Zoraki evlilik(inatçı keçi)

Zoraki evlilik 15.bölüm "Miray hasta"

Bende seni seviyorum Fatih dedim... Gözlerindeki mutluluğu görmemek imkansızdı. Masum gülümsemesiyle mutlu olmama tek sebepti. Ne olmuştu bana böyle?Ne zaman kapılmıştım ben bu yakışıklıya?Bilmiyorum.. tek bildiğim onu deli gibi sevmem.. Beni kendine çekip sıkıca sarılmıştı bana... yağmur taneleri altında sırılsıklam olmuştuk ikimizde... artık üşümeye başlamıştım... Bu anın bitmesini istemiyorum ama Üşüyordum... Fatih Üşüyorum eve gidelim mi artık diye sordum
Fatih:gidelim sırılsıklam olduk zaten
Birlikte arabaya binip eve gelmiştik... Bugün neler olmuştu öyle?İpek'in gelmesi,İpek'in Elis'in ablası çıkması,en önemlisi Fatihle yaşadığım bu güzel an... neler yaşadık ya diye kısık sesle konuşuyordum...
Fatih:bişey mi dedin bebeğim
Miray:bebeğim mi? Sen bana bebeğim mi dedin
Fatih:evet.. hoşuna gitmediyse söylemem
Miray:yoo çok hoşuma gitti dedim elini tutarak. Bana yaklaşıp anlıma uzun bir öpücük kondurdu. Gözlerimin içine bakarak bir daha seni seviyorum demesi utanmama sebep olmuştu
Fatih:tamam tamam utanma domates gibi oldun
Miray:öyle bana hep seni seviyorum demesen?!alışkın değilim çünkü
Fatih:peki
Miray:Fatih ben çok üşüyorum ya
Fatih: üşürsün tabi üzerindekiler sırılsıklam
Miray:senin de benden farklı bir yanın yok. Sende sırılsıklam oldun
Fatih:haklısın hadi gidip üzerimizi değişelim
Birlikte yukarı çıkıp üzerimizi değiştirip aşağıya indik.. Kanepeye oturup kendimle birlikte getirdiğim battaniyeye sarıldım... fazla Üşüyordum...Fatih elinde kahvelerle mutfaktan çıkıp yanıma geldi...
Fatih:Miray bu sıcakta battaniye mi örtüyorsun
Miray:çok üşüyorum ya halim de yok
Fatih:hastamısın yoksa
Miray:yok ya ben hasta olmam
Fatih:kahveni iç ısınırsın o zaman
Miray:teşekkür ederim ellerine sağlık
Fatih:rica ederim... malum karım beceriksiz olunca ben yapmak zorunda kalıyorum
Miray:aşk olsun Fatih
Fatih:olsun tabi diyerek eğilip Mirayın yanağına küçük öpücük kondurdum... Fazla sıcaktı...
Fatih:Miray senin ateşin var.Hadi kalk hastaneye gidelim
Miray:Fatih endişelenme iyiyim
Fatih:iyi değilsin ateşin çok dur bekle ateş düşürücü ilaç alıp geliyorum
Miray:tamam
Gidip ateşinin düşmesi için ilaç aldım... geldiğimde küçük çocuklar gibi kanepeye sinmiş uyuyordu. Uyandırmaya Kıyamıyordum ama ilacı içmesi gerek... Miray bitanem uyan ilacını içmen gerek diyip kalmasına yardım ettim. Ilacini içtikten sonra kucağıma alıp odasına götürüp yatağına yatırdım.Tedbir amaçlı başından hiç ayrılmadım. Ateşine baktığımda birazcık düşmüştü. Uyuduğu için yüzüne düşen saçlarını yüzünden çekip yanağına küçük bir öpücük kondurdum...Telefonum çalıyordu Gülay arıyordu herhalde merak etti bizi diyip telefonu açtım... kısık sesle efendim Gülay dedim
Gülay:Fatih neden kısık sesle konuşuyorsun
Fatih:Miray uyuyor
Gülay:aranızdaki meseleyi hallettiniz mi
Fatih:hall ettik merak etme...Gülay bişey söyleyeceğim ama telaş yapma
Gülay:noldu Fatih Miray iyimi
Fatih:Miray hasta.. üşütmüş.. ateşi vardı ilaç verdim düştü birazcık şimdi uyuyor
Gülay:Fatih başından ayrılma tamam mı bizde geliyoruz şimdi
Fatih:tamam Gülay
Gülay:annemle geliyorum dedikten sonra telefonu kapattım...
Mukadder:noldu kızım kötü bişey mi var
Gülay:annecim Miray üşütmüş ateşi var hadi hazırlan gidelim. Fatih şimdi tek başına beceremez
Mukadder:tamam kızım hadi hazırım ben gidelim hemen
Annemle birlikte evden çıkıp Fatih'lere gitmek için arabaya bindik...
Miray:Fatih
Fatih:uyandın mı bitanem?. Nasılsın şimdi dur bakayım ateşin varmı hala
Miray:halsizim
Fatih:Gülay ve Mukadder teyze bize geliyor
Miray:onlar nerden öğrendi
Fatih:şey ben söyledim
Miray:keşke söylemeseydin ya
Fatih:bende ne yapacağımı bilemedim ki Miray tek başıma beceremem diye düşündüm. Yeniden ateşin çıkarsa bişey yapamam diye korktum
Miray:iyiyim ben merak etme diyip sıkıca Fatih'e sarıldım. Saçlarımı okşaması çok hoşuma gidiyordu... Kapı çalmıştı herhalde annemler geldi
Fatih:sen uyu.ben gidip kapıya bakarım. Yataktan çıkmak yok anlaşıldı mı?
Miray:anlaşıldı
Gülümseyip odadan çıkıp kapıyı açmaya gittim...
Fatih:hoşgeldiniz
Mukadder:hoşbulduk Fatih oğlum Miray nasıl
Fatih:biraz daha iyi ateşi düştü Mukadder teyze
Mukadder:ben gidip Miraya bakayım... Gülay kızım sende git çorba yap sıcak sıcak içsin ablan. Iyi gelir
Gülay:tamam anne
Odamın kapısı açıldığında gelenin annem olduğunu gördüğümde çocukça gülümsedim
Mukadder:kızım bitanem iyimisin
Miray:iyiyim anne. Fatih işte abartti biraz
Mukadder: öyle deme kızım sana bişey olmasından çok korktu. Bu oğlan seni çok seviyor değerini bil
Miray: bende onu çok seviyorum annecim
Mukadder:ateşine de baktım. Düşmüş ateşin. Şimdi sıcak çorba da iç yarına bişeyin kalmaz
Miray: çorba? Diye sorduğumda Gülay elinde tepsiyle içeri girdi
Gülay:ablacim iyimisin
Miray:iyiyim güzelim
Fatih:aşkım kalkmana yardım edeyim mi
Miray:yok canım kendim hallettim
Fatih:arkana bitane daha yastık koyalım
Miray:Fatih napıyorsun annemler burda
Fatih:aa şey evet ya kusura bakmayın
Mukadder:ne kusuru oğlum biz yokmuşuz gibi davranın... hadi Gülay biz aşağıya inelim ablan biraz dinlensin. Çorbanı iç tamam mı kara kuzum
Miray:tamam anne
Annemler odamdan çıkıp aşağıya indiler...
Fatih:rahatmısın bebeğim
Miray:rahatım aşkım
Fatih:Çorbanı ben yedireyim mi sana
Miray:neden ki
Fatih:öylesine hadi lütfen
Miray:tamam
Miraya çorbasını içirmeye başladım... birazı üzerine döküldü...
Miray:of ya Üstüm battı
Fatih:olsun değiştirirsin
Miray:haklısın
Fatih:hadi bakalım bu çorbanın hepsi bitecek Miray hanım aç bakayım ağzını
Miray:hm çorba da çok güzel olmuş
Fatih:ya öyle mi. Herhalde ben yedirdiğim için öyledir
Miray:vay Fatih Saraçlı egon tavan yapmış bakıyorum
Fatih:şaka yapıyorum bebeğim
Miray:biliyorum
Fatih:küçük çocuk gibisin
Miray:sensin küçük
Fatih:eminmisin ben pek küçüğe benzemiyorum da
Miray:haklısın sen küçük değil kütüksün... Benim yakışıklı kütük'üm diyip yanağına uzun bir öpücük kondurdum