Beşinci Bölüm: Bugs Bunny'i avlamaya çalışan salak avcı gibi planlarım karavana olup duruyor!
"Ayı olduğunu söylemiştim,değil mi?"
Motoru durdurup aşağı indikten sonra kaskını çıkardı. "Evet,bir milyon kere falan. Tam kulağımın dibinde."
Peşinden indikten sonra çantamın saplarını tuttum. "Ee bir milyon kere azmış," sapları bırakıp ellerimi belime koydum. "Bundan sonraki ömrümü sana ayı demekle geçirmeye programladım çünkü kendimi."
Sipariş kutularını aldıktan sonra arkasını döndü. "Bundan sonraki ömrümüzde beraberiz yani?"
Ellerim belimde,gözlerim irileşebildikleri kadar irileşip teleskop merceğine dönmüş,fazla heyecanlandığım zaman istemsiz dudaklarımı okşayan parmaklarım yerlerinde,kaldım öylece. "Dur burada,geliyorum ben."
Kendimi silkeleyip şaşkınlık halimden sıyrıldıktan sonra kafamı sağa sola salladım. "Gölgen olacağım dedim,bende geliyorum."
Yürümeye devam ederken konuşmaya başladı. "Gölgeler güneş ışınlarıyla oluşur,kapalı alanlarda olmazlar. O yüzden kıvırcık gölge.Burada.Kal."
Arkasını dönüp tek kaşını kaldırarak baktı. "Anladın mı?"
"Anladım."
Gerizekalı Ak! Anladım ne demek! Anladımmış! Aferin üstün zeka,bravo! Salak gibi anladım dedim ya. Yemin ediyorum katıksız salağım. Anladım! Ne yaptıysa artık kafam falan uçup gitmiş,sadece güneş ışınlarının değil normal ışığın da gölge oluşturabileceğini söyleyememiştim! Arkasından bakıp böğrünü deşme hayalleri kurarken telefonumu cebimden çıkardım. "Bora,naber?"
Derin bir iç çekişin ardından konuşmaya başladı."Hızlı konuş,meşgulüm."
Ses tonu yavru köpek havlaması gibi..Yani bu demek oluyor ki.. "Annen yanında dimi,o yüzden kabız olmuş gibi konuşuyorsun? Ayy versene telefonu,özlemişim az özlem giderelim."
"Hı hı canım," dedi tahminimce annesine çaktırmamaya çalışırken. "O da öyle diyor.Özlem giderelim diyor. Ya da ben ona bir güzel gidereyim diyor."
"Bana bak Bora," sanki suratımı görebilecekmiş gibi kaşlarımı çattım. "Kara listeme adını eklememi istemiyorsan sus."
"Söylediğin iyi oldu,Açelya aradı beni. Birşeyler dedi,ne oluyor?"
İspiyoncu Açelya. Sinir bozucu. Kocalı Açelya.Açelya bile evlendi be. Allahım bana şöyle zengininden,hafif maço bir koca nasip et lütfen. Amin.Tütütü.
"Ne gibi?"
Biraz hışırtı sesinin ardından kapı kapanma sesi geldi. Anladığım kadarı ile Bora dışarı çıkmıştı. "Engellemişsin onun da Hakanın da numaralarını ulaşamıyorlarmış sana,eğer böyle devam edersen anneni arayacakmış."
"Selamımı da söylesin."
"Emin misin?"
Annemin çocukluğumuzdan beri sinir olduğu bazı belli şeyler vardır. Mesela şakadan da olsa ismiyle seslenmek,yaptığı yemekleri koşulsuz şartsız beğenmemek, iki çaldırıştan sonra telefonu açmamak ve birimiz diğerimizi şikayet edeceği zaman "Anneme söyleyeceğim dedim,selam söyle dedi." denmesi.Mesela annemle aramızda en sık geçen muhabbetlerden birini örnek vermek gerekirse;
"Anne,çok güzel olmuş yemek ama sanki biraz tuzsuz mu?"
"Daha iyisini yapabiliyorsan,işte mutfak. Geç yap."
