KONTROL / Bölüm 31

Start from the beginning
                                    

Bir tıkırtı duyuldu. "Ben senin kadar küçük değilim."

Hızlıca ayağa kalktım. Paniklemiştim.

"Söylenmeyi kes, az kaldı."

Etrafımda döndüm. Kimse yoktu, harika, delirmeye başlamıştım.

"Önce ben gideceğim, çekil."

Biraz sonra tanıyabilmiştim. Bu Becca'nın sesiydi! Elinde havalandırma planı olan bir kızı kapalı kapılar engellemeye yetmezdi. Yanındakinin Hunter olduğuna bahse girebilirdim.

"Ah, havalandırmada sıkışmadan önce daha sevimliydin."

Hemen gözlerimi duvarlarda gezdirdim. Nerede oldukları hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Fakat bulmak zor olmasa gerekti.

"Sevimli olduğumu mu düşünüyorsun?"

Hunter'ın sesi bir kez daha duyuldu: "Bunu havalandırmada tartışmayacağız, değil mi?"

Telefonumu kaptığım gibi mesaj çektim: Sesiniz duyuluyor, konuşmayı bırakıp bir an önce beni bulun.

Susup kulak verdim.

Şükürler olsun ki mesaj sesi duymamıştım. En azından telefonu sessize almayı akıl etmişlerdi.

Hunter'ın sesi, "Sesimiz duyuluyormuş." diye kulaklarıma ulaştı.

"Biliyorum, yaklaştığımız için umursamadım. Başkasına gitmez buradan."

Bir tıkırtı daha: "Aferin sana, zeki kız."

"Az önce kalçama mı dokundun sen?"

"O kalçan mıydı!"

Telefonumu bırakmadan, BUNU DİNLEMEK İSTEMİYORUM, diye yazdım.

"Biz zevkle sürünüyormuşuz gibi mesaj atma, geliyoruz işte."

Metalin çarpma sesiyle arkama baktım. Ses, Lillian'ın yatağının oradan gelmişti. Hemen o yöne doğru yürüdüm. Havalandırma kapağı yerdeydi ve duvardaki boşluk açıktı. Becca'nın bacakları dışarı çıktı. "Beni çeker misin?"

Kırmızı spor ayakkabıları küçücüktü. Ayağının en fazla otuz beş numara olduğunu söyleyebilirdim ve gerçekten de küçük bir kız gibi olması istemsizce gülümsememe neden oldu.

Ayak bileklerinden tuttum. "Neden düz gelmediniz?" diye sorarken, ayaklarımı yere bastırıp var gücümle onu çektim.

Hunter arkadan, "Ben düz geldim." dedi. "Becca'ya söyledim ama dinlemedi."

Sarı saçlarını hemen kulaklarının arkasına alıp, cebinden çıkardığı gözlüklerini taktı. Beraberinde getirdiği dosyasını yerden alarak derin bir iç çekti. "Üzgünüm, tekrar arkamı sana dönmem için aradan uzun bir zaman geçmesi lazım."

Hunter sürünerek çıktı. Becca'dan daha zahmetli bir çıkış olmuştu bu: boyu çok uzundu ve bacaklarını kullanmak için dizlerine kadar çıkması gerekti. "Yanlışlıkla oldu."

Becca masayı görür görmez yanına gitti. "Mazeret dinlemiyorum.'' Dosyasını indirdi. İçinden çizdiği planları çıkarıp telefonuyla fotoğrafını çekmeye başladı. Çok aceleci davranıyordu, neden çağırdığımı sormadan çabalamaya başlaması garipti.

Lillian'ın ondan neden nefret ettiğini anlıyordum sanırım. Aşırı iyi bir tipti ve Lillian'ın tam zıttı olduğu için sevmemesi normaldi. Hunter üstünü düzeltirken delirmiş gibi Becca'ya bakıyordu. Konuşmalarından pek iyi anlaşamadıklarını çıkarmıştım. ''Hey, bende zaten fotoğrafları var, neden tekrar çekiyorsun?''

Kontrol (2)Where stories live. Discover now