__ O adam olduğunu nereden biliyorsun?
__ Aldığım tehditlerden...

Korhan anlamayan bakışlarla onu süzerken mantığı son derece devredeydi.

__ Öyleyse ilk kalkan uçağa binmeliydin.

Gediz başını salladı yavaşça.

__ Beni nereye gidersem gideyim bulacak zaten ve bulduğunda... Biliyorsun! O yüzden bana yardım etmen gerek.

Korhan yüzünde gülümsemeyle bir adım atarak yaklaştı karşısında ki adama! Tam olarak gözlerini ona dikmişti, neredeyse hiç kırpmadan... Anlamasını istercesine bakıyordu gözlerine.

__ Benim boğazıma bıçak dayadığın geceyi önemsemesem bile... Sen... Neredeyse Selen'in ölümüne neden oluyordun.

__ ona zarar vermek istemedim.

__ Umurumda değil, dedi Korhan tane tane!

Sen benim neredeyse iki yılımı ölümden beter geçirmeme neden oldun! Nefessiz, anlamsız, acı içinde yaşadım... Selen de öyle! Ve tüm bunlardan sonra hiç utanmadan yardım mı bekliyorsun benden?

Gediz'in gözlerinde ki gard düşmek üzereydi neredeyse. Her neye bulaştıysa... Gerçekten onu öldüreceklerini düşünüyordu belli ki! Hiç şaşırmadı buna, üzülemedi de... Herhangi bir his kırıntısı dahi yoktu içinde! Geçmişinde omuz omuza verdiğini sandığı en iyi dostlarından birine son sözünü söylemiş bir halde ona arkasını dönerek evine girdi. Ardından seslenmemişti Gediz, eve girer girmez onu bahçeden çıkarmaya çalışan güvenlik görevlisine tek kelime dahi etmemişti. Kısaca... Gediz pes etmişti, artık tek başına olduğunun bilincindeydi. Bu iyiydi, böylece belki hayatında en büyük yanılgısını da bir daha karşısında bulmak zorunda kalmazdı. Yavaş adımlarla derin bir nefes alarak merdivenlere yöneldi. Hayret... Selen ilk kez sözünü dinlemişti.

Tabii bir de o söz dinlemeyi Selen'e sormak lazımdı. Odasının penceresinden Gediz'i fark ettiğinde fırtına misali aşağı inmemek için kendisini zor tutmuştu Selen. Hayır, anlamıyordu! Hala ne istiyordu, tüm olanlardan sonra ne isteyebiliyordu Korhan'dan?

Neyse ki konuşmaları kısa sürmüş ve beklediği gibi bir kavga filan da çıkmamıştı ama yine de diken üzerinde hissediyordu. Gidecekti ne güzel, neden gitmemişti ki! Selen yatağın ortasında oturmuş kendi kendini yerken kapının açılmasıyla doğruldu yerinde. Korhan... İçinde koşup ona sarılma isteği yükseliyordu ama... Onda bir farklılık vardı! Bakışlarında ki donukluk... O kadar soğuktu ki Selen bir an ürpermişti.

__ Bir tanem... İyi misin?

Korhan üzerinde ki tişörtü çıkararak elinden öylece attıktan sonra, ki bu pek sık yaptığı bir şey değildi, kendisine bakmamaya çalışarak yatağa yanına uzanmıştı. Bir kolunu da gözlerinin üzerine kapatırken fısıldarcasına konuştu yavaşça.

__ Kalbimin yeterince katı olduğunu sanırdım.

Selen'in yüzünde ki şaşkın ifade yerine küçük bir gülümsemeye bırakmıştı. Çok seviyordu o koca adamı! Ve her geçen gün onu daha çok sevmesi için yeni sebepler buluyordu. Onun hareketsizliğini kısa bir süre seyrettikten sonra yanına dirsekleri üzerinde yüz üstü bir şekilde yanına uzandı. Gözleri yüzündeydi...

__ Seni anlıyorum...

Sihirli kelimelerdi bunlar. Korhan içinde birbirine geçmiş duyguların içinde yüzerken belki de en derinler de hissettiği şey utançtı. Çünkü o adi herif Selen'in hayatıyla oynamıştı. Ve Korhan... Buna rağmen geçmişin anılarıyla boğuşuyor ve kendisini kötü hissedebiliyordu. Oysa hissetmemeliydi! O yüzden sessiz kalmaya devam etti. Selense Korhan'ın içinde ki çocukla tanışmış olmaktan son derece memnundu. Sonunda dayanamayarak yüzünü Korhan'ın gözlerinin üzerinde duran koluna yasladı yavaşça.

__ O adam senin çok uzun zamandır arkadaşındı. Kim bilir birlikte ne kadar çok şey atlattınız, neler paylaştınız. O yüzden ona baktığında sadece bir düşman görememen çok normal.

Ancak bu kadar içini okuyabilirdi Selen... Evet, yapamamıştı! Orada onunla konuşurken hissiz olmayı başarsa da yüreğini kaplayan o aptal hüzne, o karanlığa engel olamamıştı!

Selen yüzünün altında ki kolun hareketlenmesiyle hafifçe kendisini geri çekti ve işte oradaydı. Duygularını gizlemeye çalışan o sıcak, şaşkın bakan gözler her şeyi açıklığıyla ortaya koyuyordu. Ne olduğunu bilmese de üzüntüsünü, vicdanının yoğunluğunu o kadar net hissedebiliyordu ki! Ona kızmıyordu, kızamazdı... Gediz'i hayatlarına sokmadığı sürece onu anlayabilirdi. Selen ona doğru eğilerek o sıcacık yanağına bir öpücük kondurdu. Yüzünde ki gülümseme Korhan'ın hayranlığa dönüşen bakışları arasında daha da derinleşmişti.

__ Ayrıca ben kalbinin yumuşaklığından da çok memnunum! Tam kulak memesi kıvamında!

__ Yaa, öyle mi?

Selen kahkaha atmaya başlarken bir an da kendisini Korhan'ın altında gıdıklanma pozisyonunda bulmuştu.

__ Hayır! Sakın bak çok huylanıyorum!

__ Biliyorum!

__ Yaa, çok kötüsün!

Korhan gözlerini kısarak parmaklarını Selen'in en çok gıdıklandığı yere götürmüştü.

__ Benim kulak memesi kıvamında bir kalbim var sevgilim, unuttun mu?

Selen'in sızlanışları bir an da Korhan'ın gıdıklamaya başlamasıyla kahkahalara dönüşmüştü. Bir yandan Korhan'dan kurtulmaya çalışmıştı birkaç kez ama ne mümkün!

__ Bir daha dalga geçecek misin benimle?

__ T-tamam... D-dur...

Gözlerinden yaşlar gelmeye başlarken Korhan nihayet gıdıklamayı bırakmıştı. Selen yavaş yavaş sakinleşirken Korhan yüzünü o ipek gibi gür saçlarının içine gömdü biraz. Aşk, huzur, ev kokuyordu...

__ Teşekkür ederim...

O tatlı fısıltı Selen'in kalbinin çarpmasına neden olmuştu, ona hiç kıyamıyordu. Elini sevdiği adamın sırtında gezdirirken onun biraz evvel yüzünü gülümsetebildiği için mutluydu. Ve böyle de devam etmek istiyordu.

__ Seni anladığım için mi, dedi Selen şımarık, tatlı bir edayla.

Anlayışlı, nazik ve sevgi dolu olduğum için mi? Aşkım... Ne kadar şanslı bir adamsın sen!

Korhan yüzünü saçlarından çektiğinde yine gülmeye başlamıştı.

__ izin vermeyeceksin değil mi?

Selen'in kaşlarını hayır anlamında kaldırıp hafifçe gülümsemesi gayet açık bir yanıt olmuştu. Hem de çok tatlı... Sıcacık... Çok güzel... Her daim aklını başından alan bir yanıt! Büyülenmişçesine aşk dolu gözlerini o heyecanlı bal rengi bakışlardan ayırmadan yaklaştı dudaklarına. Müptelası olduğu o yumuşaklığın her bir zerresine ufak ufak öpücük kondururken Selen'in o narin bedenine sarılmayı ihmal etmemişti. Ona dokunan eli, dudakları hatta yüreği yanıyordu sanki! Ona olan aşkının, tutkusunun asla bitmeyeceğinin kanıtı gibiydi deli gibi atan kalbinin göğsüne vuruşları. Aynı an da Selen'in kendisine dolanan kollarını hissederek dudaklarını bir an serbest bıraktı. Kısıkça açılan gözleri, o hafif aralık dudaklarıyla inanılmaz bir kuvvetle kendisine doğru çekiyordu Korhan'ı.

__ Ben çok şanslı bir adamım, dedi Korhan tek bir nefeste.

O kadar içten gelerek söylenmişti ki o cümle Selen kanatlanıp uçmak üzereydi. O da nasıl deli gibi aşık olduğunu söylemek istedi ona... Ama kendisini başını yastıktan kaldırmış dudaklarını sevdiği adamın dudaklarına bastırmış bir halde buldu. Ve kelimelere nazaran etkisi kesinlikle çok daha sıcak, tutkulu ve nefes kesiciydi.

Canlarım...

Erken saatte de bir bölüm ekleyeyim ama canım, olmaz ki böyle:))

Keyifli okumalarr

Kor GibiWhere stories live. Discover now