35. Bölüm "Mutfakta Aşk Başkadır."

Começar do início
                                    

Yağız' ı bu şekilde izlerken aklıma birden ona benzeyen bir çocuğun görüntüsü belirdi. Yağız'a benzeyen dünyalar tatlısı bir çocuk... Bizim çocuğumuz... İlk kez bir çocuğun hayalini kurarken görmüştüm kendimi fakat birden içime çöken hüzün beni bu hayalin içinden söküp aldı. Ya ben de annem gibi çocuğuma eksik ve yetersiz kalırsam? Bu korku benliğimi sarıp beni nefessiz bırakmaya yetmişti. Asla sevgiden yoksun bir çocuk dünyaya getirmeyecektim. Kendi sorunlarımı aşmadan masum bir sabiyi de bu sorunlara ortak edemezdim. Her ne kadar sevdiğim adamın bir parçasını içimde yaşatmak istemeyi her şeyden çok istesem de tamamiyle iyileşmeden bunu yapamazdım.

Ellerim istemsizce kucağımda uyuyan adamın saçlarında gezinirken derin derin nefes aldım. Bu zor günler de geçecekti biliyorum. Yağız, benimle olduğu müddetçe her şeyin çözümü daha kolay olacaktı. Zaman zaman, onun benim yaralarımı iyileştirdiği gibi, ben de onun yıkıntılarına destek olabiliyor muyum diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Onun ruhu da en az benim kadar yaralı. Benim dokunuşlarım da onun ruhunu iyileştiriyor mudur acaba? O da kendini güvende ve huzurlu hissediyor mudur benim yanımda? İkimiz, ayrı dünyaların ama aynı acıların insanıydık nihayetinde. İsteyerek ya da istemeyerek, ikimiz de yarım bırakılmıştık bu hayatta. Tekrar sevmeyi öğrenmek için çabalıyorduk ve bu sefer bu savaşta galip gelen taraf biz olmalıydık.

Komodinin üzerindeki telefonun titreme sesiyle birden yerimden sıçradım. Yağız kollarını bedenime daha da yapıştırıp rahat bir pozisyon aldı. Bir an telefonu açmakta tereddüt etsem de arayanın Demir olabileceği düşüncesiyle yavaşça kolumu uzatıp telefonu elime aldım. Arayan kişinin ismini gördüğümde bir müddet telefona bakakalmıştım. Birkaç defa daha çalıp kapandığında içimdeki merak duygusu beni kurt gibi yiyip bitirmeye başlamıştı bile. Arayan kişi daha önce ismini hiç duymadığım bir kadındı; Zeynep... İçimi kaplayan kötü his bedenime yavaş yavaş yayılırken telefonun elimde tekrar titremesiyle birden heyecana kapıldım. Arayan kişi yine aynıydı. Açıp açmamak arasında gidip gelirken bu duygunun daha fazla beni boğmasındansa açıp konuşmayı tercih ettim. Yağız'ın bana kızıp kızmayacağı şu ana umurumda bile değildi. Tek umursadığım bu ısrarcı telefonun sahibinin kimliğiydi.

"Alo?" dedim tereddütlü çıkan sesimle.

"Yağız'ı aramıştım ama sanırım bir yanlışlık oldu." Karşı tarafın, benim sesimi duyunca afalladığını hissetmiştim.

"Doğru aradınız. Yağız'ın telefonu. Siz kimsiniz acaba?"

Bir anlık bir sessizlikten sonra karşı tarafın sesi duyuldu. "Yağız'ın arkadaşıyım. Telefonunu sekreterine vermek gibi bir huyu olmadığı için şaşırdım sadece. Zahmet olmaza bana Yağız'ı verir misin?"

Kadının kendine olan özgüveni birden tavan yapmıştı. Kibirli sesi her ne kadar sinirime dokunsa da bunun altında kalmaya niyetim yoktu. "Yağız'ın sekreteri olduğumu da nereden çıkarttınız?" diye sordum.

"Kimsen kimsin daha fazla uzatma da bana Yağız'ı ver kuzum. Bu muhabbet fazla uzadı gerçekten."

"Yağız şu an müsait değil daha sonra arayın lütfen." Dedim otoriter bir ses tonuyla. Kim olursa olsun beni bu şekilde aşağılamaya çalışması beni sinirlendirmişti.

"Ne demek müsait değil ya. Sana onu telefona çağır dedim. Zeynep arıyor dersen gelir zaten." Son kısmını öyle bir ses tonuyla söylemişti ki yüreğim resmen cız etmişti. Bu kadın bir şeye güvenmese bana öyle davranmazdı muhtemelen.

"Yağız, şu an uyuyor kuzum. Dediğim gibi daha sonra aramalısın." Diyerek telefonu kadının yüzüne kapattım.

Yaptığımın yanlış olduğunu bilsem de kendime engel olamamıştım. Zeynep denen kadının kendinden emin konuşması ve Yağız ile aralarında bir şey varmışçasına takındığı tavırları içimdeki kıskançlık duygularını bir bir ortaya çıkarmıştı. Kimdi bu Zeynep ve neden Yağız'ın sevgilisiymiş gibi bir imaj çizmişti? Yağız'ın bir sevgilisinin olabileceği fikri bile midemi bulandırmıştı. Hele de o, bu kadar masum bir şekilde bana böyle sarılmışken. Elimdeki telefonu sert bir şekilde komodinin üzerine koyduğumda çıkan ses ile Yağız huzursuzca homurdandı.

HIRÇIN GÜVERCİNOnde histórias criam vida. Descubra agora