Yeriiim...

6.4K 233 13
                                    

Bu şarkıya bayılıyorum.
Lütfen sonuna kadar dinleyin.
Lütfen...

Kendi evimize gelmiştik. Arabadan indim. Gülsüm anne lerde *demirin annesi* yemek yemiştik oturmuştur konuşmuştuk. Ve benim aklımda da torun meselesi vardı. Peki ben hazır mıyım? Bilmiyom yaa. Demir de inince eve doğru yürüdüm. Anahtarı çantamdan çıkartıp kapıyı açtım. Demir de arkamdan geliyordu. Birden sırtıma soğuk duvarla birleşince ürktüm. Duvarla demir arasında kalmıştım. Boynumda nefesini hissettiğimde tekrar ve tekrar ürktüm. "Hazır mısın"
"Bilmiyom"dedim.
Gözlerimin içine baktım "ne demek bilmiyom!" Dedi. "Walla bilmiyom demek bişeyim bilmem-"sözünü dudaklarımdaki baskı susturdu. Geri çekildi. Ben gözlerim açık, ağzım da açık karşıya bakıyordum. Ağzımı kapattım. Bu kapı ne zaman kapandı ki? "Torun yapıcaz dedik"dedi demir. Onun sesiyle ona döndüm. "Hııı"çıktı ağzımdan. "Hadi o zaman"dedi sırıtırken. "A-"sözümü yine dudakları böldü ama bu sefer sert şekilde öpüyordu. Istemsizce karşılık verdim. Kalçalarımı tutup sıktı. Kaldırdı beni. Ayaklarımı beline dolaşım. Merdivenleri çıkmaya başladık. Gerisini siz düşünün...

Düşünmediniz de oluur...
Bence düşünmeyin.
Hadi aynı anda beynimizi durduralım.
Biiir...
Ikiiii...
Beeeş...
Kaaandırdıım...
Vurmayıııın...

●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●

Sabah kalktığımda demir de yanımda yatıyordu. Dün akşam aklıma gelince battaniyeyle yüzümü kapattım. Çok utanıyom ben yaa. Konuyu kapatalım lütfen.

1ay sonra...

O günden bu yana biz çok yapmıştık. Yani biz çok biz olmuştuk. Sabah miğdemin bulantısıyla kalkıp banyoya koştum. Son günlerde çoğunlukla oluyordu. Demir de kapıdan telaşla girdi. "Bir doktora gidelim Doğa. Bak son günlerde hiç iyi değilsin"dedi saçlarımı tutarken. "Tamam. Tamam bugün gideriz"dedim. Ağzımı yıkayıp birkaç kere çalkaladım. Aşağı indim. Mutfağa girdik. "Ben birşey yemek istemiyorum miğdem almaz"diyerek döndüm. Demir de üstelemedi. "Sen etmiyorsun ben niye yiyeyim"diyerek arkamdan geldi. Onu yemesi için ısrar etmedim. Yorgunum lan. Merdivenleri çıkarken büyük saate baktım. 12:39. "Demir hadi gidelim"dedim. Arkamdan olumlu mırıltılarını duydum. Odaya girdik. Ustumdekileri yatağın üstünde oturarak değiştirdim. Tabi odada demir de var. Alışmıştık. O da giyiniyordu. Üstüme koyu lercivert bir eşofman giydim. Üstüme siyah salaş kısa kollu bir t-shirt geçirdim. Siyah nike spor ayakkabılarımı da ayağıma giydim. Saçımı bol at kuyruğu yaptım üstten. Demir de benim gibi spor giyinmişti. "Hazır mısın?"diye soru soran Demir e baktım. O da benim yüzümden moralini düşürmüştü. Ayağa kalkıp yanına gittim. "Eskisi gibi olucaz. Merak etme"dedim ve yasağından öpüp sarıldım. O da belime ellerini sardı. Birkaç dakika böyle durduktan. Ardından ayrıldık. "Hadi"diyerek çıktım. O da arkamdan geldi. Evin kapısını kilitleyip arabaya bindik. Yavaşça hastaneye doğru gittik. Hastanenin önüne gelince park edip indik.

****

Doktorun odasında ben sedye gibi şeyden yatarken demir de yanımda elimi tutuyordu. Doktorun karnımı açıp jel sürdü. Sonra bir aletle üstünden geçti. Ultrason cihazından bakıyordu karnıma. "Bakın tam şurda. Küçük bebeğiniz"dediği anda kalbim güp güp atmaya başladı. Inanamıyorum! Içimde küçük bir bebek var!

Demir elimi iki eliyle tuttu ve sıktı. Ona bakıp gülümsedim.

Hastane çıkışı...

Demir odada sevincini yaşayamamıştı ancak Şu anda arabada çıldırıyor. "Baba oluyorum lan babaaaaa!" Diye bağırıyordu.
"Demir biraz sakin olur musun lütfen"dedim. Araba durmuştu. Indim. Gülsüm annelere gelmiştik.

zoraki evlilikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin