2

299 41 17
                                    

"Siktir!" dedi Louis hızla elini çekerken. Şaşkınlığını gizlemeye çalışıyordu, ona dokunurken gerçekten büyük bir keyif almıştı. Onun aslında bir kadın değil de, erkek olduğunu hissedince kendinden iğrendi.

"Sikeyim!" Ağzına gelen tüm küfürleri yüzüne savurdu. En sonunda elini kesme isteğini bir kenara bırakıp, Harry'nin ağzını kapattı.

"Bana bak seni ibne, eğer bundan birine bahsedersen seni..." dedi. Aklına gelen şeyler, hiç hoş değildi. Bunu birine söylerse mahvolurdu, özellikle Adam öğrenirse işinden olma ihtimali bile vardı.

Harry aldığı zevkin etkisinden kurtulmaya çalıştı. Gerçekten büyük bir zevk almıştı. Louis başka bir yere bakarken eli orasına gitti. Ovuşturdu. Dayanamayıp inledi.

"Ah," Louis hızla ona döndü. Elinin orada görünce kahkaha atmadan edemedi.

"Tanrım,sen ne yapıyorsun öyle?" dedi göz devirerek. Hala gülüyordu.

"Gay misin, yoksa kız arkadaşının adı Drew mi?"Harry kaşlarını çattı ve sorarcasına gözlerini kıstı.

"Drew de kim?"

"Drew, rüyanda adını çığlık attın. Ve..."

"Ah ikide bir kalçanı yukarıya kaldırdın. Sanırım onu beceriyordun." Harry kafasını olumsuz anlamda salladı.

"Hayır, o beni beceriyordu." Louis tam ağzını açacağı sırada Liam bağırarak içeri girdi.

"Louis! Adam ağzımıza sıçtı!" Louis kaşlarını çattı.

"Ne?" Liam iyice sinirlendi ve maskesini çıkardı.

"Onu kaçırmamızı istiyor."

Louis yine ağzına gelen küfürleri sıraladı yeniden.
"Siktir,neden?"
Liam, "Sanırım bizim hakkımızda bilmesi gerekenden fazla şey biliyor, Louis.Siktir sana söylemiştim, şu evden çıkalım demiştim. Herif yüzünü gördü, ismini biliyor anasını satayım."Harry pür dikkat onları izledi. Louis'nin uzun uzun yüzüne baktı. Özenilecek bir erkek olduğu kanaatine çoktan varmıştı. Ona bu şeklilde kimsenin dokunmaması bir yana,o gerçekten yakışıklıydı.
Gözlerinin derin mavisinde boğulabilirdi, Harry.Bir ara gerçekten bu çocuktan nasıl uzak kalabileceğini düşündü.
Düşüncelerinden kolundaki el sayesinde sıyrıldı Harry,Louis kolunu sertçe tutmuş aşağı indiriyordu ya da sürüklüyordu.
Harry olayı sonradan fark etti ve hızlıca kolunu Louis'in elinden kurtardı.
Hışımla ona döndü ve,
"Ne yaptığını sanıyorsun?" diye bağırdı.
Louis Harry'nin bu ani çıkışı karşısında afalladı ama belli etmemek için kendini hemen toparladı.
"Gidiyoruz, kör müsün?" dedi.
Harry'nin ağzından hah diye bir ses çıktı.
"Evet görüyorum ama siz gidiyorsunuz, ben bir yere gelmiyorum.Beni polis çağırmak durumunda bırakmayın." Harry Louis'in ona yaptığı şeyden sonra etkisinden çıkabilmişti ve kendine yeni gelmişti, yoksa asla böyle konuşup ona kafa tutamazdı.
Louis yavaş yavaş sinirlenmeye başlıyordu. Burnundan soludu. Liam bu durumu anladı ve hemen araya girdi,
"Bak Harry ya senin isteğinle ya da isteğin dışında.Seni Adam'a götürmek zorundayız tamam mı? Lanet olsun,daha genciz ve bu yaşta ölmek istemiyoruz."
Bu konuşmadan sonra Harry biraz duraksadı ve aklına gelen şey ile nefes aldı. "T-Tamam, sizinle geleceğim ama bana 10 dakika verin. Elimi yüzümü yıkayıp kendime geleyim, üzerimi değiştireyim."
Louis dönüp Liam'a baktı. Liam bir tepki vermeyince başka çaresi olmadığını anladı. "Tamam, sadece 10 dakikan var. Odanın kapısının önünde bekleyeceğim seni,çocuklar siz çıkın arabayı hazırlayın ve bizi bekleyin. 10 dakika sonra yanınızdayız."
Çocuklar aynı anda kafalarinı sallayıp dışarı çıktılar.Harry önde Louis onun arkasında yukarı odaya çıktılar.Harry odaya girdi ve direk kapının önüne bir sürü eşya yığdı çünkü Louis kapıyı kilitlemiyeceksin demişti, kitleseydi sesini duyardı ve aklına sadece bu fikir geldi.Evet kaçacaktı. Onlarla gidemezdi. Onlar hakkında bir kaç şey biliyor olabilirdi ama bu onlarla gideceği anlamına gelmezdi.O Adam denilen adam kim bilir ona neler yapacaktı. Aslında evin heryerinde korkuluk vardı,kendi odası dışında. Çünkü lise yıllarında pencereden sarkar ve alt katın pencere korkuluğuna basarak evden kaçardı. Yine aynı şeyi yapacaktı.
Acık pencereden dışarıya sarkmadan önce derin bir nefes çekti ve sol bacağını dışarıya sarkıttı. Sağ bacağını da sarkıtmadan önce ahşap evin desenli tahtasının birine basarak destek aldı. Böylece aşağıdaki korkuluğa basması daha kolay oldu. Alttaki korkuluğa basmadan önce onların arabalarını aradı, gözle görülecek uzaklıkta, sigara içiyorlardı. Hemen aşağı atladı. Hızlı hareketlerke ilerledi,ne yapacağı hakkında hiçbir fikri yoktu, şuan aklından sadece kaçmak ve ordan uzaklaşmak vardı.
Halbuki biraz önce rüyasındaki Drew denilen adam onu büyük bir keyifle beceriyordu.
Louis yaklaşık 15 dakikadır kapının önünde bekledi, artık çok sıkılmıştı. Kapıyı açmaya yeltendi ama kapı açılmadı,ittirdi ama hala aynıydı.Louis kapının önünde bir şeyler olduğunu anlamıştı,

"Siktir!Seni piç!"
Var gücüyle kapıyı ittirdi, kapı biraz aralanmıştı. Biraz daha zorladı ve odaya girmeyi başardı. Gözleri şokla açıldı, bu kaçma fikri aklına gelmişti ama Harryde bunu yapıcak cesaret olmadığını düşündüğü için şüphelenmemişti.Hızlıca aşağı indi,çocukların yanına gitti, kapıyı açıp ön koltuğa oturdu ve çocuklara dönerek
"O velet kaçmış." dedi.
Liam, "Hassiktir,ne? Louis ne diyorsun sen amına koyayım?" diye çıkıştı. Louis derin bir of çekti.
"Adam'a ne hesap vereceğiz?" dedi Zayn şaşkınlıkla. Niall derin bir nefes aldı ve sırtını deri koltuğa yaslayıp fısıldadı,

"Bizi fena düzecek."

jewellery // l.sHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin