Neden bütün olaylar üst üste geliyordu ki hep benim şansıma.
Zaten bana küçük iken "Şanssız Youcrest" derlerdi.
Bilge'ye dönerek "Biz uzaylıları nasıl kurtaracağız? Bu insanlar nasıl oluyor da göz açıp kapayıncaya kadar kaçırabiliyorlar?" dedi.
Bilge de ''Biz uzaylılar bazı şeyleri göremeyecek kadar yavaşız bazı görüntüler de gözümüzden kaçabiliyor ve bu yüzden göremiyoruz. İşte diğer uzaylıların da yakalanma sebebi bu. Ama ben onlardan farklıyım neden çünkü ben Bilge'yim bu yüzden bana Bilge ünvanı verildi.'' dedi.
Ben de çok şaşırmışçasına ''Vay canına!'' dedim. Demek Bilge'nin en önemli özelliği bir şeyi uzaylılardan çok daha hızlı görme. Mükemmel.
''Şey Bilge!'' dedim çekimser bir tavır ile ''Ben sanırım uzaylıları kurtarmak için bir şey biliyorum ama burda senin rehberliğine ihtiyacım var.
''Tabi ki hemen söyle'' dedi merak edermişcesine bir tavırla.
'' Sen Telekinezi Mağarası'nın nerede olduğunu biliyor musun?'' dedim.
Bilge ''Tabi ki de biliyorum eskiden orada büyük üstat uzaylılar ve benim gibi bilgeler olurdu hiçbir İnsanoğlu o mağaraya ayak basmadı eğer oraya gideceksek mağaraya ayak basan İnsanoğlu sen olacaksın'' dedi.
Ben de heyecanlanarak ''Hadi hemen gidelim o zaman'' dedim ve Bilge'den onay aldım.
