ev arkadaşlarım sürekli kaldırılıp durduğu için farklı bir isim altında yayımlamayı denemek istedim
☀️ güneş ve anneciklerini okumaya hazır mısınız?
gxgxg -> homofobikler kışkış
Henüz bir kaç dakika geçmişti ki üstüme çöken ağırlıka gözlerimi açtım ve karnımın üstüne oturan Ada'yı gördüm. "Ada ne yapıyorsun" diye sordum şaşkınlıkla.
"Kusura bakma bebek seninkileri görünce dayanamadım" dedi ve sağ göğsümü avuçladı. Az önce Güneş emdiği için hassas olduğundan dolayı ağzımdan çıkan derin inlemeye engel olamadım.
Ada sırıttı ve "Bunlar sanki her geçen gün daha da büyüyor" dedi. Ve sanırım haklıydı Güneş emmeye başladığından beri göğüslerimde hep tuhaf bir sızı vardı ve dün en sevdiğim sütyenimi denediğimde göğüslerimin hafifçe taştığını görmüştüm. Daha ilaçlara başlamadan böyleyse başladıktan sonra nasıl olurdu bilemiyorum.
🎀🎀🎀🎀🎀🎀🎀🎀🎀
Ada'nın göğsümü yoğurmaya başlamasıyla düşüncelerimden ayrıldım ve istemsizce tekrardan inledim.
Oturduğu kasıklarımın üstünden yavaşça aşağıya kayarak bacaklarıma yerleşti ve diğer eliyle de bikinimin üstünden kadınlığıma dokundu. Dokunuşuyla hızlanan nefeslerimle tekrar inledim. Bu kadar ufak bir dokunuşun bile bu kadar çok zevk vermesi akıl almazdı. Parmaklarını önce yavaşça kadınlığımın üzerinde dolaştırdı sonra hafif dokunuşlarla iç bacaklarıma ilerledi. Sonra birden yandan bağlamalı olan bikinimin iplerini çözdü.
Ellerini vücudumda gezdirerek yavaşça açtığı mayoyu bir kenara attırdı ve her iki eliyle bacaklarımı açarak kadınlığımı gözler önüne serdi. Açtığı bacaklarımın arasına yerleşerek tam klitorisimin üzerine hafif bir öpücük kondurdu.
Aldığım zevkle daha fazla inlememek için alt dudağımı ısırdım sertçe. Alt tarafıma vuran sıcak nefesi bile beni çıldırtmaya yetiyordu. Birden tekrar kasıklarıma oturup beni öpmeye başlamasıyla neye uğradığımı şaşırdım. Bir yandan büyük bir açlıkla beni öperken diğer yandan da bir eliyle göğüsümü yoğuruyordu. Aniden göğüs ucuma çimdik atmasıyla sırtım yay gibi gerildi ve seslice inledim. Zorlukla dudaklarımdan ayrıldıktan sonra tüm vücuduma öpücükler kondurarak tekrar kadınlığıma geldi. Bu sefer işkence etmeden birden yüzük parmağını içine soktu. Zaten sırılsıklam olduğum için kolaylıkla girmişti. Parmağını içimde kıvırmasıyla sırtım tekrar yay gibi gerildi ve derince inledim.
İkinci parmağını da içime sokmasıyla nefeslerim iyicene hızlandı ve o da sanki hızlananan nefeslerime ayak uydurmak ister gibi hareketlerini hızlandırdı.
Tüm vücudumun karıncalanmaya başlamasıyla yaklaştığımı hissettim ve Ada'nın G noktama yaptığı sert vuruşla titreyerek boşaldım.
Nefes nefese kalmıştım. Tanrım bu kadın parmaklarını kullanmasını gerçekten biliyordu.
🎀🎀🎀🎀🎀🎀🎀🎀
İkimiz de toparlandıktan sonra az önceki alevli anların etkisini söndürmek için denize girdik. Biraz denizde yüzdükten sonra kurulanarak şemsiyenin altına oturduk ve yanımda getirdiğimiz atıştırmalıkları hazırlamaya başladık.
Ada içeceklerimizi plastik bardaklara doldururken ben de Güneş'i uyandırmak için çadıra gittim.
Huzurla uyuyan bebeğimi görünce genişçe gülümsedim. Sakin adımlarla yanına gittim ve nazikçe ismini seslenerek uyandırmaya çalıştım. Tabii bu işe yaramayınca yüzüne öpücükler kondurmaya başladım. En sonunda kıkırdayarak uyandı ve little space'inde olduğunu belli eden sesiyle "Anniii" dedi.
"Oy oy oy annesinin bebeği" diyerek onu kucağıma aldım. Şişmiş bezini hissedince kaşlarım bir anlığına çatılsa da hemen düzelttim ve "Benim bebeğim uykusunda tuvaletini mi yapmış" dedim. Sanrım hala uyku sersemi olduğu için fark etmemişti ama benim söylememle gözlerini farkındalıkla büyükçe açtı. Yanaklarına birer öpücük kondurduktan sonra Güneş'i tekrar yere yatırdım ve bezini değiştirdim.
Çadırdan çıktıktan sonra Güneş'i Ada'nın kucağına vermiştim. Güneş hala uyku mahmurluğunu üzerinden atamamış olsa gerek başını Ada'nın boyun girintisine sokmuş uyuklamaya devam ediyordu.
Neyse ki Güneş kısa süre sonra kendine gelmiş şimdi de Ada'nın kucağında ona getirdiğimiz kavanoz mamalarından yiyordu. En sevdiği muzlu ve bisküvili mamadan olduğu için sesini çıkarmadan uslu uslu yemeğini yiyordu. Ada ise bir Güneş'e yediriyor bir kendimize hazırladığımız sandiviçten bir ısırık alıyordu.
Karnımızı doyurduktan sonra hepimiz de şemsiyenin altına uzanmış tembellik yapıyordu ki Güneş birden kumdan kale yapmak istediğini söyleyene kadar.
Ada hemen teknede bıraktığımız kova, kürek vb. eşyaları getirdi ve işe koyulduk.
...
Güneş
Uzun uğraşlar sonucunda sonunda kumdan kalemiz bitmişti. Yaparken çok ama çok eğlenmiştim.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Ben duvarlarını yaparken Ada anneciğim etrafını kazmış Rengin anneciğim ise etraftan süslemesinde kullandığımız çalı çırpı, taş tarzında şeyler toplamıştı.
Kalemizin fotoğraflarını çektikten sonra hep beraber denize girmiş bol bol yüzmüştük.
Denizden çıktıktan sonra aç hissettiğim için yanımızda getirdiğimiz muzlu sütlerden içiyordum şimdi. Biraz daha oturduktan sonra her ne kadar gün batımını izlemek istesek de karanlıkta tekneyle denize açılmak pek güvenli değildi ne yazık ki. Bu yüzden kısa sürede toparlanmış gün batmadan tekneye binmiştik.
Bugün pek bir şey yapmamış olsam da yine de yorulmuştum. Teknenin sallantısı da eklenince iyice uykum gelmişti ama uyumamak için direniyordum.
Tabii Ada anneciğim beni kucağına alıp saçımı okşamaya başlamasıyla daha fazla dayanamadım ve kendimi uykunun derin kollarına bıraktım.