26. CAMDAN KAPI

285 17 2
                                        




Instagram/ bermevina
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayalım🖤
Kitabın playlistine spotify'dan ulaşabilirsiniz.
Spotify: bermevina
playlist: Uyuyan Kabus
İyi okumalar!


♪Love into a Weapon, Madalen Duke






7 Ekim 2005 (Hazal doğduktan iki gün sonra.)

"Melike!" Hala duran gebelik karnından dolayı yavaş yürüyen genç kadın, elindeki elma sepetini kenara bıraktı. Gözüne giren güneş yüzünden kıstığı gözleriyle eşine baktı gülümseyerek. "Geldim! Helen'i uyuttun mu?" Adam başıyla bebek arabasını işaret etti. Küçük kız mışıl mışıl uyuyordu. "Zor uyudu." Kadın tahta banka otururken soluk soluğaydı. "Hazal uyumadı mı?" Adam diğer bebek arabasını kadının yanına getirirken başını iki yana salladı. "Çok ağladı. Bir şeyden korktu ama anlamadım." Kadın yeni doğan bebeğini kucağına alarak yavaşça sallamaya başladı. "Rüya görmüştür belki?" Adam başını iki yana salladı. "Öyle olmadığını biliyorsun." Kadın çattığı kaşlarıyla bebeğine baktı. Tekrardan ağlamaya başlamıştı. Kadın bebeğinin göz bebeklerinin hızla küçülüp büyüdüğünü şaşkınlıkla izledi. Fakat bundan kocasına bahsetmedi. Aynı dün gece bebeğinin beşiğinden bir anda kaybolduğundan, onu dakikalar sonra misafir odasında ağlarken bulduğundan bahsetmediği gibi.

Genç kadın bebeğini kaybetmekten korkuyordu. "Uyudu işte." Bebek, sonunda kadının kucağında uyuyakaldığında kadın onu uyandırmamaya gayret ederek bebek arabasına bıraktı. "Melike." Adam kadının yanına oturdu. "Annenin haklı olma ihtimalini düşündün mü hiç?" Kadın bakışlarını kocasından kaçırdı. "Değil, anlattığı her şey deli saçması. Bunu sen de biliyorsun. Benim kızım bir cadı değil!" Adam nefesini vererek başını iki yana salladı. "Eğer öyleyse ne yapacağız Melike?" Kadın gözlerinden akan yaşlara engel olamadı. "Değil..."

Günümüz

"Evine hoşgeldin Hazel."

Evime mi? Ayağa kalkıp ondan uzaklaşırken korkuyla adımlarım geri geri gitti. "Ben en son... Nasıl?.. Bu bir rüya. Sen gerçek değilsin." Dedim başımı iki yana sallarken. Üzerimde cadılar bayramında ablamın bana aldığı elbisenin olduğunu gördüğümde kaşlarım çatıldı. Bu onun işi olmalıydı. Sinir bozucu ses tonuyla kıkırdadı. "Bunları aştığımızı sanıyordum." Nefes nefese geri geri giderken ayağım takıldı ve yere düştüm. Takip edemediğim bir hızla yanıma gelip beni kolumdan tutarak kaldırdı. "Bu... Nasıl mümkün olabilir?" Eğer başıma gelenleri doğru anladıysam, az önce bir aynayı kullanarak boyut değiştirmiştim. Tek anladığım buydu. Nasıl oluyorsa, ihtiyacım olduğu zamanlarda bu yeteneğim ya da lanetim bana yardım ediyordu. "Bunu sen yapıyorsun. Elbette benim sayemde."

Etrafımda daire çizerken saçlarıma dokunuyordu. "Bu da burada tamamlaman gereken bir görevin olduğu anlamına geliyor." Tüm vücuduma bir ürperti yayılırken başımla onu takip ettim. Tam karşımda durdu. Üzerinde son gördüğümün aksine daha bir elbise vardı. Eski olduğu her halinden belli, koyu mavi bir elbiseydi. Daha... İnsana benziyordu böyle. "Neymiş o?" Hafifçe gülümsedi. Gözleri normale dönmüştü. "Elbette açtığın kapıyı kapatmak." Dediğinde, kaşlarım çatıldı. Bu kadar basitti yani? Ya da kulağa öyle geliyordu.

"Eğer bunu yaparsan, benim yaptıklarımı yapabilirsin Hazel." Onu baştan aşağıya süzerken temkinliydim. "Bana neden öyle seslendiğini hala söylemedin." Gözleri kısıldı. Bir an kırmızının en koyu tonunu gözlerinde gördüm. "Yine takılmaman gereken gereksiz ayrıntılara takılıyorsun." Üzerime doğru bir adım attı. "Daha beş dakika önce bir aynadan başka bir boyuta geçtim. Kafam karıştıysa kusura bakma." Gözlerini devirdiğini gördüğümde şaşırdım. Başka bir insani yön daha.

UYUYAN KABUSWhere stories live. Discover now