"Sahi söylesene nasıl becerdin kafanı yarmayı?"  Tekrar tekrar ve tekrar hayranı olduğum gülümsemesi yerleşirken yine aynı keyifle mırıldandı.

"Fare kemirdi diyelim."

XX

CENNET'İN AĞZINDAN

Bir ucu bardakta, öbür ucu ağzımda olan pipetin ağız kısmını biraz daha çiğnedim. Kaşlarım kendiliğinden yukarı kalkarken, dudaklarım pipetin çiğneyiş şekline göre büzüşüyor yahut da düz bir çizgi alıyordu.

"Ve sonra yardım etti Cennet, nesini anlamadın ki ?" Saati pek tutmadım ama eminim yarım saattir Arda, Araf Ali ile tanışmasını anlatırken ben; önümdeki pipeti çiğniyordum.

Arda'nın maddi durumunu, özel hayatını pek bilmesem de burs aldığını zaten biliyordum. Arda'nın her zaman için çok mutlu biri olduğunu zannediyor olsam da, şu an bunun için tekrar düşünmem gerektiğini fark ettiğim.

Hakkında çıkan dedikodular, az önce anlattığı, Ali ile olan bağı.... Birden her şey beynime hücum etmiş gibi hissettim ve ellerimin üzerine yasladım başımı.

İşte o an fark ettim.

Yanılmıştım, Arda'nın rengarenk bir kalbi falan yoktu, sadece maske takmıştı. Maskeyi fark etmemiştim, çünkü ona aşık olmakla meşguldüm. Aşk böyle bir şey işte, aşık olduğunuz kişinin gerçekleri görmenizi engelliyor, sizi ona karşı kör ediyordu. 

Kör olduğum için pişman değildim, en azından şimdilik.

Arda ile ilk karşılaşmamız gözümün önüne perde gibi indi bu sefer. Oturmuş, bir şeyler karaladığı o hali... Dişlerini geçirdiği ceketin kollarına kadar anımsadım hepsini. Onunla güldüğüm, onunla kavga ettiğim anları da...

İyi ya da kötü, biz güzel bir ikiliydik. Gözümün önüne gelen sahneler devam ederken, Arda anlamadığımı düşünüp yine, yeniden kendini açıklamaya çalışırken ben hala onun geçmişini sorguluyordum. Hatta şimdiyi de.

Sahi Arda hakkında ne biliyordum?

Hiç. Koca bir; hiç.

Ailevi durumunu nasıl olduğunu bile bilmediğim bir çocuk vardı şu an karşımda, doğum günü ne zamandı Arda'nın, annesinin adı neydi mesela? Bu en ufakları idi... Hiç tanımadığım birine mi aşık olmuştum, yoksa onun maskesine mi?

Kahretsin, neden hakkında hiçbir şey bilmiyorum?

Kalbinin içinde herkes için bir yer olduğunu, orasının rengarenk bir sığınak olduğunu düşünürdüm.. Sadece bir düşünce de mi kaldı yani? Artık kalbinin siyah, hemde katran siyahı olan bir sır kutusu gibi görüyorum. Neden?

Maske takabilirsin, seni yargılamam, yemin ederim bunu yapmam. Maske takmayan kim var? Ama neden, bana neden kullandın o maskeyi?

Haykırmak istediğim onca söz, sormak istediğim onca soru varken -en çok da 'neden'iken-ben sessizce kafamı kaldırıp pipetimi çiğnemeye devam ettim. 

"Neden?" İçimden konuştuğumu zannederken dışımdan sormuştum bunu; neden.

Arda kaşlarını çatmış beni anlamaya çalışırken bende yavaşça pipeti bıraktım.

"Ne 'neden'?"

'Neden' denilen soru kalıbı, aslında insanın en çok canını yakan soru kalıbıydı. İçinde binlerce haykırış binlerce serzenişi barındıran tek kelimeydi belki de hayatta.

Peki benim 'neden'imde ne vardı?

Son zamanlarda sadece saçma sapan hareketlerde bulunmuş, saçma davranışlar gerçekleştirmiştim. Aslında en başından başlıyordu belki de benim nedenim; Neden bana kendini iyi biri olarak gösterdin? Çok eğlendin mi benimle oynarken? Çünkü ben sol tarafını hissetmiyorum da. Ama anlamıyorum, neden?

Bir insana kötülük yaparken bir sebep gerektirmez miydi, kişi sırf canı istediği için mi kötülük yapardı?

"Araf diyorum, neden sana yardım etti? "

Ben senin canın yanmasın diye uğraşırken, sen neden benimle oynadın?

"Yani o Araf Ali, neden yardım etsin ki?"

Neden o gün benimle tanıştın? Hocayı mı atlatamadın?

"Neden bana söylemedin?"

Neden bana 'turşu'm demek istedin? Neden beni sahiplendin?

Neden?!

Binlerce 'neden' boğazıma doluşmuş, binlerce hayal kırıklığı boğazıma batarken ben aklımdan hiç mi hiç geçmeyen soruyu sordum; Araf Ali neden yardım etti?

Neden? Senden korktuğum için mi? Hiç sanmıyorum!

Belki de hâlâ kalbin kırılmasın diye uğraştığımdandır...

Sen benim kalbimi kırmamış, paramparça etmiş üstünde tepinmiş, yumruklarınla döverken ben hâlâ senin kırılmaman için uğraşıyorum. Saflığımdan mı yoksa? Yoksa...

Salağın tekiyim.

"Bana okulda burs verenin o olduğunu ben de sonradan öğrendim. Bence senin sandığın kadar kötü biri değil, insanları yorumlama konusunda kötüsün." Gülümsedi, gülümsemesine gülümsedim. "Fark ettim." Yavaşça eğilip aklımdaki bir çok neden ile pipeti ağzıma alıp tekrar çiğnemeye başladım, eğlenceliydi aslında fakat bu şu anlık dikkat edeceğim son şeydi.

"Ee, bir şeyler daha yiyelim mi yoksa kalkalım mı?"

Arda ile ilgili her şey güzeldi ama bugün... Maskesini fark etmem canımı acıtmıştı. Durun, düzeltiyorum; bana karşı maske taktığını fark etmem canımı acıtmıştı. 

"Ne? Ne dedin?" Anlık bir irkilme ile ona tekrar odaklandım.

"Kalkmıyor muyuz?" Saçlarını karıştırıp suratını buruşturdu. "Kalkalım." Sessizce mırıldanarak fikrimi söyledim. 

Şu an fark ediyordum da hayatım tam anlamıyla nedenlere bağlanmıştı. Düşünmeden yaptığım onlarca hareketleri şu an sorgularken aslında geciktiğimi fark etmekte ayrı bir sinir katıyordu insana. Bir çok şeyi yeni yeni fark etme sebebim, kesinlikle geriye dönüp ilk defa sorgu yaptığımdandı.

Kahretsin!

Fazla aptal, fazla gerzek ve fazlaca salaktım!

Ya da kısaca; aşıktım işte.

Zaten karışık olan kafamı iyice kendim karıştırınca kalkmak için yeltenmiş, Arda'nın da hareketlenmesine sebep olmuştum. Ne diyecektim? Uzak dur benden mi?

İşin aslını öğrenmeden yargısız infaz yapmayacak gerekirse Arda'yı araştıracaktım.

Yapamayacağımı pekala hepimiz biliyoruz, birbirimizi kandırmayalım, ama kesinlikle yargısız infaz yapmayacaktım.

"Benim acil gitmem lazım. "

Birden ağzımdan çıktı bu söz, nefes alamadım. Hızlıca kafeden dışarı fırlarken, adımlarım sıklaştı; arkama hiç bakmadım. 

Arda, tamam bana maskeyle gösterdi kendini ya Araf Ali? O neden Arda'ya burs veriyordu? Hayır, Arda'nın anlattıklarına inanmamıştım, bu işin içinde bir iş vardı. Çözmem gereken çok soru vardı.


MELUSİNA'DAN SEVGİLERLE

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

MELUSİNA'DAN SEVGİLERLE.

Instagram: meluwayne

Youtube: Melusina Wayne 

BEN GRİWhere stories live. Discover now