Otel

9.4K 284 18
                                    

Bölüme başlamadan önce herkesden çok çok çok ve çok özür diliyorum bayadır yeni bölüm yazmadığımın farkında değilim çünkü çok aşırı derecede yoğundum Ama tabii ki de bu bir bahane değil. Yine herkesden özür diliyorum. Umarım bölümü beğenirsiniz. Çünkü biraz aceleyle yazdım yetişmesi için. Biraz da uzun yazmaya çalıştım. Haftaya yine sınavlarım var ama boş olduğum sürelerde yazmaya çalışacağım. Tekrardan özür dilerim.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Birkaç hafta sonra:
3 günlük tatil için hazırlanıyoruz. Bu arada bir sürü de olay oldu. Öncelikle Can benimle artık daha samimi olmaya başladı. Ayrıca Damla'yla sinemaya gidip korku filmi izlediğimizi öğrendi. Önce gidip Damla'ya sonra da gelip bana kızdı. Ha birde Can bayadır başka kadınlarla ilişkiye girmiyor. Evet şu zamana geri dönelim. Şuanda ben çanta hazırlıyorum. 3 günlük tatil olduğu için fazla birşey götürmeme gerek yok zaten.
Çantamı son kez kontrol ettikten sonra telefonumu yatağın üstünden alıp aşağıya indim. Can yine döktürmüştü. Evet ortada bir kahvaltı vardı ama mutfaktaki kahvaltı hiç mühim değildi. Yumurta kabukları yerlere saçılmış. Hatta yerde kırık bir tabak bile vardı. Un heryere dökülmüş. Tezgahın üstü yağdan dolayı cila gibi görünüyor.
Neyse kahvaltı hazırlaması da güzel bir şey. Aferin sana canişko. Evet iğrençti bu.
Can bana gülümseyip "Günaydın" dedi.
Ben de ona gülümseyip "Günaydın" dedim.
Şuan da hiç mutfakla ilgilenemeyecektim. Çok açtım ve aç kaldığım zaman hiç hoş şeyler olmuyordu.
Sofraya oturduktan sonra Can yemek yemeğe başladı.
Birkaç dakika sonra yanık kokusu etrafa yayıldı. Ben nerden geldiğini anlamaya çalışırken Can pancake diye bağırdı ve koşarak mutfağa gitti. O sırada da siren sesi gibi alarm ötmeye başladı. Bende arkasından gittim. Tabi yere de yağ dökülünce ayağı kayıp poposunun üstüne düştü. Düşmeden önce de tezgahtaki un poşetini de kendine çekti. Ve şuan ki durum Can bana ölümcül gözlerle bakıyor. Tavadaki pancake siyahtan siyaha renk geçişi yapıyor. Ben de anırmaktan artık arada domuz sesi çıkartıyorum.

Tabi bu domuz sesi artınca Can da benimle beraber gülmeye başladı. Sonra ciddileşip tavadaki pancake'i direk çöpe attı. Bende sandalyeyi alıp tavandaki alarmı susturdum sonra çamaşır odasından viledayı alıp yerleri silmeye başladım. Can da üstündeki unları yere silkeledi sonra o da bana yardım etmeye koyuldu.

Beraber tezgahı, kısacası mutfağı temizledikten sonra kahvaltı etmeye devam ettik. Can yemekten sonra duş alacağını söyleyip yukarı çıktı. Ben de o sırada masayı toplayıp bulaşıkları yıkadım. Yukarı hazırlanmak için çıktım. Tabi kapıyı açmamla kapatmam bir oldu. Can'ı yarı çıplak bir halde belindeki havluyu çıkartırken yakaladım. Allah'tan havluyu çıkarttıktan sonra girmedim. Aradaki zaman farkını tam yakalamıştım. Birkaç dakika sonra Can giyinik bir şekilde çıktı.
Yüzüne baktığımda sırıtıyordu. Gözlerimi devirip içeri girdim. Ha birde söylemeyi unuttum. Kolumdaki alçıyı da birkaç gün önce çıkarttık. Tabi doktor alçıyı keserken ki yüz halimi Can görünce kahkaha tufanına girdi ve doktor bana bundan sonra daha dikkatli olmamı söyledi. Muayene bittiğinde reçeteye kullanmam gereken ilaçları yazdı. Arabaya binerken bile Can hala gülüyordu.
Neyse bu da böyle bir anı olmuş oldu.
Kapıyı hemen kapatıp direk giysi dolabına yöneldim.
Açıkça söylemek gerekirse bu dolaptaki giysilerin yarısından fazlası bana ait değildi. Sadece birkaç parça kıyafet vardı. Onları da ya Can ya da üvey annem getirmişti. Neyse yol uzun olduğu için rahat birşeyler seçmem gerektiğini düşündüm. Siyah kot tayt üstüne de bol ve değişik yazıları olan bir tişört çıkardım. Yatağın yanındaki komidinden iç çamaşırı da aldıktan sonra banyoya girdim. Banyoya girince sıcacık buhar yüzümü yaladı. Kıyafetleri askılığa astıktan sonra kapıyı kitledim ve soyunup üşümeden banyoya girdim. Can benden önce girdiği için su hala sıcaktı. Direk vücudumu keseledikten sonra çiçek kokulu şampuanı başıma sürüp yıkamaya başladım. Son olarak saç kremini de saç uçlarıma yedirdikten sonra iyice durulayıp duştan dışarı çıktım. Bornozumu üstüme geçirip, bir tane de havluyu başıma geçirdikten sonra kurulanmaya başladım.

ZORAKİ EVLİLİKWhere stories live. Discover now