşlarını çattı. Nazlı'nın omzuna destek vermek amacıyla dokundum bakışları bana döndüğünde hafif tebessüm ettim oda zoraki bir şekilde karşılık verdı hep beraber kapdan çıktık herkes merdivenlerden hızlı hızlı inerken ben tıngır mıngır iniyordum bir süre sonra gözden kayboldular bu kadar hızlı gidince ne geçicek ellerine valla ben kendimi yoramam saçlarımda el hissedince irkildim Can gitmişti kim bu o zaman tam bağıracakken ağzımı kapatıp beni duvara yasladı gözlerimi açmaya çok korkuyordum ama korkunun ecele faydası yok diyerek gözlerimi açtım Serkan bu,Can ne Zamandır serkandan dolayı beni sıkıştırmıyordu çünkü serkan anlamasın diye ona yakın davranıyorum Serkan'ı itmeye çalıştım ama yok niye bütün erkekler öküz gibi göbekte yokki mübarek "serkan çekil yoksa canını yakmaktan çekinmem " of eylül salaksın sen nasıl yakıcan bu öküzün canını serkan gür bi kahkaha attı "Nasıl olacak o Eylül hanım " tek kaşını kaldırmış benden cevap beklercesine bakıyordu hadi eylül düşün o an yine çok zeki olduğumdan aklıma gelen şeyi uyguladım ayağımı tüm gücümle kasıklarına geçirdim iki büklüm olarak inliyordu ve bana küfür ediyordu elimle onu yere ittim birkaç tekme daha geçirip ona yaptıklarının bedelini ödetmek istercesine o kasıklarının acısıyla karşılık vermeden inliyordu tehdit ediyordu küfür falan ediyodu şansımı zorlamadan hemen uzaklaşmam lazım " neyse canım abimlere acil bir işinin falan çıktığını söylerim bu acıyla birde bizimle gelme " diyerek ilk alayla sırıttım sonra dudak büzerek ona 2 saniye bakıp binadan çıktım arabaya binince abim konuşmaya başladı konuşmasa hatrım kalır "nerdesin be kızım alt tarafı merdiven iniceksin " gözlerimi devirip "sanane benim merdiven inişimden sananeeeee " sonlara doğru bağırmıştım Nazlı kahkaha atmaya başladı Can şüpheli bir şekilde o beklediğim soruyu sordu "Serkan nerde?" ebende diyesim geldi ama sadece diyesim geldi tatlı kız rolüme geçip " bir işi çıkmış acil gitti " Can inanmamış bir şekilde ikinci sorusunu yöneltti "biz niye görmedik ?" te supannallah " ne biliyim ben of acıktım gidelim artık Can sende Serkan ı çok merak ediyorsan ara gelsin " can'ın aramayacağını bildiğim için bunu rahatça söylemiştim can gözlerini devirip önüne döndü araba çalışınca telefonumu açtım oyun oynamaya başladım yoksa çok sıkılıyordum ben oyunu bitirmeden araba durdu telefonumu kapatıp restorantı inceledim çok büyük değil fakat çok küçükte değil zarif bir yer içeriye gidip boş bir masaya oturduk yemeklerimizi siparış ederek sohbete başladık yemeğimiz gelince bir güzel karnımızı doyurduk hep beraber kararlaştırıp sahile gitmeye karar kılarak arabaya bindik 5dakikalık bir yolculuktan sonra sahile varmıştık denizin eşsiz sesi ve kokusunu içime çekip dinledim her zaman Deniz'i sevmişimdir koşarak kumsala girdim şu an çocuk gibi durduğumu biliyorum ama seviyorum ne yapıyım kumların üzerine kendimi bıraktım denizin kıyıya vurmasını izledim içim huzurla doldu can yanıma oturup yüzümü incelemeye başladı bu çok rahatsız edici can'ın yüzüne bakmadan ondan uzaklaştım iki kaslı kol beni çekene kadar Can'ın kulağına yaklaşıp "elini çek üzerimden şansını zorlama " ifadesiz bir şekilde bana baktı oda kulağıma yaklaşıp "o zaman bunu hakettin " bir anda havalanınca çığlık attım Can iskelenin oraya varınca durdu, hayır hayır düşündüğüm şeyi yapmıycak "Can saçmalama indir beni Can" dudak büzerek ona baktım "artık çok geç" oda dudak büzüp karşılık verdi kaslı iki kol yerine boşluk gelince bıraktığını anladım Can'ın elinden tutup onuda denize çektım birlikte düştük ama öpüşerek çıkmadık orası ayrı kafamı sudan kaldırınca Nazlı'nın kahkaha attığını ve abimin ona eşlik ettiğini gördüm aklıma gelen fikirle iskelenin oraya yaklaştım ayy diye çığlık atınca herkes bana baktı "abi ayağıma kramp girdi " diyip suya battım Can bana yüzerek yaklaşmaya çalışıyordu ama benden uzaktaydı sırıtasım geldi ama burda önemli iş yapıyoruz ben boğulmuş taklitime devam ederken abim suya atladı Nazlı Kardeşim hiç beklermi oda hemen atladı ben birden kahkaha atmaya başlarken onlar bana mal mışım gibi bakıyolardı sonra yaptığımı anlamış olacaklar ki kaşlarını çatmıştılar "kızım seni sikerim duydunmu benim aklım çıktı "aslında haklıydı yaptığım korkunç bir şeydı ama olan oldu buna değerdi hava karanlık olduğu için dahada inandırıcı oldu "ya tamam özür dilerim uzatmayın " Can bana iyice yaklaşıp " bak Eylül numara böyle olur" diyip kafamı suya soktu öküz ben nefesimi tutmaya çalışırken elinede vuruyordum çünkü bırakmassa gerçekten boğulucaktım nefesimin son kırıltılarına gelmişken bıraktı çıkınca derin derin nefes almaya başladım nefesimi düzene sokunca Can'ın sırtına çıktım Can'ın ayağı yere değiyordu Can abimlere güzel bir teklif sundu "savaşa varmısınız " sesi meydan okurcasına çıktı abimde aynı şekilde karşılık verdi Nazlı'yla birbirlerine bakıp aynanda"varız "diye bağırdılar Nazlı'da abimin sırtına çıkınca savaş başladı 1 saate yakın suda oynadık ellerimiz buruş buruş olmuştu ve hava dahada kararmıştı denizden çıkıp arabaya yöneldık ıslak olduğum için çok üşüyordum adımlarımı biraz daha hızlandırıp kendimi arabaya attim şarkı açıp güle eğlene eşlık ettik bugün çok eğlenmiştim evin önünde durunca indik apartmanın kapısını açıp hızlı hızlı merdivenlerden çıkmaya başladım üşüyorum anam napıyım paspasın altından anahtarı alıp kapıyı açtım kapıyı açık bırakıp odama koştum üzerimdekilerden hemen kurtulmam gerek ama önce sıcak bir duş rotamı değiştirip banyoya girdim Nazlı arkamdan koşuyordu "eylül ilk ben yapıcam eylül " sonda bağırmıştı ona dil çıkartıp kapıyı kapattım kapıya vurup ismimi bağırıyordu onu takmayıp suyu ayarladım üzerimdekilerden kurtulup kendimi sıcak suya bıraktım su yorgunluğumu gerginliğimi alıp adeta mayıştırdı saçımı ve vücudumu yıkayıp çıktım bornozuma sarılıp kapıyı açarak dışarı çıktım odama girerek iç çamaşırlarımı giyindim ayılı uzun pijamalarımı giyindim kedilileri bırakıp ayılı patiklerimi aldım ayagıma geçırerek uyusammı diye düşünürken karnım guruldadı evet yeni yemek yedik ama su acıktırıyo mutfağa girince kendime ne hazırlasam diye düşünürken dolabı açtım kahvaltılık mı yesem yok ya altta salata görünce elimi sevinçle çarpıp çatal alarak masaya oturdum salatadan büyük bir parça ağzıma tıkıp gözlerimi kapattım çok lezizdi "bu ne salata sevgisi " oha o ne zamandır orda lan istem dişi salata boğazıma kaçtı çünkü tişört giyinmemişti o kaslar ne "sanane sen ne zamandır ordasın?" Dudak büzerek "sen mutfakta olduğundan beri " oda çatal alıp kocaman bir parça ağzına tıktı ben onun çaktırmadan kaslarını keserken yutkundum "biliyorum kaslarımdan gözlerini alamıyorsun ama çaktırmadan kes bari " demekki çaktırmadan kesmiyormuşum "o olmayan kaslarını nasıl kesiyim " aha çarpıldım allahım sen affet Can sırıtıp bana bakmaya başladı vicdansız önce sergiliyo biz bakınca baktı oluyo oh ne ala ama salatamı yemeğe devam ettim yoksa eriycektim masadan kalkıp tam muftaktan çıkacakken can kolumu tuttu bir ona bir tutuğu koluma bakıp "ne" sorusunu yönelttim kibar bir şekilde "iyi geceler " Dedi mal bunun için mi durdurdu salak gözlerimi devirip kolumu çektim ona cevap verme gereğine girmeden odama ilerledim ne olduğunu anlamadan yeri boyladım ayağımın üzerine düştüğüm için acıyla inledim ayak bileğimi tutup inlemeye başladım Can koşarak yanıma geldi "iyimisin birşey oldumu daha düz yolda gidemiyorsun " beni kucağına almak için hamle yapınca onu kolarından tutup ittim "kendim yürürüm yardıma gerek yok " duvardan destek alarak ayağı kalktım gerçekten çok acıyordu bir adım atmadan tekrar yeri boyluycakken Can kucağına aldı "belli " beni nazikce yatağa bırakıp üzerimi örttü "sadece incinmiş sabaha birşeyin kalmaz iyi geceler rüyanda beni gör diyip alayla sırıttı bende aynı şekilde sırıtıp " o anca kabus olur " sırıtmasını genişletirken ışığı kapatıp çıktı bende ayak bileğmin acısını düşünmemeye çalışarak kendimi uykunun kollarına bıraktım
Evet arkadaşlar en uzun bölümü yazdım ve gerçekten parmaklarım koptu sizden vote ve yorum istiyorum görüşlerinizi belirtin teşekkürler
