Sevgisiz Bölüm 27

Comenzar desde el principio
                                    

  Yazık.

Başını kaldırıp saate baktı. Gitme vakti gelmişti nihayet. Ayağa kalktı ve odadan çıkacağı sırada kapının önünde gördü onu. Biranda irkilip ona baktı.

"Ne işin var burada?"

Yüzüne bakmıyordu Eren ama kaşları da çatık değildi. Başını sağa çevirmiş onu bekliyordu.

"Gitmek için seni bekliyordum."

"Kendin de gide bilirdin."

"Bu benim için bir lüks olurdu." Sustu. Derin bir nefes alıp Ayaz'ın yüzüne baktı. "Param yok. Acıktım."

Biran için Ayaz da yüzüne baktı ve gözlerini kıstı.

"Oda servisi bugünler için var."

"Aklıma gelmedi." Diyerek kollarını birbiri içine atıp, tek kaşını kaldırarak beklemeye başladı Eren.

Başını aşağı yukarı sallayıp, gözlerini kaçırarak kapıyı örterken yüzünü şapkasının altına gizledi Ayaz. Eren bakışlarını ondan hiç kaçırmadan sordu.

"Üstünü neden çıkarmadın?"

"Üstüne vazife mi?" Diye şapkasının altından sordu.

"Hasta olursan vazifeye gerek kalmaz." Derken gözlerini kısıp devirdi  ve başını çevirip gidecekken kolundan tuttu Ayaz. İkisi de bekledi. Ama ikisi de birbirine bakmadı.

"Kes şunu."

Dedi fısıldayarak ama konuşmadı Eren. Yavaşça başını çevirip Ayaz'a baktı. O hala kendisine bakmıyordu. Bir adım geri attı ve elini kaldırıp kaldırmamak için dirense de dayanamayıp elini onun göğsüne koydu.

"Buz kesmişsin."

Hızla nefes alıp verirken Ayaz, gözlerine bir keskinlik yerleştirdi. Gelmişti işte beklediği Eren, dün geceden yüzünde eser yoktu. Peki hangisiydi gerçek Eren? Bir anda kolunu kendine çekip onu yüzüne yaklaştırdı Ayaz.

"O halde ısıt beni." Dedi. Eren gözlerini kısarken ona doğru bir adım attı.

"Acıktım." Derken yüzünde hiçbir ifade yoktu. Bu çocuk resmen Ayaz'ı parmağında oynatıyordu. Gözlerini kaçırıp bezgin bir ifadeyle bir adım geri attığında Eren'in yüzünde hiçbir anlam görünmedi. Önüne geçip sert bakışlarla ve uzun adımlarla yürümeye başladığında Eren'i de kolundan çekmeye başladı.

Yarım saat içinde yemek yemişlerdi ama Ayaz, yalnızca onu izlemişti. Ne yapması gerekiyordu? Ona git dese, artık seni görmek istemiyorum. Yada beni görmek zorunda değilsin. Ne yapardı? Sevinçten çılgına döneceğine emindi. Derin bir nefes alırken Ayaz, kırmızı ışık yandı. Arabayı durdurduğunda esen rüzgar saçlarını arkaya savurdu.

"Bugün sessizsin." Dedi Eren sessizliği bozarken bir elini başının altına, dirseğini de camın kenarına yasladı.

"Öyle miyim?"

Gözlerini yavaşça kırparak başını Ayaz'a çevirdi. Yaklaşık bir dakika kadar onu izledi ama o dönüp kendisine bakmadı.

"S,seni... Seni ısıtmamı ister misin?" Diye sorduğunda Eren, gaza bastı Ayaz.

"Hayır." Şimdi, sesi de tıpkı adı gibi keskin ve soğuk çıkmıştı. Bakışları donuktu ve aynı adı gibi dondurucuydu. Derin bir nefes alırken dudaklarını ısırıp başını çevirdi Eren. Kaşlarını çatmıştı.

Ölümcül Saplantı (+18)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora