20. Bölüm: Oyun

En başından başla
                                    

Salona girip koltuğa oturdum. Kendini yanıma attı ''Vallaha sana bakmaya meraklı değilim ama ödülümü bekliyorum'' ofladım ''Ne istiyorsun Meriç?'' diye sordum Vazgçmeyeceğini bilecek kadar tanıyordum artık Meriç'i. Koltuğa uzandı ''Beni öp desem yapar mıydın?'' tokatı geçirecekken elimi tuttu ''Demedim varsay'' elimi çektim. Düşündü ''Bana sarılabilirsin'' gözlerimi devirdim ''Ne alaka?'' omuzlarını silktim ''Aklıma bir şey gelmedi'' gülümseyip omuzlarımı silktim basitti. Sarılabilirdim. Bir sakıncası yoktu. ''Kalk o halde'' sırıtıp dilini şaklattı ''Böyle sarılacaksın'' kaşlarımı çattım ''Olmaz! Hem yer yok'' koltukta kayıp bana yer açtı ''Yer bol sen rahat ol'' ofladım ve yanına uzandım. Yine burun buruna geldik aman ne güzel! Kollarımı beline sarıp aşağı kaydım biraz ve kafamı göğsüne yasladım ''Oldu mu? Tamam mı?'' dediğimde kollarını bana sardı ve kıkırdadı ''Bekle'' gözlerimi devirdim ama hoşuma gitmişti. Kokusu ciğerlerime doldu. ''Tamam mı?'' dedim yine. ''Tamam'' dediğinden kollarımı açıp dikeldim. Elindeki telefon dikkatimi çekmişti. Gözlerimi kıstım. ''Ne yaptın yine?'' telefonunu bana gösterdiğinde inledim ''Pezevenk!''diye cırladığım da güldü ve koşarak kapıya gitti. Peşinden gittim. O çoktan montunu giyip dışarı çıkmıştı. Sinirle ayağımı yere vurdum ''İbne!'' bana göz kırpıp gitmeye başladı. Lanet olasıca! Kapıyı çaparak kapattım ve salona adımlaım. Ona sarılırken fotoğrafımızı çekmişti pislik!

Babamın geçen yüklediği 50 tl ye internet paketi yapmıştım. İnstagram girdim. Meriç'in profiline girdim. En son paylaştıklarına bakıp sinirle bağırdım. İbne ya! Benim kayak yaparken düşüşlerimi çekip birde video mu paylaşmıştı. Ofladım ve videoyu açtım.

' (Meriç gülüyor) ''Yardım edeyim?'' (Melis sinirle Meriç'e kar atıyor) ''İbne! Haysiyetsiz!'' (eriç yine gülüyor ve cıklıyor) ''Sana hiç yakışmıyor'' (Melis küfür ederek kalkıp Meriç'e doğru koşarken yine düşüyor ve Meriç kahkaha atıyor) ''Opps! Pantercik düştü!'' (Melis sinirle bağırıyor ve karda tepiniyor) ''Seni öldüreceğim Meriç Keskin! Umarım uludağ başına düşer!'' (Meriç yine gülüyor) ''Hayalperest pantercikle tanışın millet'' '

Rezil olmuştum resmen ya! Bu çocuk kesinlikle bana tepki olarak doğmuştu. Açıklama kısmına baktım 'Karda yürüyemeyen Panter :D ' ofladım. Namussuz!

*********************************************

(Multide; Furkan okul kıyafetleriyle :D )

Okula girerken omzuma atılan kolla kafamı çevirdim. Meriç'di. Sırıtıyordu yine ''Sırıtma bir günde'' dediğimde sırıtması genişledi. Gülüp onu ittim ''Maymun'' kendini gösterdi ''Ben mi? Elindeki aynayı yavaşça bırak Melis'' kaşlarımı çattım ''O benim repliğim'' omuzlarını silkti ve elindeki anahtarlara basıp arabasını kilitledi. Arkama baktığımda ''Yuh!'' dedim. Arabasını değiştirmişti. Mat siyah bir porshe almıştı. Keyifle güldü ''Beğendin her halde'' kafamı salladım ve na döndüm ''Vicdansız mısın? Olan var olmayan var hayvan'' diye söylendim. Meriç cevap verecekken arkamdan bir cevap gelmişti ''Ben sana alırım Meliscim. Niye kendine dert ediyorsun?'' kaşlarımı çatıp arkama baktım. Furkan güzel bir sırıtışla yanımıza geliyordu. Tanışıp arkadaş olmadığım 'Erkek' lerle böyle lağbali olmayı sevmiyordum ve o bana 'Meliscim' demişti. Afedersinde nerden onun 'Melisciği' oluyordum? Alayla sırıttım ''Benim derdim seni mi gerdi Furki?'' Meriç'in gülüşü kulağıma dolarken Furkan 'cık cık' ladı ve bana bakmaya devam etti. Yakışıklıydı it. ''Seninin gibi bir kıza terslemek hiç yakışmıyor Melis'' gözlerimi devirdim sanki beni tanıyordu da. ''Bana laf salatası yapma çocuk'' deyip arkamı döndüm ve okula ilerlemeye başladım. Bu okula gelen yakışıklı çocuklarla niye doğru düzgün tanışamıyordum? Meriç'le de aynı şey olmuştu. Meriç'in yanından geçerken Meriç benim aksi yönümde Furkan'a ilerlemeye başlamıştı. Kaşlarımı çatıp ona baktım. Burun buruna durdular tıpkı Furkan'ı ilk gördüğüm gün ki gibi. ''Seni bir daha uyarmam Furkan. Okuyacaksan eyvallah ama bana oyun oynama. Benle oyun oynadığında yandın dediğimde oyundan çıkamazsın çünkü gerçekten yakarım'' deyip havalı bir şekilde omzuna vurup bana döndü ve adımlamaya başladı. Bana çenesiyle yürümemi işaret ettiğinde önüme dönüp yürümeye başladım. Bu çocuk coolluk sıçıyordu yemin ediyorum.

Veliaht Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin