Şartlar

3.7K 172 16
                                    

"Şartlarım olacak."
-
"Olsun. Olmalı zaten. Ama bir dakika o zaman bu...kabul ediyorsun demek mi oluyor? "
Heyecanla sordu Jong Suk.

"Şartlarımı beğenmeyeceksin o yüzden ne olduğunu bilemiyorum. Şimdi işime bakmam gerekiyor. Ilk günden kovulmak istemiyorum. "

"Ah...t-tabi."
Deyip kapının önünden çekildi ve onun için kapıyı açtı. Min Young başıyla ufak bir selamlama verdikten sonra çıktı ve işi öğrenmek için garsonların yanına ilerledi.

Jong Suk donmuş bir şekilde odada duruyordu hala. Ne yapmıştı Jong Suk şimdi? Şimdiden sonra ne olacaktı? Nasıl böyle bir şey yapmaya cesaret etmişti? En önemlisi de neden bu kadar kolay olmuştu?

Jong Suk aklında ki soruları göz ardı etmeye çalışarak arkadaşının yanına gitti ve oturdu.

"Hey! Yüzün kireç gibi. Bu ne hal?"

"B-bir şeyim yok. İyiyim. "

Woo Bin'in gözleri açıldı bir anda. Jong Suk. Lee Jong Suk. Koskoca Lee şirketlerinin CEO'su olan Lee Jong Suk kekelemiş miydi yani?

"Ya, Suk-ah. Sen iyi değilsin. Sen az önce resmen kekeledin. Neyin var dökül çabuk. "

"Onun peşinden gittim ve benimle evlenip evlenemeyeceğini sordum. "

Bir yere odaklanmış öyle konuşuyordu Jong Suk. Arkadaşına bakmıyordu.

Woo Bin umutsuzca kafasını salladı ve arkadaşına destek amaçlı elini omzuna koyup pat patladı.

"Dostum zor olur,kabul etmez demiştim. En azından denedin ve bunun doğru olmadığını gördün. Üzülme. Demek ki sen de reddedilebiliyormuşsun."

" Kabul etti."

"Eee yani ben olsam kesin kabu-NE!?"

Woo Bin söylenen şeyi yeni anlamıştı. Bunun etkisiyle bağırarak sorunca müşteriler ve tüm çalışanlar o masaya bakmışlardı. Min Young da dahil. Jong Suk kısa bir süre Min Young'la göz göze geldi o an içinde yine bir kıpırtı oldu ama bunu umursamadı Jong Suk ve gözlerini kaçırdı.

Woo Bin herkesden kısa bir özür dileyip arkadaşına döndü yeniden.

"Sen az önce kabul etti mi dedin?"

Jong Suk arkadaşına baktı ve konuşmaya başladı.

"Evet. Yani aslında şöyle; bana şartları olduğunu söyledi. Aslında adil olan bu. Gözü kapalı benimle evlenmeyi kabul edecek değil ya."

"Şartları neymiş peki?"

"İşte onu ben de bilmiyorum. "

Hayretler içinde baktı arkadaşına Woo Bin.

"Sen gerçekten iyi degilsin."

"Ne? Neden? Ne olmuş ki bana?"

Kendini yokladı Jong Suk elleriyle. Woo Bin gözlerini kapatıp sabırla kafasını salladı iki yana.

"Ne demek ben de bilmiyorum? O zaman nasıl kabul etmek bu? Dostum Tanrı aşkına şunu düzgünce anlatacak mısın!?"

Jong Suk derin bir nefes aldı ve odaya girdiği andan itibaren olan her şeyi anlattı tek tek.

"Yani ortada henüz bir şey yok? Kız tam anlamıyla sana evet demedi? Tanrı aşkına bu kızın adı ne? "

"Bilmiyorum. "

"Lanet herif bir şeyi de bil. Evleneceğim diyor ama kızın adını bilmiyor. Pardon ama biraz salak oldun sen Lee. Babana söylemiştim o şirketi sana değil bana vermeliydi."

ANLAŞMALI EVLİLİK(Tamamlandı)Where stories live. Discover now