eyecontact

58 5 13
                                    

Akay daha yeni 18 yaşına girmiş bir genç kız. Diğer yaşıtları gibi onun da idealleri, hayalleri vardı. Bu hayallerinden biri de hiç bilmediği bir ülkede hayata yeniden başlamaktı. Zeki kızdı Akay. Okulda başarılı bir öğrenciydi. Üniversite giriş sınavına girmişti o da. Yine kimseyi şaşırtmayıp çok iyi bir derece yapmıştı. Zaten ne zaman sınavı kötü geçmişti ki? Çocukluğundan beri doktor olmak istiyordu. Ya kalp cerrahı olacaktı yada siyaset okuyacaktı. Ama normal tartışmalara bile sabrı gelmeyen Akay'ın siyasetteki kavgalara hic karışmaya niyeti yoktu. Sadece bir hevesti onunkisi. Birşeyleri düzeltip geri bırakmak istiyordu sadece. Bu yüzden kalp cerrahı onun için mükemmel bir meslekti. Çoğu kişinin hoşlanmadığı hastane kokusunu bile çok severdi o. Sonuçları dört gözle beklemişti bu yuzden. Ailesinden gizli bir sınava girmişti birde. Güney korede okumak içindi bu sınav. Yabancılar için çok iyi olan seoul national üniversitesi tıp alanında da çok iyiydi. Hemde çok yakın bir arkadaşının olduğu bir yerdi Güney kore. Ama bu başka ülkede okuma işi ha deyince de olmuyordu. Birsürü sınava girmek zorunda kalmıştı Akay. Ama buna değerdi. Çünkü sonunda kazanmıştı. Seoul national üniversitesinin tıp fakültesini kazanmıştı ve bu onun için kaçırılmayacak bir fırsattı. Ama ailesi buna karşı çıktı. Daha kızlarının diğer şehirlerde okumaya başlayacak olması fikri bile ürkütücü gelirken başka bir ülkede tek başına okuması fikri onlar için kesinlikle kabul edilemezdi. Tek başına olması bir yana birde para konusu vardı. Orda yurtlara güvenemezlerdi. Sonuçta hiç bilmedikleri bir ülke. O yüzden bir ev tutmaları gerekiyordu. Ayrıca bu bir yana faturalar, eğitim ücreti, harçlık ve daha birsürü şey bir memur ailesinin altından kalkabileceği bir iş değildi. Gerçi Akay burs kazanmıştı ve biriktirdiği para ev almasına da yetiyordu ama şimdi hangi semtin daha güvenli olduğunu felan da göz önüne alıp ona göre bir yer bakmaları lazımdı. Bu tür bahaneler küçük kızlarının evden gitmemesi için Akay'ın önüne koyulan büyük engellerdi. Ama Akay kararlıydı. İyi bir üniversitede yurt dışında okuma fikri ona gerçekten çok güzel geliyordu. Zaten hep bunu düşlememiş miydi? Bu engelleri aşıp bir an önce kaydını yaptırmak için gitmeliydi. Hem orda tek olmayacaktı. Sekizinci sınıftan beri güney koreli bir mektup arkadaşı vardı. Kim yeon il. Bu engelleri aşmak için onun yardımına çok ihtiyacı vardı. Öncelikle ondan güvenli ve okuluna yakın semtlerden ev bakmasını rica etmeliydi. Eğer evi bulursa diğerleri ip söküğü gibi gelirdi. Belki evi alıp emrivaki bile yapabilirdi. Sonuçta 18 yaşındaydı değil mi? Onu engelleyemezlerdi. Ama yine de onları üzmek istemiyordu. Bu yaşa kadar onu büyütmüş ailesine bu saygısızlığı yapamazdı. Oraya gitmek ve yeni bir hayata adım atmak için sabırsızlanıyordu. Çoğu zaman buradan kaçıp gitmek istemişti aslında. Buradaki hayatını pek de sevdiği söylenemezdi. O gezip görmek, maceralara dalmak, adrenalin yaşamak için yaratılmıştı sanki. Dünyadaki tek arzusu bu gibiydi. Şuan için birde seoul national a gitmek vardı tabiki. Hemen maillerine göz attı. Hiçbirşey. Her zamanki gibi diye geçirdi içinden. Yeon il zaten meşguldü onun okulunda üçüncü yılıydı ve gerçekten zorlanıyordu. Çok istediği avukatlık için baya çalışmıştı zamanında. Ve şimdi de finallerine çalışıyordu. Onun mükemmel bir avukat olacağından emindi Akay. Yeon il aslında pek insanlarla konuşmazdı. Galiba bu yüzden Akay'la iyi arkadaşlardı. Birbirlerine çok benzediklerinin onlar da farkındaydı. İlk mesajı Yeon il atmıştı Akay'a. Onunki ilk görüşte aşktı. Akay'ın fotoğrafını görür görmez vurulmuştu. Ama Akay'ın bundan haberi yoktu. Yeon il dogru zamanı bekliyordu. Akay daha orayı kazandığını soylememişti Yeon il'e ama söylediğinde kesinlikle havalara uçacağı kesindi. Bu onun için ve aşkı için büyük bir fırsat olacaktı. Akay klavyeyi önüne çekti ve kısa bir şekilde seoul national'ı kazandığını ama ailesinin sorun çıkardığını onun için güvenli bir semtte okula yakın bir ev bakıp bakamayacağını sordu. Aslında bunu istediği için kötü hissediyordu. Çünkü onların final zamanıydı ve Yeon il'in çok çalışması gerekiyordu. Acaba göndermesem mi diye düşündü bir an Akay. Ama sonuç kesindi. Bu mesajı göndermeliydi. Hayallerine ulaşması lazımdı. Daha fazla düşünmeyi kesip gönder tuşuna bastı.

Hadi bakalım ilk bölüm hayırlı olsun. Biraz kısa oldu ama idare edin :))

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 16, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

GO BANANASHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin