*6* Banyo

3.1K 200 22
                                    

S.a. gençler nabiyonuz. Ya hani demiştim ya yeni hikaye felan yazcam bu hikayeye ara vercem diye unutun onu. Yeni hikaye falan yazmiycam ve 3 Abi'yi bitirene kadar devam edeceğim. Ama sizden bir ricam olacak. Okuduğunuz bölümleri vote ve yorumlarinizla süslerseniz çok memnun olurum. Birde geçen bölümde söylediğim dayımın bir şarkısı vardi. Yeni bir şarkı daha çıkardı. InşAllah bunada bakarsınız adı ; Hacı Tunç - Duygularımın Dansı. Bunuda beğenmeyi unutmayın. Teşekkürler. Son olarak telden yazıyorum bölümü, yazım yanlışları için özür diliyorum. Medya ekliyorumda gelmiyo azina tükürdüğümün şeysi.

*İYİ OKUMALAR*

Şimdi bi gözden geçirelim. Baya baya Can bana dans etme teklifi etti. Can. Bu ne yüzsüzlük lan. Kafamı çevirir çevirmez Kuzey'le göz göze geldim. Bu kez gözlerimi kaçırmayıp tam kahverengilerine baktım. Kuşkuluydu sanki gözleri şüpheli, cevap beklercesine. Kafamı tekrar Can'a çevirdim. O sırada yanımda oluşan kıpırdanmayla bu seferde gözlerimi Maya'ya döndürdüm. Tam gideceği sırada masanın altından görünmeyecek şekilde çekiştirip kalmasını sağladım anlayarak tekrar usulca yerine geçti.

Can'ın yaklaşık 1 dakika önce uzatmış olduğu eline, avucun ortasına elimi koydum. Parmaklarıyla elimi sarıp yavaş adımlarla insanların dans ettiği ortamın arasına girdik. Merak etmeyin ne yaptığımı biliyorum. Mal değilim.

Can elini belime yerleştirince bende bir elimi omzuna, diğer elimi de parmaklarının arasına geçirdim. Yavaş yavaş çalan müzikle bizde yavaşça dans ediyorduk. Bir ara Kuzey'le yine göz göze geldik. Düz bakıyordu, ifadesizce. Can'a çevirdim gözlerimi. "Çok güzel olmuşsun." dedi. Bunu duyar duymaz "Kes!" diyerek yanıtladım onu. "Atarlanma lan, iki güzel laf ettik götün kalkmasın. " Laf yarıştırıyor lan bu benle. "Asıl senin götün kalkmasın mal mısın oğlum bak farkındaysan burdaki tek anormal şey seninle benim dans etmemiz. "

Belimdeki elini yavaşça aşağı çekiyordu. Dayanamayıp yanağına tokadı yapıştırdım. Kollarının arasından kurtulup masamıza yöneldim. Maya ortalarda yoktu. Tuvalettedir diyerek geçirdim içimden. Masanın üstündeki çantamı alıp dışarı çıktım. Otel kapısının tam önünden başlayarak yan tarafa doğru yürümeye başladım. Birisi peşimden gelir sanıyordum fakat kimse gelmedi. Arkamda sesler duyunca hemen döndüm. Can bana doğru yaklaşıyordu. Korkmuştum.

Hızlı hızlı koşmaya başladım. Bir ara kontröl etmek amaçlı kafamı çevirince Can direk elini ağzıma kapatıp bedenimi bedenine yasladı. Şimdi gerçekten çok korkuyordum. Bu şerefsizin ne yapacağı belli olmazdı çünkü. Çıkarabildiğim kadar ses çıkarmaya çalışıyordum fakat olmuyordu. Boğuk çıkıyordu. Hala aynı pozisyonda ilerdeki arabanın yanına gidiyorduk. Vardığımızda elini ağzımdan çekecek gibi oldu ama çekmedi. Eli ağzımdayken kafamı eğerek beni arabanın içine soktu. Elini birden çekip kapıyı kapattı. Bende bunu fırsat bilerek olabildiğine çığlık atıp kapıyı açmaya çalışıyordum. Bu salak hangi ara kapıyı kilitlemişti ki?

Kendiside hızla arabaya bindikten sonra çalıştırdı. "Kes sesini!" diyerek bana bağırmayı da ihmal etmedi. Yani gerçekten korktuğumdan sustum. "Nereye gidiyoruz?" dedim dişlerimi birbirine bastırarak. Cevap vermeden susmaya devam etti. Bu tedirginliğimi daha çok tetikliyordu. Bana kısa bir bakış attıktan sonra "Uslu duracağına söz verirsen söylerim. " diye bir cümle kurdu. Kafamı olumlu anlamda salladım. "Parti biraz sıktı eğlenmeye gidiyoruz. " dedi ve bana bakıp piç smile attı. İğrendimi belirten sesler çıkararak önüme döndüm. Biraz sonra kamp alanından da otelden de baya uzaklaştığımızı fark ettim. "Ne yaptığını sanıyorsun?!" dedim telaşla. "Uslu duracağına söz vermiştin ama." diyerek dudak kıvırdı. "Çocuk mu oynatıyorsun sen ya?!" diye bağırdım. Kaşlarını çatıp torpidoya uzandı. İçinden bir koli bandı çıkardı. Arabayı ıssız yolun sağına çekip elindeki koli bandından bir parça koparıp ağzıma yapıştırdı. Elindekine torpidoya yerleştirip bu kez de torpidodan kalın ip çıkardı birazını önden bileklerime bağladı. Salak. Diğer parça ipi ayak bileklerime bağlamak için eğildi. Şuan fiziksel temas yaşıyoruz ve ben hiç rahat değildim. Huzursuzca kıpırdandım. Anlayıp işini bitirdikten sonra gülerek geri çekildi. Bu çocuk gerçekten gerizekalı adam kaçırmayı bilmiyor, mal ayağıma ne bokuma bağlıyorsun ipi? Göt ya. Herneyse.

Arabayı tekrar sürmeye başladı. Patika bir yola sapmış ilerliyorduk. Arazi gibi bir yerdeki müstakil bir evin önünde durduk. Evin görünüşü çok güzeldi. Fakat benim bir an önce kaçma planları yapmam lazımdı. Evden bir şekilde kurtulup çıksam koşarak kaçamam. Arabaya binip yakalar beni. Arabayla kaçsam, ama bir dakika ben araba sürmeyi bilmiyorum. En iyisi arabaya hasar verir sonrada koşarak kaçarım.

Kolumu saran parmaklarıyla irkildim. "Çok inceledin. Begendin mi?" dedi soğuk bir sesle. "Bok gibi. " diyerek yanıtladım. "Hı hı. "Diyerek eğilip ayaklarımdaki ipi çözdü. Benide çekiştirerek evin içine girdik. Kapıyı üstten ve alttan kilitledikten sonra anahtarı pantolonunun cebine koydu. Gömleğinin düğmelerini açıp bir kenara fırlattı. İfadesizce onu izledim. Çıplak göğsü ve baklavalarıyla hoş çocuk gibi duruyordu ama değildi.

Eliyle bir kapıyı işaret etti. "Şurası banyo. "

"Napıyım?" dedim çıkışarak.

"Sabah lazım olacakta ondan dedim akşam biraz yorulacağın için sabah banyo yapma isteği duyabilirsin. "

3 ABİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin