Baştan beri gergin bir şekilde neler olduğunu anlamaya çalışan Selen bile kadının o hali karşısında biraz yumuşamıştı. İlk başta Korhan'ın eski sevgilisi olabilir diye çekinmişti evet ama... Kıskançlık garip bir duyguydu. Karşısında ki kadının Gediz'le ilgili olduğunu bilmek içini rahatlatmıştı. Korhansa hafif bir iç çekerek elini yavaşça Arzu'nun omzuna bıraktı. Daha fazlası içinden gelmiyordu! Belki on yıldır tanıyordu onu. Eskiden Gediz'in peşine takılır ve onu delirtmek pahasına onlarla buluşmaya o da gelirdi. Her küçük kardeşin yaptığı gibi... Ama son beş yıldır yurtdışındaydı ve son zamanlar da olanlara rağmen arzu'nun hiçbir tepki göstermemesi aklında şüphelere neden olmuştu. Arzu da dost değildi belki, öyle ya kimin kardeşiydi! Ama o an da karşısında gördüğü abisi için endişelenen küçük bir kız çocuğuydu.

Ancak sadece iki dakika sonra Arzu ağlamaya nasıl hızlı başladıysa aynı hızla da toparlamıştı kendisini. Gözyaşları dinerken yüzünden çektiği elleriyle sildi yüzünde ki ıslaklığı. Artık bakışlarında öfke ya da nefret yoktu. Korhan'ın elinin üzerine elini bırakmış ondan yardım istiyordu.

__ Seni aramalıydım biliyorum ama benim de durumdan on gündür haberim var. Bak... Tamam, abim çok hırslı... Ama bu kadarını ben bile beklemiyordum ondan. Çok kızdım öğrenince ama olan olmuştu.

Korhan başını sallayarak elini çekti ondan.

__ Ve şimdi onu bulmamı istiyorsun.

__ Hayır... Yani Gediz hayatının tehlike de olduğunu söylemişti. Bir plan yapmıştık, her akşam onunla konuşacaktık. Eğer ona ulaşamazsam sana gelmemi istemişti. O... Saklanacaktı. Yerini sadece senin bildiğini söyledi.

Kendini tutamayarak yüzünü buruşturmuştu Selen. İşte gene başlıyordu. Neden Korhan sürekli yardım etmek, kendini ortalara atmak zorundaydı? Hem de o adam için! Yok artık, kabul etmeyecekti herhalde. Selen tekrar kendisini bir stres topu gibi hissetmeye başlayarak baktı Korhan'a. Ancak Korhan'ın bakışları dalgın ve hüzünlüydü, başka bir yerdeydi sanki...

­­__ Oğlum, şuranın güzelliğine bak!

__ Evet, bir de çöktü çökecek olmasaydı...

Gediz gülmeye başlayan arkadaşının koluna küçük bir yumruk atmıştı ama gözleri etrafındaydı.

__ şuraya bir bakım yapıp elden geçirirsen... Muhteşem olurdu. Yazık olmuş...

O sırada Korhan'ın bakışları dönerek çıkılan merdivenleri yakalamıştı.

__ Ahh, işte buna bayıldım!

Korhan yer yer çökmüş basamaklardan birine oturmuş işçiliğin konuştuğu tırabzanları okşamaya başlamıştı.

__ Buraya Alper'i de çağırmalıyız.

Gediz kendisini Korhan'ın yanına bırakırken içtiği içkinin etkisinde sebepsiz gülmeye başlamıştı.

__ Boş ver... Bence burası bizim yerimiz olsun! Yahu insan saklanmak istese burada milyon kadar yer var, kimse bulamaz.

Korhan da gülmeye başlamıştı.

__ Biz niye saklanalım, ancak bizden saklanmaya buraya gelirler!

Gediz ağzına kilit işareti yapmıştı.

__ Doğru dedin, sonsuza kadar susuyorum.

__ Korhan... Biliyorsun değil mi?

Arzu'nun konuşmasıyla anılardan bir an da uzaklaşmıştı Korhan. Bir elini alnına doğru götürürken başını salladı olumlu anlamda.

__ Konuşmamız gerek...

O sinirli ses tonu Selen'e aitti.

__ Çok zamanımız yok Korhan, biliyorsun!

Arzu ve Selen'in öfke dolu bakışları birbirini bulurken Korhan onların her an birbirlerine girebileceklerini düşünüyordu! O yüzden sevdiği kadını kolundan çekerek onu biraz uzağa doğru sürüklemişti. Belki işe yaramayacaktı ama yine de gözlerinin içine bakarak fısıldadı onu rahatlatmak istercesine.

__ Her şey yolunda, lütfen... Sakin ol.

__ Bana yalan söyleme, dedi Selen çileden çıkmak üzere olan bir ses tonuyla.

Bu kadının lafıyla Gediz'in peşine değil onların tuzağına düşeceksin Korhan, görmüyor musun?
__ Selen...

__ Bana Selen deme! Saf mısın Allah Aşkına?

Kızabilirdi Korhan ama Selen o kadar gergin ve telaşlı görünüyordu ki... Son dönem de biraz huzur ve mutluluğu bulmuşken Arzu'nun gelişi her şeyi başa sarmıştı. O yüzden Selen'in saçlarını okşarken gülümsemeye çalıştı ona.

__ Arzu Gediz'in kardeşi ve bir bak ona... Rol yapıyor gibi mi görünüyor?

Selen dolmak üzere olan bakışlarını Arzu'ya çevirdi yavaşça. Evet, yani... Bir taraftan tırnaklarını yiyor, bir taraftan odada oradan oraya yürürken aceleci ve endişeli görünüyordu. Gediz'in hayatının tehlike de olduğunu ise zaten biliyorlardı. Selen derin bir nefes alırken bakışlarını Korhan'a doğru kaldırmıştı.

__ güvenmiyorum... Başın belaya girecek.

Korhan o masum endişeli yüzü avuçlarının içine aldı yavaşça.

__ Girmeyecek, güven bana... Sadece orada mı değil mi bakacağım.

__ adresi ver, o gitsin işte!

Korhan için bu durum giderek bir işkence halini almaya başlamıştı.

__ Bir kızı oraya tek başına göndermem mümkün değil.

__ O zaman ben de seninle geleceğim.

Korhan tam ağzını açıyordu ki Selen tekrar atıldı.

__ Madem bir belaya bulaşmayacağız, ne sakıncası var?
Korhan daralmış hissederken Arzu'nun bağıran sesi geldi kulaklarına.

__ Bir karara vardıysanız, mümkünse gidebilir miyiz artık?

Beş dakika kadar sonra Alper Çağla'nın şaşkın ve kızgın bakışları arasında arabasına atlamış bir yandan kulaklığı kulağında telefonla konuşurken arabasını çalıştırmıştı.

__ Navigasyonu çalıştırdım, hemen geliyorum ve bizden birkaç kişiye daha haber verdim! Ne olur ne olmaz... Orada neyle karşılaşacağımızı bilmiyoruz.

__ Bence orada kimse olmayacak.

__ Ya Gediz'i yakalanmış olarak bulursak orada... Ne yapacağız?
__ Müdahale etmem, dedi Korhan elinde ki o yumuşacık eli sıkarken.

Bir sözüm var kendime, ancak iyi bir vatandaş olarak polise haber verebilirim.

__ Bence de en doğrusu bu ve biz gelmeden sakın içeri girme!

__ Dün işe başlamadım ben... Yalnız girmeyeceğim merak etme.

Korhan'ın atarlanması karşısında Alper gözlerini devirmişti ancak bu defa kendisi de Tarık Beye haber vermediğinden huzursuzdu. En küçük olumsuz bir durumda hayatta elinden kurtulamayacaklardı ama... Ne olabilirdi ki?


Sevgili aksiyonu özlemiş olan okurlarım... Sizi ben hiç aç susuz bırakır mıyım? Azıcık ucundan da olsa bir şeyler okuyup kendimize bir gelelim:))

Bana kızdığınızı biliyorum ama kızmayın efenim çünkü önemli bir olayın eşiğindeyiz. 

Keyifli okumalar canlarımm

Kor GibiWhere stories live. Discover now