15. Bölüm: Sarhoş

En başından başla
                                    

********************

Anneme tabiri caizse yalvarlamalarım ve bir iki terlikten dolayı gazi olduktan sonra annemi ikna etmiştim. Tabi ki ilk önce 'Ondan hoşlanıyor musun kız yoksa?! Kim?! Adı ne?! Babası neci?!' gibi klasik anne soruları sormuştu. Hepsinin cevabını söylemiştim ve sorun çıkarmamıştı. Hayret etsemde kararı değişir diye bir şey söylemedim.

Odama girip hazırlanmaya başladım. Beni almasına bir saat vardı. Siyah elbiseyi üzerime geçirdim ve saçlarımı maşa yaptım. Gözüm ablamın zorla koyduğu makyaj malzemelerine giderken aynanın önüne gidip kırmızı ruju elime aldım. Meriç dediğinden değilde merakımdan dudaklarımda kırmızı ruju gezdirdim ve aynadaki görüntümle bir anlık şok geçirdim. Meriç haklıydı kırmızı ruj dudaklarıma yakışmıştı. Meriç'in haklı olmasından da nefret ediyordum. Eyelinerımı elime alıp gözlerime ektim. Ablama o kadar çok çekmiştim ki artık ustalaşmış sayılırdım ve güzel çekebiliyordum. Rimelle kirpiklerimi şekillendirip makyajıma son verdim. Çok bile yapmıştım.Yatağımın yanındaki Ceyda'nın verdiği siyah topukluları giydim. Şimdi 'yürüyemiyorum' demeyecektim çünkü gayette yürüyordum. Aynanın karşına geçip kafamdaki Nur Yerlitaş'la kendime mavi kuş kaldırdım. Babam eteğin boyundan ve Meriç'den pek haz etmese de Annem bir şey deyince babam bir şey dememişti. Bende anneme ne dediğini sormamıştım. Hem zaten 9'da burada olacaktım. Boy aynada hala kendime bakarken telefonuma mesaj geldi. Çalışma masamda şarja taktığım telefonumu elime aldım

'Gönderen: Daffy Duck

Aşağıdayım'

Gözlerimi devirdim. Kalas. Telefonumu şarjdan çıkarıp yine Ceyda'dan aldığım küçük siyah parıltılı çantaya telefonumu , rujumu ve cüzdanımı koyup kapattım. Son olarak parfüm sıkıp odamdan çıktım. Annem hortlak görmüş gibi bakarken gözlerimi devirdim ''Murat bizim bir kızımız daha varmış '' dediğinde gözlerimi kıstım. Güldü ''Güzelmişsin kız sen'' kaşlarımı çattım ''Sen benim çirkin olduğumu mu düşünüyordun? Nasıl annesin ya?!'' diye cırladım. Koluma vurdum ''Sus kız!'' deyip yanaklarımı sıktı sonra. Kıkırdadım. Ellerinden kurtulup fortmantodaki dün giydiğim siyah trençkotumu giyip saçlarımı düzelttim ve annemi öptüm. ''Görüşürüz anniş'' Babama da el salladım ''Nazar değecek kız sana'' gülümsedim ve merdivenlerden inmeye başladım. Umarım Halime ninenin sapık torunu Hakan karşıma çıkmazdı.

Apartmanın kapısını açıp dışarı çıktığımda tanıdık görüntüyle duraksadım. Meriç arabasının kaportasına yaslanmış çatık kaşlarıyla kapıya ama şuan itibariyle bana bakıyordu. Üzerine baktım.(Multide var) Siyah kumaş pantolon ve beyaz gömlek giymişti. Bu randevu sayılır mıydı? Aklımdaki düşünceyi def edip gülümsedim ve merdivenleri inip ona adımladım. Dikeldi ve sürücü koltuğunun kapısını açtı. Tabi ki kapımı açmasını beklemiyordum. Kendi kapımı açıp oturdum. O binmişti zaten. Kemerimi taktım ve ona döndüm ''Elbise yakışmış'' gülümsedim ''Ve rujda'' diye eklediğinde gözlerimi devirdim. ''9'da evde olmam gerekiyor. Acele et istersen'' keyifle sırıtıp arabayı çalıştırdı ve klimayı açtı ''Benimle yemek yemek için sabırsızlandığını biliyorum güzelim. Sakin'' koluna vurdum. Gülüp sokaktan çıktı. Siyah küpelerini yine takmıştı ve ayriyeten papyon da takmıştı. Güldüm ''Papyon yakışmış'' sırıtıp kısa bir süreliğine bana baktı ''Senin için değil ama tarzımdan ödün vermem'' kafamı salladım ''Böyle giyinmeni neye borçluyuz?'' omuzlarını silkip hızını yükseltti otobana girmiştik ''Sen bu elbiseyi giyerken benim eşofman giymemi beklemiyordun her halde'' kafamı salladım. Haklıydı. Abes dururduk. Gerçi eşofmanla da gelse yine bütün dikkatleri o çekerdi her zamanki gibi.

Yarım saat kadar sonra lüks bir restaurantın önünde durdu. Dudağımı büzdüm ''Vay be'' sırıtıp arabadan indi. Kapımın açılmasıyla şaşkınca Meriç'e baktım. Az önce kapı mı mı açtı bu veliaht? ''İnecek misin?'' deyip sırıttığında gözlerimi devirip indim. Kolunu uzattı. Gülüp koluna girdim. Sosyetik yerlerde beyefendi oluyordu demek. Ya da şöyle diyelim normalde Keskin Meriç sosyetik yerlerde Meriç Keskin oluyordu. Anahtarlarını valeye atıp yine havalı bir şekilde saçlarını düzeltişini izledim. Allah'ım neden bu aciz kulunu böyle ultra yakışıklılarla karşılaştırıp kendinden utanmasını sağlıyorsun? Tamam. Böyle ultra yakışıklıları bana gösterdiğin için şükretmiyorum değil ama azıcık da bana verseydin keşke.

Veliaht Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin