30. Bölüm "Ben de seni seviyorum Güvercin."

Start from the beginning
                                    

"Ama efendim, inanın bana; bunu yüz yüze konuşmamız sizin açınızdan da iyi olacak. Anlatacaklarımı belgelerle size sunmak zorundayım. Geldiğiniz için pişman olmayacaksınız.

"Söyleyeceklerin gerçekten önemli olmuş olsa iyi olur dedektif, yoksa bunun acısını fena çıkartırım."

"İnanın pişman olmayacaksınız Yağız Bey. O halede nerede ve ne zaman buluşacağız?"

"Bir saat sonra Beşiktaş'taki mekânda buluşalım."

"Peki efendim orada olacağım."

Yağız, telefonu kapattığında hala, dedektifin bu kadar ısrar edecek kadar önemli ne bulduğunu düşünüyordu. Telefonda bile konuşulmayacak kadar önemli ne olabilirdi ki? Gaz pedalına biraz daha basarak Beşiktaş'a doğru güzergahını değiştirdi.

Beşiktaş'a geldiğinde, mekanın bulunduğu arka sokaktaki ıssız binanın önüne arabasını park edip dış kapıdan içeri girdi. Yağız, dışarıdan bakıldığında terk edilmiş bir yeri andıran bu binanın bodrum katına hızlı hızlı inip zile bastı. Kapıyı açan delikanlı Yağız'ı görünce anında kenara çekilerek "Hoş geldiniz Yağız Bey, misafiriniz sizi 14 numaralı locada bekliyor." Dedi

"Teşekkürler"

Yağız uzun ve kırmızı bir halı ile renklendirilmiş koridor boyunca yürüyerek merdivenlerden aşağıya doğru inmeye başladı. Burası onun gizli buluşmalar için kullandığı ve gizli sözleşmeler imzaladığı bir yerdi ve üyeler ve misafirleri haricinde, hiç kimsenin buraya girmeye hakkı yoktu. Dışarıdan harabeyi andıran bir kamuflajla saklanmış olan bu mekânın içerisi de bir o kadar göz alıcı bir şekilde dizayn edilmişti. Loca adı verilen ses geçirmeyen odalardan oluşan bu mekân sayılı insanlar tarafından bilinen nadide bir buluşma noktasıydı.

Yağız 14 numaralı locanın kapısını açıp içeri girdi. Dedektif, çoktan odadaki masanın başına geçmiş önündeki evrakları düzenlemeye çalışıyordu. Yağız'ı görünce anında ayağa kalkıp elini yağız'a uzattı.

"Yağız Bey hoş geldiniz. Ben de tam elimdeki dosyayı düzenliyordum."

"Hoş bulduk dedektif, umarım bulduğun şey gerçekten önemlidir, beni çok büyük bir işin ortasında alı koydun çünkü." Dedi üzerindeki ceketi çıkartıp masanın arkasındaki koltuğun üzerine fırlatırken. Yağmurda ıslanan saçlarının arasından ellerini bir çırpıda geçirerek kendini sandalyeye attı.

Yerine oturan dedektif bir müddet daha önündeki evrakları bir sıraya sokup, kendisine delici bakışlarla bakan karşısındaki adama döndü. Her ne kadar Yağız ile iş yapıyor olsalar da bakışları ile bile karşısındakine kalp krizi geçirtebilecek potansiyeldeki bu sert duruşlu adamın karşısında, rahat davranmak mümkün değildi.

"Biliyorsunuz ki Nehir Hanım'ın doğduğu günden itibaren yaptıklarını yaşadıklarını öğrenmek için buradayım. Ben de elimden geleni yapmaya çalış..."

"Biliyorum dedektif. Şimdi sadede gelseniz iyi olur çünkü dediğim gibi pek vaktim yok."

"Peki efendim o zaman hemen başlıyorum. Nehir Hanımın 10 yaşına kadar gayet mutlu bir çocukluk geçirmiş. 10 yaşına geldiği zaman babasını kaybetmiş ve bunun ağılığını kaldıramayıp intihara teşebbüs etmiş. Annesi Nermin Hanım zamanında bu durumu fark edip kızını hastaneye yetiştirmiş ve yapılan müdahalelerle hayata döndürülmüş. 10 yaşından 13 yaşına kadar da psikaytr ve psikolog tarafından takipleri yapılmış. Nermin Hanım o yıllarda ikinci evliliğini yapıp Eymen Bozoklu'nunu babası Kemal Bozoklu ile evleniyor. Onlar açısından her şey güzel giderken o zamanlar 14-15 yaşlarında olan Nehir Hanım, vücudunu kesici bir alet ile keserek tekrardan kendini öldürmeye çalışıyor. Yurdışında seyahatte olan Nermin Hanım ve kocası, Eymen Bozoklu'nun kendilerine verdiği haberle apar topar geri dönüyorlar. Eymen, Nehir Hanımı odasında kanlar içinde bulduğunu ve apar topar hastaneye yetiştirdiğini söylemiş. Dedektif önünde duran polis raporlarını ve hastane raporunu Yağız'a uzattı.

HIRÇIN GÜVERCİNWhere stories live. Discover now