Loura

Mütiş Tatlılar!

Loura'yı Crissy mutfağa çağırdı. Yemek hazırdı. Ama Crissy kurabiye ve süt yapmamıştı. Meyveli cupcake yapmıştı ve gerçekten çok güzel görünüyorlardı. Yaban Mersin'i ve çilek harika bir görünüm katıyordu. Kokular mutfağın her yerine yayılmıştı ve Loura mutfağa girdi.

- Bu kasedeki dondurma mı?
+ Ah! :D hayır tatlım. (Yüzünü masum bir gülümseme kaplamıştı)
- E o Zaman ne bunlar? Daha önce hiç yememiştim.
+ Cupcake tatlım.
- Cup.. Ney?
+ Cupcake. Kekin içine dolgu koyuyorsun üstünü süslüyorsun ve hazır.
- Çok kolaymış.
+ Bir daha birlikte yapalım tatlım.

Loura masaya oturdu. Hemen birini aldı ve yemeye başladı. Çok lezzetliydi ona göre. Hayatında böyle bir tatlı yememişti. Çünkü biliyorsunuz ki durumları iyi değildi. Loura ağzının kirlenip kirlenmemesini hiç umursamıyordu. Crissy de gülümseyerek onu izliyordu. Ama sizin aklınızda başka soru var dimi. Bu Crissy küçük kıza ne yapacak? Merak etmeyin o ŞİMDİLİK iyi birisi. Neyse kaldığımız yerden devam edersek...

Loura en sonunda keklerini bitirdi. Crissy manolya desenli bir peçeteyle onun ağzını sildi.

-parka gidelim mi Loura?
+ Olur. Bisikletle mi?
- gideceğimiz yer bisiklet için uygun değil canım. Hava da soğuk zaten. Bakma sabah kumsalda sıcaktı ama akşama doğru hava baya kötü oluyor.
+ Peki.

Loura hemen giyindi. Pembe bir kaban ve beyaz oyuncak ayısıyla çok şirindi. Gene! :)
Crissy bir piknik sepeti hazırlamıştı. Orada akşam yemeği yiyebilirlerdi.

Parka gittiler. Prada çimenlere oturdular. Ama soğuktu bu yüzden minderlere oturdular. Çok rahattı. Loura parkta oyuncaklarla oynarken Crissy ise Loura ben geçmişini araştırıyordu. Berki'de yetimdir diye düşünüyordu. Annesi yoktur. Ben olabilirim. Bu kızı çok sevdim diye düşünüyordu. Belli bir süre sonra Loura geldi. Ne kadar eğlendiğini Crissye anlatıyordu. Crissy de tostlarını sepetten çıkarıyordu. Uzun uzun sohbet ettiler.

Günler geçti, aylar yıllar...
Loura büyümüştü ama...
Crissy çok değişmişti