ev arkadaşlarım sürekli kaldırılıp durduğu için farklı bir isim altında yayımlamayı denemek istedim
☀️ güneş ve anneciklerini okumaya hazır mısınız?
gxgxg -> homofobikler kışkış
Yorucu ve yoğun geçen günlerin ardından sonunda Cuma günü gelmişti. Bugün Ada'yla dersimiz erken bittiği için eve geçmeden AVM'ye uğramaya karar vermiştik. İhtiyacımız olan şeyleri aldıktan sonra çıkacaktık ki oyuncak mağazasını görmemle durdum. Ada önce neden durduğumu anlamamış olsa da oyuncakçıyı gördükten sonra gülümsedi ve "Hadi girelim de sana bir kaç oyuncak alalım" dedi. Mutlulukla gülümsedim ve Ada'nın elini tutarak onu mağazaya sürükledim. Bu heyecanıma arkamdan gülüyordu.
Mağazaya girdiğim an cennete düşmüş gibiydim. Her tarafta renkli çeşit çeşit oyuncaklar vardı. Ama asıl gözüme çarpan şey ise yumuşacık görünen ayıcıklardı.
Uzun bir süre hangisini almam gerektiği konusunda düşünsem de en sonunda tatlı bir zürafa da karar kıldım. Çok tatlı ve yumuşacıktı.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Bir kaç oyuncak daha aldıktan sonra kasaya geçmiş aldıklarımızı ödedikten sonra mağazadan çıkmıştık. Otoparktaki arabamızı aldıktan sonra eve doğru yola çıkmıştık.
İnanılmaz derecede mutluydum şu an. Yorucu bir haftanın ardından tekrar little olacaktım ve üstüne yeni bir oyuncağım olmuştu. Yol boyunca ZuZu ile oynadım. Evet zürafamın adını ZuZu koymuştum. Eve vardığımızda bagajdan poşetleri alarak asansöre bindik.
Ev 16. katta olduğu için asansör yolculuğu biraz uzun sürmüştü. Sessiz geçen dakikaların ardından asansör ding sesiyle durdu. Eve girer girmez elimdeki poşetleri bir kenara attırdım ve koşarak kendimi koltuğa bıraktım. Çok yorulmuştum ve her an uyuya kalabilirdim.
"Hadi kalk bebeğim seni hazırlayalım"
Uyuşuk bir şekilde kollarımı Ada'ya doğru uzattım ve beni kucaklamasını bekledim. Beni kucakladıktan sonra yatak odasına gitti ve beni yatağın üstüne bıraktı. Üstümdeki her şeyi çıkararak bezimi taktı ve tatlı limon desenli pijama takımımı giydirdi.
Kendimi şimdiden little hissetmeye başlamıştım. Tekrar oturma odasına geçtik ve koltuğa kurulduk saat dört olmuştu Rengin iki saate gelirdi.
Televizyondan çizgi film izlerken bir yandan Ada'nın az önce benim için hazırladığı meyveleri yiyordum. Kiraz, çilek, karpuz ve en sevdiğim meyve olan üzüm vardı. Aslında mangoyu da çok severdim ama markette kalmamıştı.
Meyvelerimi yedikten sonra ağırlık basmıştı.
Gözlerimi kapattım ve Rengin gelene kadar uyumanın bir zararı olmayacağını düşündüm.
Ada
Güneşin uyumasıyla televizyonun sesini kıstım ve rahat edebilmesi için koltukta biraz aşağıya kaydım. Güneşin saçlarını okşarken bu hafta sonunun nasıl geçeceğini düşündüm. Geçen hafta sipariş ettiğimiz mobilyalar gelecekti yarın. Uzun süren tartışmalar sonucunda Rengin'in odasını bebek odası yapma kararı almıştık. Bez değiştirme masası, gardırop ve oyun alanı o odada olacaktı beşiği ise yatak odasına koyacaktık. Biraz daha televizyon izledikten sonra Rengin'in gelme vaktine yakın dikkatlice Güneşin kafasının altına bir yastık koydum ve yemek hazırlamak için ayaklandım. Buzdolabına kısa bir göz gezdirdikten sonra yayla çorbası ve yanına çoban salata yapma kararı aldım.
